27 eylül pazartesi.klasik bir sonbahar günüydü.hala gördüğüm rüyanın bir nedenini arıyordum.bütün ders ona bakmıştım, aslında bütün gün.normal bir günde hiç düşünmediğim hatta adını bile zar zor öğrendiğim biriyle kendimi neden öyle bir rüyada görmüştüm?matthew ;sarıyla kahverengi arasında kalmış klasik ingiliz saçı ve masmavi gözleri olan hiperaktif bir çocuktu.aynı zamanda okuldaki en iyi müzik grubunun gitaristi ve solisti olmasına rağmen kimsenin takmadığı biriydi.grubun en kısası,gitarıyla arasında değişik bir bağın olduğu düşünülen insan.ayrıca insanın kulağını acıtacak kadar sinir bozucu kahkahaları ve gülmek için yaratılmış bir yaratıktı. kendisinin uzaylı olduğunu düşünüyor ve kendine insan dedirtmiyordu. aslında haklıydı normal bir insan değildi çünkü. biraz kekemeydi ve çok hızlı konuşuyordu. fazla dikkate alınmazsa ne söylediği zor anlaşılırdı. buna rağmen ingiliz aksanını koruyordu.
tüm bunlara rağmen rüyamın gerçek olmasını istiyordum ve matt e yavaş yavaş aşık oluyordum. artık gitarını kıskanmaya başlamış, sinir bozucu kahkahasını tekrar duymak istiyordum.
bunları düşünürken dom yanıma geldi " selam."
"selam"
dom ise matt'in yakın hatta fazla yakın arkadaşıydı.bir yaş daha büyüktü.o da matt'le aynı gruptaydı ve bateri çalıyordu.sarışın renkli gözlü yakışıklı bir çocuktu.kendinden büyük sevgilileriyle meşhurdu. kaldığım yurdun çok yakınında oturuyordu ve genellikle okula birlikte gidiyorduk.tanışma nedenimiz buydu.
dom devam etti "dansa katılacak mısın?"
"evet ama birkaç gün içinde birlikte dans edecek birini bulmam lazım yoksa katılmayacağım."dedim.
bu ufak çaplı dans yarışmasına katılmayı biriyle tanışmak için düşünmüştüm ama etrafımdan tanıdığım hiç katılan olmamıştı.
dom "biliyorum "dedi, "matt de senin gibi birini arıyordu bence birlikte katılabilirsiniz. "dedi gülümseyerek. her ne kadar içten gülümsemiş olsa da bu bana acı vermişti. ben matthew'a aşıktım ve ondan olabildiğince uzak durmam gerekiyordu.cevap vermeyip başımı kapıya doğru çevirdiğimde matthew'un bize doğru gelmekte olduğunu gördüm. daha önce hiç bakmadığım gözlerine olabildiğince yakından bakmak istiyordum. matt yaklaştığında göz göze geldik. dom'un ne için orada olduğunu anlamıştı.
"ee,katılıyor muyuz?"dedi bana dönerek.
aşık olduğum birine "hayır" diyemezdim hem de daha yeni aşık olduğum birine hiç diyemezdim.
kalbim çok hızlı atıyordu ben de kendimi toparlamaya çalışarak "tamam,olur." dedim.
"yarın çalışmaya başlayalım mı?" dedi.
"ne zaman? "dedim heyecandan sesim biraz değişmişti.
"benim için fark etmez. fazla yoğun biri değilim. "
"öğleden sonra 3 gibi olur o zaman."dedim kendimden daha emin konuşuyordum.
"tamam, görüşürüz. "diyerek dom'la birlikte ayrıldılar.
