Biz öyle varlıklarız ki, biri tarafından kötü yanlarımız yüze vurulduğunda ona nefret edebiliriz. Ama aynı zamanda diğeri tarafından pohpohlandığımızda o insan bizim için çok değerli birine dönüşebilir. Çünki hiçbirimiz zayıf yönlerimizin belli edilmesinden haz etmeyiz, hatta korkarız. Bu yüzden 'eleştiri' denilen kavrama karşı beynimizde bir savunma mekanizması oluşturmuş durumdayız. Mesela, biri sana gelip de 'şunu şöyle yapmalıydın', 'işinde o kadar da iyi değilsin', 'yaptığın iş beni tatmin etmedi' ve saire bunun gibi ifadeler kullandığında çok az kısmımız bunu anlayışla karşılayıp susabilir. Geri kalan o büyük 100'delik oranımız ise hemen o savunma mekanizmasını harekete geçirip kendini müdafa etmeye başlar.
Şimdi aslında burda yapmak istediğim şey size kendinizi nasıl savunacağınızı anlatmak değil. Şöyle söyleyeyim, hepimiz diğerleri tarafından sevilmek, saygıdeğer biri olmak, insanların düşüncelerine önem verdiği biri olmak isteriz, değilmi?! Hah, işte böyle biri olmak istiyorsan, ilk kuralımız: İnsanları eleştirme. Evet, biliyorum, söylemesi kolay, yapması zor bir şey. Ama bana güvenmeni istiyorum senden, sana sonda çok mutlu, hayattan zevk alan biri olacağın sözünü vererek hem de. Hadi, hemen şimdi görebileceğin bir yere bu kuralı yazarak yapıştır:● İNSANLARI ELEŞTİRMEYECEĞİM.
Sona kadar okuyan dostlarım, teşekkür ederim.❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Değişim için hazırlan.
Novela JuvenilBazen umutsuz, huzursuz, özgüvensiz hissedersin ya, ha tam ben de böyle hissediyordum. Sonra bunun üstesinden gelebilmenin yollarını öğrenmeye başladım ve düşündüm ki, böyle hisseden bir tek ben değilim ki?! O yüzden kendi gelişimim için yaptıklarım...