Bölüm 2

79 16 9
                                    



Sabah saat tam 5.50 de Han'la olan klasiklerimizden biri koşudur. Ve sabah güneşi çıkmadan evin yanındaki ormanlık arazide güneş çıkana kadar koşardık. Han'da olmasa erkek olarak güvenebileceğim tek babam var bu dünyada. Han annem öldükten sonra hep bana bir anne şevkati ile yaklaştı ve canevimi nereden vuracağını iyi bilen bir abi. Bir fıstık rüyası ve yanında çilekli milkshake'ye kanacak bir insanım. Fıstık rüyası pastasını en güzel annem yapardı ve annem öldükten sonra Han benim için bu pastayı annemin tarifi ile yapmayı öğrenmişti. Bir de Sevim teyze var tabi. Bizim bakıcımız aşçımız ve kahrımızı çeken fedakar kadın annemin ölümünden beri bizimle artık evin bir üyesi gibiydi.

-''Yeter Han güneş çıktı eve dönelim yoruldum''.

-''Amma çıt kırıldımsın be Delfin bak basenlerin almış başını gidiyor.'' Bu sözünden sonra damarlarımdaki kanlar fışkırıyormuşçasına adrenalin doldum ve tüm hızımla koşmaya başladım. Han da benim arkamdan kahkahalar eşliğinde ağır ağır endamını bozmayarak koşuyordu. Ne kadar sinirlendiğimi bilemeden lara plajına doğru yol almışım. Han'a seslenip

-''Hadi azda burda koşarız'' Bağırdıktan sonra bir duvara çarpmışçasına afalladım ve kıçımın üzerine yere yapıştım. Bağıra çağıra

-''Önüne baksa-'' sözümü bitiremeden girdiğim şokla kaskatı kesildim.

-''Teşekkür beklerdim doğrusu dün o piçtenn kurtardıktan sonra küfür+azar hiç olmadı. Ama hakediyordun''. Sözlerini bitirdikten sonra Han yanımıza yaklaştı. Han'ın bunları duymasını istemediğim için

-''Sussana abim geliyor'' diye tısladım. Abim dün olayları duysaydı artık yardım etmezdi gece dışarıya çıkmama. Bırak yardım etmeyi ev yasağı koyardı diyebilirim. Abim yorgun ve bitkin şekilde yanımıza yaklaşırken soru sorar gibi kafasıyla Eren'i işaret edince ayak üstünde yalan söylemek zorunda kaldım.

-''Kafeden çalışan bir arkadaşım abi dün Almila ile gittiğimiz Chocolate Bistro Bar'da çalışıyor.'' Eren'in bu yalanımı çıkarmaması için dua ederken bir an hatim indircem sandım. Neyseki tıslayarak yanımızdan uzaklaşmıştı Eren.

-''Pek de arkadaş gibi durmuyorsunuz Delfin. Seni rahatsız ediyorsa indir de indiriyim abim''.

Bu sözüne ikimizde sırıtmaya başladık. Ellerimi saçlarıma doğru savurmaya başladığımda her şey dank etti. Saçlarım terden kabarmıştı. Zaten kıvırcık olan saçlarım iyice birbirine girmişti. Ne yani Eren böyle mi görmüştü beni. Lanet olsun diye içimden bir güzel sövdüm. Fazla geçmeden Han'la eve geçtik. Hemen bir duşa girdim. Saçlarımı kurutmaya çalışırken bir yandan da kıyafet seçiyordum. Kısa ama şirin toz pembe elbisemi askıdan çıkartırken saçlarıma fön çekmem bitmişti. Hemen elbiseyi üzerime geçirdim ve ayakkabı arayışına girdim. Bir yandan da Eren'i düşünmeden edemiyordum. Daha önce hiç görmemiştim onu buralarda.Acaba tatil için mi gelmişti Antalya'ya. Kendi kendimi yerken beyaz platform topuklu ayakkabımı ayağıma geçirerek küçük el çantama da makyaj malzemelerini ve bir paket sigarayı sıkıştırdım. Hemen arabamın anahtarlarını alıp babamın doğum günümde hediye ettiği mini cooper'ı garajdan çıkarmaya başladım. Dikkatle çıkarmaya çalışırken bir yere çarpmamam çin dua ediyordum. İlk arabamı ilk aydan hurda yapmak istemiyordum.

Kıvrak hareketlerle arabayı çıkardıktan sonra Almila'yı almaya gittim. Yolda giderken mesaj çektiğim için hazır beni bekliyordu. Lara plajı ile bitişik olan bir restoranta girdik. Hemen hemen haftada 4-5 kez kahvaltı ettiğimiz biryerdi burası. İnsanları nazik ve nezih bir mekandı. Kahvaltıyı yaptıktan sonra yanımızda getrdiğimiz bikinileri giyerek denizin kollarına bıraktık kendimizi. Denizden sonra yapacak birşey bulamadığımız için Antalya'nın büyük Avm'lerinden olan Deepo'ya gidip birkaç kıyafet ve makyaj malzemesi aldık. Hava kararmaya yüz tutmuştu biz avm'den çıkarken. Chocolate Bistro Bar'a gitmeye karar verdik. Aslında Karan'ı görme korkusu varken oraya gitmek pek iç açıcı değildi. Çünkü o geceden sonra bir ton küfürlü mesaj almıştım. chocolate bistro bar'ın valesine arabayı teslim ettikten sonra içeri geçtik. Alkol almak istemediğim için iki cola söyledik. Almila birşeyler ararcasına etrafına bakındı.

-''Senin Eren bugün yok sanırım''

-''Aman Almila o şom ağzını açmasan''

-''Neden çocuk beni kurtardı demedin mi? Bir teşekkürü hakediyodu bence''

Almila'nın dediklerini kafamda tartmaya başlamıştım. Gerçekten haklıydı. Çocuğa çok kaba ve sert davranmıştım beni kurtarmasına rağmen hemde Karan gibi bir pislikten. Ne olduğunu o gece öğrenmiştim. Saat 10 civarına gelirken canlı müzik için sahne hazırlanmaya başlamıştı. Gece hayatnda burası canlı müzik le dolup taşan bir mekandı. Çıkacak kişiyi beklerken 2 cola daha söyledik. Colalar gelince müzik te çalmaya başladı. Sahneye çıkan kişiyi görünce boğazımdaki colayı dışarı vermem bir oldu. Eren'in burada ve ayrıca pistte ne işi vardı?

KARANLIĞIN ÖTESİNEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin