5.Bölüm

842 39 13
                                    

Ensemde hissettiğim nefesle olduğum yere çivilenmistim adeta.Elimi uzattığım raftan yavaşça indirirken.Arkamdaki kişinin nefesini ensemde hissetmem oldukça rahatsız etmişti.

"Bakın burada kimleri görüyorum"Duyduğum sesteki tını onca kirli anıyı barındıran,çoğu yaşanmışlığın pas tuttuğu,sislenmis zihnimdeki yakınlarda yaşanmış öfkeyi gün yüzüne çıkaran bir melodiydi adeta.Üzerimdeki elektriklenme dalgasıyla mekanik harekeylerle arkamı döndüm.

"Senin ne işin var burada ?" bana ait olan bu sesin bir o kadar da benden yabancı çıkması beni sevindirmişti.
Esmer saçlarının birkaç tutmamı alnına dökülmüş,ışıklandırmadan dolayı uzun kirpikleri yüzüne gölge misali düşmüş,dolgun dudaklarını saran ve bir denizi andıran çıkmaya yüz tutmuş sakallarıyla karşımda duruyordu.Yakınlıktan rahatsız olmuş olacak ki gözlerindeki çözemediğim sertlik bir anlık sislendi ve çenesini mekanik bir şekilde sıkmasının ardından gözlerini gözlerimden ayırmadan bir adım geriledi.

"Asıl senin burada ne işin var ?"soruya soruyla karşılık verilmesi kadar kurnazca ve sinir bozucu birşey olamaz.
Dudaklarımdaki kuraklığı dilimle ıslatarak geçirdikten sonra alaylı bir gülümsemeyi maske edindim kendime.

"Burada çalışıyorum açıklayıcı oldu mu?"Derin bir nefes aldı cigerlerindeki kıtlığı geçirmek istermişçesine.

"Hiç görmedim ne zamandan beri?"Neyin sorgusuysa acaba.

"Pardon da sanane"gözlerimi devirdim.

"Mekanımda çalışan biri olarak fazla ukalasın"diyerek belli belirsiz yapmacık bir gülücük attı.Ah pardon mekanım mı dedi o ?

"Nasıl yani burası senin salonun mu ?"

"Bakıyorum sevinmedin,oysa ben oyuncak bulduğum için baya sevinmiştim" karşıma geçmiş benimle dalga geçiyordu resmen.İçeriden Can abinin ismimi seslenmesiyle kendime gelerek o tarafa doğru Emiri cevapsız bırakarak yürümeye başladım.Sert gözlerinin üzerimdeki yoğunluğu rahatsızlık hissi verirken yine konuşmaya başladı.

"Havlu?"

"Hı?" afallayarak arkamı döndüğümde az önce boyumun yetmediği için almaya çalıştığım havluyu bana doğru uzatıyordu.

"Teşekkür ederim" diyerek havluyu elinden çekip cevap vermesine fırsat bırakmadan hızlı adımlarla çıktım.

En son gerçekleşen diyaloğumuzdan sonra ne konuşmuştuk ne de karşılaşmıştık.Yorucu şekilde geçen ilk iş günü ardından spor salonundan çıkmış arabaya doğru gidiyodum.Böyle güzel bir mekanı böyle tenha bir yere yapmaları çok saçma.Ürkek adımlarla arabama gelmiştim ki yabancı bir erkek sesiyle irkildim.

"Yavrum bırakayım gideceğin yere"Korkumu belli etmemek adına yabancı adama baktım.Üstü başı yırtık,sakalları oldukça uzamış ve ah birde dengede bile zor durabilen tahminen otuzlu yaşlarinda biri.Yumruğumu sıkarak sertçe karşımdaki adama bakmaya başladım.

"Gideceğim yere kendim gidebilirim şimdi ikile"

"Of be sert kız en sevdiğim"
Çattık ya.Derin nefes alarak adama dogru bir adım attım,bilmiyorki neredeyse profosyenel dövüş yapabildiğimi.

"Ya kendin uza yada ben seni şu yola uzatıp haşat edicem"

"Beni bu yola uzatıp başka seylerde yapabilirsin" işte bu son noktaydi.Bu ima midemi bulandırırken.Anın verdiği sinirle adamın üzerine yürüdüm.

TAKINTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin