Bölüm ithafı ~ siyahkralice55"Diyelim ki bu adamın yanına birini yerleştireceğiz. Ne yapacağız da adam o kişiye güvenecek." Kız başını komiserine çevirdi. Doğru diyordu. Nasıl o adamın yanına birini getirecekler ve adamın ona tam olarak güvenmesini sağlayacaklardı. Masaya yaklaştırdığı koltuğunda biraz hareket edip ağrıyan gözlerini siyah dijital saate çevirdi.
03.27
Bu saatlerde hiç bir kahve ona fayda etmezdi fakat yine de koltuğunu var gücüyle iterek ayağa kalktı ve toplantı odasının köşesinde duran kahve makinesinden espressoyu seçip bir kahvenin dolması için müddet başında bekledi.
"Ne yapacağız bir fikri olan var mı." Kız aklından tüm fikirleri tek tek geçirdi beyni şu anda filtrelenmiş kahveye dönmüş bir haldeydi. Makineye doğru eğildi ve kahvenin o sert kokusunu gözlerini kapatarak dudaklarındaki tebessümle kokladı.
"Ender!" Uyumak için yumduğu gözlerini komiserinin bağırmasıyla hızlıca açtı ve seri bir şekilde doğruldu.
Bingo!
Hızlıca masaya ilerledi. Kahvesi şu anda aklından çıkmıştı. Masanın üstündeki sabıka dosyasını eline aldı ve sayfaları tek tek çevirdi.
Sonunda hızlıca göz gezdirdiği sayfalarda istediği sayfaya ulaştığında mutlulukla gülümsedi. Tüm uykusu kaçmıştı fakat buna değerdi belki de.
"Bunu yapacağız işte!" İşaret parmağıyla dosya poşetine vurdu ve hışır hışır minik seslerin çıkmasına sebebiyet verdi.
"Anlamadım!" Komiseri kızın ne dediğini çözmeye çalışırken o da dosyaya baktı ve gözlerini büyüttü.
"Bir hackera ihtiyacımız var yanına koyulacak adamımız bir hacker olacak. Çünkü hackerlar her zaman zekidirler. Tabi bahsettiğim instagram, facebook gibi arkadaşlarının hesaplarını çalan küçük çocuklar değil." bu o kadar küçük çaplı bir hackleme değildi. Adamın sicilinde bir sürü banka ve bar gibi yerlerin sistemini hacklemekten aranması gereken belgeler bile vardı.
"Madem adam bu kadar hesabı hacklemiş neden polis departmanını da hackleyip kendini temize çıkartmamış." Köşeden yükselen sesle tüm kafalar oraya çevrilmişti.
"Çünkü tek hackere sahip olan o değil daha bir sürü onun gibi veya da bize kendini belli etmeyip ondan daha güçlü olan kişiler var ama hiçbiri onun kadar pis işlere bulaşmış halde gözükmüyor..."
Kahve makinesinde unuttuğu espressosunu aldı ve tekrar masaya dönüp koltuğuna yerleşti. Kahvesinden yudumunu aldı ve kafasının daha çok toparlanmasına izin verdi. "Ya da tam tersi. Dediklerimizin düşündüklerimizin tam tersinde olan şey. Sistemi hackleyip daha önce sizin bile duymadığınız suçları ekletmiştir? Ne dersiniz?" Komiserin bu kıza hayranlığı boşuna değildi. Zekası normal bir insanınkinin üstündeydi ve o bu zekayı istediği her mesleğe kullanabilcekken polisliği seçmişti. Komiseri şaşırtan da buydu işte."İyi de yakalandığında direk müebbet yiyecek cezası zaten var bir insan neden kendine bunu yapar ki?Saçmalık."
kahvesinin acısı gerçekten de kızın aklını başına toplamasına yardımcı olmuştu."Dediklerimi dinleseydin eğer Hamza bu cümleleri peş peşe sıralıyor olmazdın." Elindeki kahveyi çocuğa doğru itti. "Belki iyi gelir iğrenmezsen iç." Fakat tüm herkes Hamzanın titiz birisi olduğunu biliyordu.
"Ben kendime almasını bilirim Ender."
