°•OYUN•°

185 18 6
                                    


Medyada bardaki kucak dansı delisi çocuk 😜

10 dakika boyunca tanımadığım çocukla dans ettim. Sonra birden ışıklar açıldı ve onu gördüm. Karşımda duran ve demin sarmaş dolaş dans ettiğim çocuk merdivenlerden inerken beni süzen çocuktu. Sonra şarkı hareketlenmeye başladı. Birden kalçamda olan eli sıkılaştı ve beni kendine bastırdı. Karşımda durmuş sanki psikopatmış gibi bana gülümsüyordu. Kendine o kadar çok bastırmaya başlamıştı ki bir an tek vücut olduk sandım. Bir eli kalçamda bir eli ise arkada ellerimi birleştirmiş tutuyordu. Kulağıma eğilip sert ve emredici ses tonuyla konuşmaya başladı.

- Deminki dansından istiyorum. O çocuğa nasıl sürtündüysen, ona nasıl dokunduysan hepsi ve belki daha fazlasını ŞİMDİ YAP!

Dedi ve beni birden çevirdi. Ne olduğunu şaşırmıştım. Bir yandan bu kadar seksi ve sert olması hoşuma gidiyorken bir yandanda bana emir vermesi sinirlerimi bozmuştu. Üstelik onun dediklerini yapmak zorunda değildim. Kendini ne zannediyordu KÜSTAH!

- Sen kimsinde senin dediğini yapacak mışım?   Diye alayla sordum. Kısa bir kahkaha attığını duydum ama uzun sürmedi anında kesti. Tek eliyle tuttuğu bileklerimi feci derecede sıkarak aramızda tam kalçamın üstüne yerleştirdi. Belimi göğsüne yasladı. Kulağıma eğilip

- Sana zevkle BİZİ tanıtacağım bebeğim.   Dedi ve kolumu sertçe çekince öne eğilmek zorunda kaldım. Neden bizi dediğini şimdi anlıyordum. Kalçama değen dev gibi olan erkekliğiyle gözlerim iri iri açıldı. Çok ciddiydi. Kaçışımın olmadığını anlamıştım. Benimle oynamak istiyordu. Peki oynayacak mıydım? Bende öyle bir yürek var mıydı?
Ahh! Tabiki vardı. İyi kendi bilirdi. Beni hafife almamalıydı. Ondan korkuyor muydum? Kim ben mi ha ha tabiki hayir. Off tamam belki biraz korkuyordum. Şimdi gösterecektim gününü. Ya da ben görecektim bilemiyorum. Sertliğini arkamda hissettikçe düzgün düşünemiyordum. Ama zararlı çıkmamam lazımdı bu oyundan. Düşünmeye başladım. Kârlı çıkamayacaksam zararlıda çıkmamalıydım. Elimi tuttuğu elinden destek alarak kendimi dik bir pozisyona getirdim. Kalçamla sertliğine daireler çizmeye başladım ve göğsüne daha da yaslanıp konuştum.

- Tamam deminki kızların sana veremediğini vereceğim. " İyi bir kucak dansı " ama sonra beni rahat bırakacaksın?

Dememle birlikte beni kendine çevirdi. Gözleri açlıkla parlıyordu. Elini kalçamdan çekti ve benim elimle buluşturdu. Gözlerini gözlerime dikti ve " Ona ben karar veririm güzelim." dedi. Sanırım şimdi başım beladaydı. Parmaklarını parmaklarımın arasından geçirip beni demin oturduğu masaya sürüklemeye başladı. Elimi tutması içimde bir şeylerin kıpırdanmasına neden olmuştu.

Koltuklara oturdu, kendini iyice yaydı. Kolumdan sertçe beni kendine çekti ve kucağına oturmamı sağladı. Tam elleri vücudumda keşife çıkmıştı ki birden sertçe küfür ettiğini duydum. Bir eli bacağımı sıkarken diğer eliyle cebinden telefonunu çıkardı. Kaşlarım çatık yaptıklarını inceliyordum. Telefonun ekranına baktı ve bacağımdaki eli daha da sıkılaştı. Telefonu " Ne var! " diyerek açtı.

Ne var diye telefon mu açılır be öküz! Demeyi o kadar çok isterdimki ama şuan gözlerinden ateş fışkırdığı için sessiz kaldım. Bakışları kan donduruyordu. Telefondaki konuştukça kaşları çatılıyordu. Çenesindeki birkaç kasın seğirmeye başladığını gördüm. Şuan kucağında pısmış kalmıştım. Cidden korkutucu görünüyordu. Dişlerinin arasından tıslarcasına " Tamam geliyorum." dedi ve telefonu kapattı. Sonra kucağında olduğumu yeni fark etmişçesine geçmeyen siniri ve korkunç yüz ifadesiyle bana baktı. Sonra gittikçe sinirinin geçtiğini yüz ifadelerinden anladım. Deminki piç haline geri döndü ve bana arsızca sırıtarak bakmaya başladı. Dudaklarımızın arasında az bir mesafe kalana kadar bana yaklaştı ve ben öpüşüceğimizi düşünüp heyecanlanırken dibimde durdu. Düşündüğüm şeyi yapmayarak konuşmaya başladı. Nefesini dudaklarımda hissediyordum ve bu bana çok güzel bir şeymiş gibi geliyordu.

- Çok şanslısın bebeğim. Ne yazıkki gitmem gerek. Ama bana bir dans borcun var belki daha fazlası..   Diyerek göz kırptı.

Tam yanımdan kalkacakken durdu ve konuştu. Ahh emretti mi demeliydim yoksa!

- Telefonunu ver!  Ona şaşkınca bakarken çantamı barda unuttuğum aklıma geldi.

- Çantamda. Çantam barda kaldı!   Dedim. Kendi telefonu çıkardı o arada ve " Söyle! " dedi. " Neyi? " dedim.  Sabırsızca " Numaranı söyle! " diye emretti. ÖKÜZ!

- 05...   Diye başlayarak numaramı verdim. Sonra bana yaklaşarak kulağımın tam altına yumuşak ama ateşli bir öpücük kondurdu. Titredim hemde tüm vücudumla. Geri çekilmeden konuşmaya başladı.

- Artık benimsin güzelim. Hayatında bir oyuncağın varsa def et yoksa kafasını koparmaktan hiç çekinmem. Şimdi gitmem lazım ama seni bulup borcunu ödeteceğim. Hiç şüphen olmasın. Benden kaçamazsın.   Dedi ve beni öylece bırakıp gitti.

Selam arkadaşlar geri döndümm.

Yeni bölüm nasıldı?

Sizleri özledim ❤

Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Teşekkürler!

Acı Aşk (İntikam Serisi 1. Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin