Gündüz mü , Gece mi ?

4.Bölüm : GİRDAP BAR (Devamı)

Multimedya da yeni gelen Egemenciğim var. Bakalım sevicek misiniz. Uzun bir bölüm olucak.

Devam ediyor...

Mira Yaman'ın Ağzından :

Taksi girdap barın önünde durdu. Kızlarla parayı ödeyip taksiden çıktık ve bara ilk adımımızı attık.

Telefonumun ekran kilidine basıp saate baktım.Saat daha sekizdi. Tam zamanında gelmiştim anlaşılan.

İçerisi siyah,bordo ve gri renklerden oluşuyordu. Gayet modern ve iyi dizayn edilmiş bir yerdi. Daha saat erken olmasına rağmen içerde yaklaşık otuz kişi vardı. Barın içi yaklaşık dokuz tane büyük düğün salonu kadar geniş olduğu için etraf sıkışık değildi.

Kızlarla sol taraftaki yuvarlak koltuklu masalardan birine geçtik. Ben "Ben bir müdürün odasına gidiyim ne imzalayacaksam onu imzalayıp işe başlayayım. Siz de eğlencenize bakın bebekler. Ben kaçar" diyip bar müdürünün odası olduğunu tahmin ettiğim odaya yöneldim.

Kapıyı tıklatıp içeri girdim. Barın sahibi otuzlarının başında gibi gözüken bir adamdı. Bar müdürüyle biraz iş hakkında konuşup imzalarımı attıktan sonra beni sahneye yolladı.

Sahneye çıkınca müzik aletlerini çalanlarla tanıştım hepsi de erkekti ama gerçekten çok samimi gözüküyorlardı. İçlerinden en büyükleri yirmi altı yaşındaydı. Şimdi sıra son tanışacağım erkeğe gelmişti. Diğer çocuklar müzik aletlerinin akortlarını yapıyorlardı.

Elimi uzatıp "Merhaba ben Mira , yeni solist ve bateristinizim " diye kendimi tanıttım.
Çocuk:"Merhaba ben Egemen , ben de solistim. Sanırım artık güzel bir ortağım var." Diyip gülümsedi. Normalde bana yavşamaya çalıştığını düşünürdüm ama yüzü çok sempatikti ve sevecen bir şekilde yaklaşmıştı bana. Ayrıca bana arkadaşça takıldığı çok barizdi. "Mmmm, peki Egemen bir müzik aleti çalabiliyor musun?" "Şarkı söylemenin yanında gitar ve birazcık ta bateri çalabiliyorum. " diye yanıtladı benim sorumu.

Çok tatlı birine benziyordu. Onu şimdiden sevmiştim. Biraz kendimizden bahsettik. Oda benimle aynı yani on sekiz yaşındaymış. Falan filanmış.

Zaman bir yarım saat sonra artık sahne hazır olunca sahneye çıktım. Bizim çocuklara okuldayken söyleyeceğim şarkıların listesini yapmıştım Egemen de yapmış sırayla bizim  şarkıları çalıcaklardı.

Biz bunları konuşurken bara beş tane kişiden oluşan bir erkek gurubu geldi. Hepsi umursamazca mekana girip boş yerlerden birine geçtiler.

Barın duvarlarının kenarında koltuk ve sandalyeler vardı. Ortası dans edenler için boş olarak bırakılmıştı. Direkt kapının karşısındaki duvarda bar tezgahı ve barmen ve sahne vardı. Erkekler bizim kızların tersine son duvar tarafına oturmak yerine sağ tarafa geçtiler.

Zaten oturduktan bir kaç saniye sonra bal rengi birer göz benim kahve çekirdeklerime takıldı. Sonra arkadaşlarına dönüp bir şeyler söyledi ve hepsinin gözleri benim gözlerimi buldu.

Hepsi kaşlarını çatmış bir şekilde bana gözlerini dikmişlerdi. Normal de insanların gözlerinin içine uzun süreli bakamaz ve gözlerimi kaçırırdım. Ama şu an çok pis inat yapmış ve ben de gözlerimi onlara dikmiştim.

Acaba kızlar onları fark etmiş miydi diye düşünüp başımı kızlara doğru çevirdim. Hayır hala onları fark etmemişlerdi ve içeceklerini içiyorlardı.

Hemen telefonumu çıkarıp mesajlara girdim ve kızlarla olan "secret girls" adlı guruba girdim. Ve onlara geçen gün gördüğüm erkeklerin yerini bildiren kısa bir mesaj attım.