Eskiden insanlar sevilir, eşyalar ise kullanılırdı. Gün geldi eşyalar sevilir, insanlar kullanılır oldu.
Can Dündar
****************
Alya TURANGözlerimi her zamanki gibi 7:30 ta açtım. Artık alışkanlık olmuş saat 7:30 ya da yakın bir saat olunca gözlerim kendiliğinden açılıyor.
Yavaşça yataktan kalktım ve paytak adımlarla tuvalete gittim. Evde iki tane vardı biri babaların odasında biri de kardeşimin odasının yanındaydı.
Bende tabiki babamlarınkine gidemeyeceğim için diğerine gidiyordum
İhtiyaçlarını giderip üzerimi giyinmek için odama gittim. Üzerimi giyindim ve günlük makyajımı yapıp yanıma bir çanta alıp gerekli şeyleri içine attım ve aşağı indim daha erken olduğu için kimse uyanmamıştı. Çantamı sandalyelerden birine koyup kahvaltıyı hazırlamaya başladım
Önce yumurtaları çıkarıp üç tane kırdım o piştikten sonra domatesleri dilimleyip yumurta ile sofraya koydum çay suyu koyup dolaptan zeytin, peynir,reçel gibi kahvaltılık karı koydum ve küçük kardeşim Ayça için de portakal suyunu dolaptan çıkarıp onun Pepe desenli bardağına koydum ve onu da masaya koyup çayı demledim
Herşey hazır olunca çantamı alıp dış kapıya geldim ayakkabımı aldım ve giymeye başladım bağcıklarını da bağlayıp dışarı çıktım
Durağa yürümeye başladım saat 8:20 ye gelmişti hızlanmam lazım deyip adımlarımı büyük atmaya başladım
Durağın önünde bekleyen Sedefi görünce aklıma dünkü mevzu geldi ve yine morelim bozuldu. Sedefin yanına geldiğimde
"Selam" dedim o da bana neşeyle
"Selam" dedi ama morelimin bozuk olduğunu görünce
"Ne oldu. Yine o cadı mı birşey yaptı?" Diye sordu kafamı olumsuz anlamda sallayıp
"Hayır, yani bilmiyorum o sokmuş olabilir babamın aklına" dedim
Otobüs gelince otobüse akbil basıp bindik en arkadan iki önceki koltuklara oturduk
Sedef "N'oldu kız söylesene" diye sordu merakla
"Sözleniyorum" dediğimde
"NE!!!" Diye bağırıp herkesin bize dönmesini sağladı
"Sessiz olsana" dediğimde millet önlerine dönmüştü
Bu sefer Sedef daha sessiz bir şekilde
"ne!!!" Diye şaşkınlığını dile getirmişti
"Evet. Maalesef hemde kiminle biliyor musun? Sedat manyağı ile " diye yakındım
Sedef şaşkınca "Oha!! Anasının gözü" dedi sonra hemen
"Evlenicek misin şimdi sen o kabadayı bozuntusu ile" diye sordu
Bende "Yok canım ne evlenmesi alt tarıfı bir söz babam çok ısrar etti 'en azından bir tanı diye sonra istemezsen seni zorlamıycam' diye bende birşey diyemedim ben ölürüm de o salak herif ile evlenmem" dedim otobüs bizim durakta durunca indik ve ünüversiteye geldik anfiye çıkıp ikinci sıralardan birine oturduk 5 dakika sonra ders başlayacaktı
"Neyse hoca gelicek sonra konuşalım" deyip önümüze döndük
*********************
Emir Akif KORKMAZUçaktan inmiş havalimanından çıkmıştım bir ay sonra geliceğim ülkeme çıkan zor bir ameliyat sayesinde bir ay önceden gelmiştim bunu da Murat ve Hastahaneden birkaç kişi hariç kimse bilmiyordu Kız kardeşim bile. Yani sürpriz olacak erken gelişim.
Hemen bir taksiye atlayıp Özel Çakır Hastahanesini gitmesine söyledim.
Yolda giderken ülkemi ne kadar özlediğim geldi aklıma çok uzun süredir buraya gelmiyordum
Ben size kendimden bahsedeyim
Ben Emir Akif KORKMAZ 31 yaşındayım Cerrahım bu yaşıma kadar bir sürü ödül aldım hem genç hemde bu kadar başarılı olmam sayesinde bir çok hayranım var bu güne kadar yaptığım ameliyatların çok azın da başarısız oldum
Annemi üniversite de kaybettim babamı ise doktorluğumun ilk yıllarında zaten sonrada Amerika'ya gittim
Burada bir kız kardeşim var o da üniversite okuyor güzel sanatlarda fotoğraf bölümünde 2. Sınıf yani 20 yaşında. Her yaz tatilinde benim yanıma gelir üniversite başladığında da buraya gelirdi şimdi bende bir daha gitmemek üzre burdayım
Hastanenin önüne gelince
" Ne kadar" diye sordum taksiciye"75 TL" dedi cüzdanımı çıkarıp baktığımda bozuk olmadığını görüp 100Tl verip
"Üstü kalsın" deyip arabadan indim karşıya geçip hızla Hastane ye girdim beni gören hemşire ya da doktorlar şaşkınlıkla bana bakıyorlardı
Murat'ın odasını bildiğim için kimseye sormam gerekmedi direk asansöre binip 15. Kata çıktım.
Murat bu Hastahanenin sahibidir aynı zamanda başhekimi olur.
Son koridorun solunu da geçince odaya girdiğimde Murat ayağa kalkıp
"Dostum" dedi ve kollarını açtı bende kollarını açıp yanına gittim ve sımsıkı sarıldım ve
"Çok özlemişim seni dostum" dedi bir daha sarıldı ben de karşılık olarak sarıldım. Ayrıldığımızda
"Eee yenge nerde" dedi moly den bahsediyordu
"Ayrıldık" dedim umursamayarak
"Neden?" Diye sordu
"Sonra konuşuruz da sen önce şu hastayı göster bana bakalım durumu gerçekte bu kadar kötümüymüş yoksa doktorların abartması" dedim
"Oğlum görüşmeyeli kaç sene oldu ama sen hiç değişmemişsin hep hasta hep hasta" Diye sitem etti anlamadığı şu ki benim için önemli olan her zaman hasta olması gerekiyordu zaten ben buraya sırf hasta için erken gelmiştim
"Benim gibi ağzından hasta lafı eksik olmasaydı senin de duvarların ödül kaplı olurdu kardeşim. Sen bunları takma hadi çıkalım" dedim beni onayladığında odadan çıkıp hastanın yanına yürümeye başladık
*****************
Hastanın yanından ayrılıp Murat'ın benim için önceden hazırlattığı odaya gittim elimdeki röntgenleri masanın üzerıne bırakıp pencereden dışarı bakmaya başladım
Zor bir ameliyat olacaktı yaşama olasılığı ölme olasılığından daha azdı ama ben bu ameliyatı yapıcaktım. Hiç bir ameliyattan kaçmadım bundan sonrada kaçmayı düşünmüyorum
Kapı çaldığında hiç arkamı dönmeden
"GİİR" deyip hâlâ dışarda olan insanları izliyordum ki
"Emir" diye gelen arkadaşım Murat'ın sesi ile önüme dönüp
"Birşey mi var? Sesin kötü geliyor"
Diye sordum karşı koltuğa oturup
"Bu ameliyat çok zor biliyorsun dimi. Hastayı kaybetmenin olasılığı çok daha yüksek" dedi evet ameliyatın zorluk derecesini biliyordum ama ben de çok iyi bir doktordum bugüne kadar hiçbir ameliyatı yapmıycam demedim demem de
"Sen ne zaman duydun benim bir ameliyatı reddettiğimi. Bu ameliyatın zorluk derecesinin farkındayım ama ben bu diplomayı boşu boşuna almadım. Başka bir şey var mı?"
"Sen bilirsin. Ha bir de yeni stajyerlerden kendine asistan olarak almak istediğin var mı? Eğer istemiyorsan diğer doktorlarımıza da verebilirim" diye sordu
Olabilirdi aslında birine hocalık etmek isterim
"Olur. Sen buraya staj için gelenlerin puanı en yüksek olanı bana ver" dedim o da onaylayınca
"Kardeşim ben bir Sude ye uğrayım onu da çok özledim hadi görüşürüz" deyip ceketimi aldım ve hastaheneden çıktım
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doktorun Sevdiceği
Roman pour AdolescentsBir çok ödül almış başarılı bir doktor yakın arkadaşının hastanesinde rica üzerine hem önemli ameliyatlara girmek için Amerika dan Türkiye ye gelir Bu haber Hastanede çalışan genç bekar hanımları oldukça heyecanlandırmıştır çünkü Doktorumuz başarılı...