İşe yaratmıştı. Raikov bina basamaklarını soluksuz çıkıyordu. Sende olduğu kadar peşinden. Beş katlı binanın üçüncü katında durdu. Kapı açıktı ve dışarı bir kan gölü sızıyordu. Raikov sanki kabusta gibi bakıyordu. İçeride zombilerin ziyafet çektiğini ifade eden sesler geliyordu.
İçeri girdiniz, iki zombi bir ölünün üstüne çullanmış kallavi bir ziyafetteydi.
İkisini öldürüp cesede bakmaya başladı. Sonra sarkan bağırak veya başka organlara aldırış etmeden ona sarıldı. Kadından tek anlaşılır kalan etrafa saçılmış kave saçlardı.
-O kim?
-Annem.
-Ya baban yada başka akrabaların varmı?
Anlatmaya başladı, gözleri yaşlıydı:
-Tek annemle biz vardık, babam kumarbaz bir herifin tekiydi. Annemi bırakıp gitti, onu hatırlıyorum. Eve hep içerek dönerdi. Annem...
Sonra sustu. Sadece annesinin cesedine sarılıyodu. Hıçrıkıkları kesilmişti. Biraz vakit geçti. Gelmeye niyeti yok gibiydi.Sars ve "Hadi gidelim"de:64
Tokat at ve"Kendine gel"diye bağır:65
Sarıl:66
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSTİLADA BİR TÜRK KIZI-Kendi Maceranı Sen Seç-
Ciencia FicciónBu hikaye senin seçimlerin ile sonuçlanacak ve neredeyse her lafının sonuca etkisi olacak... Artık baklavalar, börekler ve çörekler olan hayat sona ermişti. İlknur ise ünüversitede okumak ve Rus teyzesi ziyareti için memleketi Adana'dan Russya'ya ge...