Bitip, tükenmeyen boşlukİnsani içine çeken, gitmek isteğinde dahada derin boşluklara sokan
Penreden baktığında, gökyüzüne değilde yere bakan
Onsuz yaşayamayan
Nefes alamayan
Her şeyi kavuran o boşluk
Uyursun, uyanırsın balkona çıkarsın
Kuş sesleri, mis gibi çimen kokusu, güneşin tenine değen sıcaklığı
Gözünü kaparsın
O bir göz kırpımı zamanda onu düşünürsün
Gözünü açtığında güneş değil de alacakaranlık vardır
Kuşlar sesleri yerini karga seslerine
Çimen kokusu barut kokusuna
Bağırmak istersin avaz avaz
Ama bağıramazsın sesini kimse duymaz
Gögüs kafesin patlayacak gibidir için, içine sığmaz
Artık ruhun o hastalıklı bedene hapsolmuştur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEK DİLEĞİM
PoezjaMasmavi gökyüzüne alacakaranlık çöktü artık Mutluluk ile mutlusuzluğun aynı anda Yaşandığı bir gezengen...