Koltuğunun kollarını sıkması kızın gözünden kaçmamıştı. İnsanlar böyleydi işte. Her denilen şeye sinirlenir her şeye de mutlu olurlardı. Keşke bunları yaparken içten de olsalardı."Madem hacklemekten bahsediyorsun neyi hackleyip ona ulaşacağız?" Komiserin aklı çoktan karışmıştı bile.
"Bir şeyi hacklemeyeceğiz. Yanına birisini koyacağız demiştik ya. O koyacağımız kişi bir hacker olacak." Enderin tam karşısında oturan ve büroya yeni gelmiş olan fakat adı çokça anılan adamdan, Kemalden de bir cümle çıktı.
"Peki bu dediğinizi yapacak kadar iyi bir hacker olan kişi var mı bizim büroda?" Ender bir an bunu düşününce vücudu kendinden bağımsız bir şekilde titremişti. Kafasını iki yana salladı.
"Ya da öyleymiş gibi davranacak birine ne dersiniz." Tüm herkes bakışlarını ona çevirdi. Ender ise rahatlığından taviz vermiyordu. Burcu ve geninden dolayı olsa gerek her olaya karşı pozitifti. O sırada aklına ne eserse onu yapardı.
Kemal kızın dediğine güldü. Ender onun dediğine hemen hazır cevap buluyorsa kendisinin de ona bunu yapmasında bir sakınca yoktu. "Bende senin dediğini bir dipnot ekleyeceğim Ender. Erkekler her zaman zeki, alımlı ve işine sadık kadınlara karşı savunmasızdırlar." Odaya bir sessizlik çökmüştü. Kemal şu anda istediğini elde etmişti ve bunun devamının geleceğini biliyordu çünkü komiserlerinin gözündeki korku, heyecan ve zafer parıltılarını fark etmişti. Fakat aynı şey Ender için geçerli değildi.
"Şu anda saçmaladığınızın farkına varmalısınız Kemal Bey aksi takdirde..."
Sözü kesildiğinde sinirle Kemale baktı."Neden kendini dediklerimin içinde varsaydın. Yoksa çok mu istiyorsun bu görevi." Hızlı sinirlenen birisi olmasına rağmen bu sinirini içe atarak olaylar karşısında karşıdakini sinir etmesini de bilirdi kız. Çünkü insanları ilk başta sadece izler sonra onlara karşı silahlar üretirdi.
"İlk olarak güzel, zeki ve işine bağımlı olan bir kadın derken bana baktığını gördüm ve bu cümleyi sırf beni sinir etmek için kullandığının da herkes farkındadır. Çünkü odada benden başka kız yok. Bu görevi isteyip istemediğime gelirsek de." Kahvesinden yeniden bir yudum aldı fakat bunu yaparken büyük bir yudum almış ve fincanın kenarını ısırmıştı. Ayağa kalktı ve masada bulunan gri kalemliğini sandalyeye astığı çantasına geri koydu. Telefonunu da eline aldı ve sırt çantasını sırtlanarak masanın etrafından dolandı. " Bana boş yapma Kemal. Eğer saçma konuşmalarını çekecek birini arıyorsan bak tam şu karşıdaki duvar seni bekliyor ona anlatırsın içindeki cevap verme hırsını. Ya da salonuna astığın kum torbasına? Ne dersin. Komiserim ve grup arkadaşlarım hepinize iyi geceler bir kaç saat sonra görüşmek üzere." Kemalin ellerini sıktığını fark ettiğinde bu kadar çabuk duvarları yıkmasına hem şaşırmış hem de şaşırmamıştı. Çünkü insanı sinir edecek bir sesle konuşmakta üstüne yoktu ve o bu huyunu çok seviyordu. Tahta ağır kapıyı kendine doğru çekti ve kendisinin kapısını çalan uykuyla birlikte ağır adımlarla merdivenlere ilerledi. Arkasında bıraktıkları ise halinden memnundu tek bir kişi haricinde, Kemal.
Komiser bakışlarını panodan çekti ve ellerini masaya dayadı. "O zaman görev kızımızı bulduk beyler ne dersiniz?"
§. §. §
02.08.17.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEZAT
ActionHayatını normal yaşayamayan birinin hayatı daha ne kadar anormalleşebilirdi? ---------------------------------------------------------------- Piknik alanında bir tabela görürsün yazan şey şudur: Cam kırıklarını yerde bırakmayın ve mangal yeri dışınd...