Gözlerim kocaman açılmıştı. Aramızdaki mesafe kısaydı. Koşarak ona yöneldim. Yanına geldiğimde onu ittim. Yere düşmemişti.
"Noluyor Dila?" Muhtemelen ani hareketimle kızmıştı. Tam o sırada silah sesi duyuldu. Ben ne yapmam gerektiğine karar veremeden kolumda bir acı hissettim. Baktığımda kan olmuştu kolum... Aniden aşağı doğru çekildim.
"Kızım ne dikiliyorsun ayakta! Deli Yürek! Ya vurulsan?" Emir'di.
Acıyla söylendim. "Sanırım bunun için geç kaldın..."deyip kolumu gösterdim. Bir küfür savurdu. Koluma baktığında;
"Sıyırmış. Ama çok derin." Eline masadaki kumaş peçetelerden alıp "Bunu bastır. Hemen hastaneye gidelim."
Etrafa baktığında bizimkiler de eğilmişti. Başka bir silah sesi duyulmadığında ayağa kalktık. Adamın bulunduğu yer boşaltılmıştı. Etrafa baktığımda ise Hande Hanım'ı gördüm. Onu görmemle rengim atmıştı. Ama içimdeki alevi hissedebiliyordum. Bana o gıcık gülümsemelerinden biriyle bakıyordu. Başıyla silahı çeken adamın orayı gösterdi. Çatık kaşlarla oraya baktığımda yerde bir kağıt gördüm. Etrafa baktım ama herkes birbiriyle ilgileniyordu. Yavaşça oraya yöneldiğimde, kolum zonkluyordu. Sakince nota eğildim.
"Sana buradan defolup gitmeni söylemiştim. Ama dinlemedin. Şimdi cezanı çek bakalım.-Hnd"
Notu okuyunca sinirle buruşturdum. Hande Hanım'a baktığımda artık kapıya yönelmişti ailesiyle beraber. Alper arada bana bakıyordu. Gitmek istemediği belliydi. Göz göze geldiğimizde en azından ağzımı oynatarak 'ben iyiyim' dedim. Arkamdan gelen Denizle kağıdı iyice avcuma sakladım.
"Kızım napıyorsun burda! Hadisene! Senden daha çok endişeleniyoruz ya, bu ne rahatlık!"
"Tamam geliyorum." Yaraya baktığımda şırıl şırıl akıyordu resmen. Masalardan başka bir tane kumaş alıp bastırdım. Diğeri kıpkırmızıydı. Midem hafiften bulanmıştı bu görüntüyle. Yanlarına geldiğimde annemler koşarak geldi. Çaktırmadan yanımda getirdiğim çantaya kağıdı koydum.
"İyiyim. Sadece sıyırdı."dedim. Gözlerim hafiften kararıyordu. Hayra alâmet değil herhalde diyerek "Bence bir an önce hastaneye gidelim." Demeye çalıştım. Çünkü artık sesim kısılmaya başlamış ve gözlerime artık söz geçirememiştim.
***
Uyandığımda bir hastane odasındaydık. Odada annem, dayım ve Eda vardı. Eda oturduğu koltuğa dirseğini yaslamış ve yere bakıyordu.
Yere düştüğümü hatırlıyordum.Herkes bir şey söylüyordu ama sanırım bilincim gidiyordu, anlamamıştım.
"Merhaba."dedim kimse beni farketmeyince. Eda aniden kalktı. Dayımda yanıma gelip;
"İyi misin? Ağrın falan var mı?" Telaşla söylenen sözlerden sonra başımı hayır anlamında salladım.
"En son bayıldığımı hatırlıyorum. Bi de biraz su verir misiniz..."
Annem hemen su doldurup içirdi. "Bizi çok korkuttun..."
Tebessüm ederek "Korkma. İyiyim ben."
"Kızım Manyak mısın?! Ne diye atlıyorsun silahın önüne! Deli Yürek!"
"Bunu bana söyleyen ikinci kişisin..."diye söylendim. "Ya ne yapsaydım? Bıraksaydım da ciğerinden vursaydı seni..." tabiki takılıyordum...o an ciğerine mi koluna mı farkedemezdim.
"Sende kolunda vuruldun ama." Dedi yanıma oturup. "Teşekkür ederim. Ama bir daha sakın böyle bir şey yapma. Kimse için..."
Konuyu değiştirmek adına koluma baktım. "Sahi koluma ne oldu? Size çaktırmadım ama şırıl şırıl kan akıyordu vallahi..."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SANKİ AKSİYON FİLMİNDEYİM!
फैनफिक्शनDüşünmeden verdiği bir kararla kimseye haber vermeden evden ayrılmış biri... Öğrendiği şeyden sonra ailesiyle yüz yüze gelmek bile istemiyordu... Ama verdiği bu acele karar, onu arkadaşlarından uzaklaştırdı... Üç ay sonra geri geldiğinde...