~~~~RANYA~~~~
"Bakışlarından da anladığımız kadarıyla bu çocuk gerçek bir dağ ayısı. Evet onu getiren aslında leylekler değil . Asıl hikayesini biliyorum ben onun. Bir dağ ayısı ile başka sıradan dişi bir ayı birbirlerine aşık olurlar ve bir çocuk yapmaya karar verirler ve sonunda bir dağ ayısı dünyaya gelir fakat bir sorun vardır o aslında insan görünümlüdür ve dağ ayısı içi ne kadar kan ağlasada evladını alıp bir evin önüne bırakır . Bu dağ ayısı işte şuanda bize ilerlemekte olan şahıs işte." ben bunları anlatırken kızlar hepbir ağızdan kahkaha atmışlardı. Adının Sevil olduğunu öğrendiğim kızlardan biri Can a bir bakış atarak "Gerçektende olağanüstüsün Ranya cım " dedi .Bu sefer Can da gülmüştü. "İşte haklısın bu konuda olağanüstü demek az kalır daha çok İNSANÜSTÜ "derken herkes kahka atıyoru tabi ben hariç. "Aaa bizim dağ ayısı ıslanmış mı ? dikkat et havalar tekrar serinleyecek gibi sonra üşütürsün falan . Nezle olan bir dağ ayısı zannımca hiç çekilmez" herkesi bir gülme krizi tutmuştu o sırada. Sanırsam hayal etmiş olmalıydılar. Daha fazla dayanamamış olacak ki yanımızdan ayrıldı ve tekrar erkeklerin yanına gitti.
CAN
Hıh dağ ayısıymış seni küçük mızmız civciv ne olacak. Dua et seninle yalnız kalmayalım yoksa ben biliyorum sana yapacaklarımı ,iç sesim tam olarak bunları söylemem gerektiğini söylesede ben tam aksini yapıp sadece susup oradan ayrılmakla yetindim. Islanmam ve rezil olmam dışında piknik gayet güzel geçmişti. Murat ta gelmişti. Onu uzun zamandır görmemiştim yanına gittim ilk iş.
"Ooo kardeşim ,nerelerdesin ? Hiç arayıp sormuyorsun " dedikten sonra gayet kaba saba bi şekilde sarıldık.Ee bi yaştan sonra kız gibi sarılamıyorduk ,hem hepinizinde katılacağı gibi erkekler kızlardan daha farklıdırlar ,ses tonu,giyimi,saç şekli ve birbirleriyle dostlukları da buna dahil.Mesela bir erkek üzülen erkek arkadaşına"ahh tatlım kıyamam" gibi laflar söyleyemezdi.Herneyse asıl konuya dönelim. Murat ben ve Demir ilkokuldan beri arkadaştık .Beraber ilk okuldan kaçışımızı, hocalardan yediğimiz dayakları, ödevlerimizi yapmadığımız için yediğimiz azarları hatırlamıştım biranda.Gülümsedim.
"Öyle deme abi ben seni hiç unutabilir miyim sen benim birtanemsin "demişti biranda. Dirseğimi göğsüne batırdım o anda .Herkes gülmeye başlamıştı."Yavşaklık istemez" dedim gülümseyerek. Ayrı kaldığımız zamanlarda neler yaptığını falan sorduktan sonra muhabbetimiz epey bir zaman sonra küçük civcivin sesiyle bölünmüştü."Ee hadi artık bir şeyler yiyelim ,doğrusu çok acıktım." dedi huysuz bir şekilde. Allah ım bu kız gerçekten kız mı? diye sordum kendime. Hayır mümkün değil . "Bir kızın dağ ayısından önce acıkması oldukça ilginç" diyerek tepkisini ölçmeye koyuldum.