Diabel

Şarap

  Soğuk ve sessiz bir gecede, karanlık geceye ışık saçan;  yıldızların ve  ihtişamla ışıldayan Ayın ışığının vurduğu pencerenin önünde oturan adamın yüzü gümüşi bir ışıkla parlıyordu.

Elinde tuttuğu işlemelerle dolu altından yapılmış şarap dolu bardağı dudaklarına götürdü aldığı bir yudumla birlikte bedenini ele geçiren geçmişin zincirlerini kırmak için çabaladı yaşadığı onca acı bedenini güç ile doldururken yalnızlığın  kurbanı haline geldi... Çektiği açılardan olsa gerek kendisinden başka kimseye güven besleyemiyordu. Yalnızlığa iten ikinci bir neden kimsenin yanında bir yıldan uzun süre yaşama imkanı bulamamasıydı.  Bedeninde barındırdığı güç...  aklına dolan hatıralarla bedeninden sızdığı vakit ekrafta bulunan her canlı korku ve umutsuzluk içinde can veriyordu.

   Adamın güç dolu gözleri yavaşça kapanırken dudakları hafifçe kımıldadı zihnindeki hatıralar gibi kimsenin bilme imkanı olmayan kelimeler havaya karıştığı anda adamın bedeninden bir anda yayılan enerji ihtişamlı ve siyah duvarlara sahip olan kalenin duvarlarını çatlaklarla doldurdu. 

Kalenin parçalara ayrılması adamın bedeni moloz  yıkıntıların üzerinde belirdi. Gözlerinde oluşan kararlılık yapmak üzere olduğu şeyden vazgeçmeyeceğini bağırıyordu.  Bedeni titremeye başlayan adamın elini sallaması ve  küçük bir  bedel ödemesi ile ışığı yutan bir karalık küre oluştu.  Oluşan küre kendisini çok daha farklı bir boyuta taşıyacaktı. Vermiş olduğu bedel  dünyadaki bedeni gücü ve hakları olurken engin bir bilgi birikimi ile gözlerini başka bir dünyada açmak üzere kapattı.  Ve  küçük adımlarla küreye yaklaşırken daha sevgi dolu ve mutlu olabileceği bir dünyaya gitmek için umut besledi.  Ardından bedenini saran uyuşukluk hissi ile bilinci kapandı. 

Bedeninde hissettiği oksijen eksikliği Ardından sırt kısmında hissettiği acı ile ağlayarak derin bir nefes aldı.  Bilinci yavaşça yerine gelirken bir bebeğin bedeninde can buldu gözlerini açmak istesede başarılı olamadı... Tüm gücü ile denesene başarısız olunca bundan vazgeçerek etrafını hissetmeye odaklandı.  Gözlerindeki acı ile tekrar ağlamaya başladı.  Tekrar denediğinde açılan gözleri ile hızlıca etrafını izledi.  Üzerine tül asılı olan yatakta yatan Sarı saçları yastığın heyerini kaplayan bir kadın gözlerindeki sevinç ile kendisine bakıyordu. Kadının Deniz Mavisi gözlerine gördüğü sevgi ile, bu dünyada mutlu olabileceğini düşünmeden etmedi.  Kadının kırmızı ve dolgun dudaklarından sızan kanı boyut değiştirmeden önce içtiği şaraba benzetti.  Kadın derin nefesler eşliğinde gözlerini kapattığı anda kendisini tutan beden titremeye başladı. Kendisini tutan bedenden yükselen acı dolu Çığlık ile kendiside ağlamaya başladı.

Bedenine baskı kuran kişi Şu anda ölen annesinin Eşi, kendisinin babasıydı.  Adam tekrar çığlık attı bu sefer henüz yirmi yedi yaşında olan kadının ismini bağırdı.  ALİSHA.   Adam elinde tuttuğu  bebeği dikkatle köşede duran bebek için hazırlanan yatağa yerleştirdi. Bedeni titreyerek biricik Eşinin yanına ağır adımlarla ilerledi.  Alishanın dudaklarından süzülen kanı elininin tersi ile nazik bir hareketle sildikten sonra Sarı renkli güneşi andıran saçlarını okşadı.  Bir anda Alishanın bedenine kapanarak ağlamasını şiddetlendirdi.  Kapıdan iceriye hızla giren Korumalar acıyan gözlerle adamı, efendilerini süzdüler içlerinden birinin öksürmesi ile adam göz yaşlarını silerek Korumalara baktı.  Eli ile arkasında duran bebeği işaret ederek konuştu.  Bebeğe bakmak istemediğini belli edercesine bakışlarını Karısına çevirdi.

"O şeyi götürün... Aşkımın yaşamını alan o varlığı odadan götürün.  En güçlü üç kişiye  hazineden para verilmesini söyleyin.  Arıdan o şeytanı buraya geri getirmemek üzere götürsünler. Hemen... "

Askerlerden birisi çocuğu korumak için öne çıkarak karşı gelmek istedi.

"Fakat efendim o Karınız ve sizin tek oğlunuz. On-"

"KES SESİNİ sadece dediklerimi yap. Yoksa daha fazla yaşayamazsın.  O lanetli şeyi gözüm görmesin.  Karımın bana bıraktığı son hazine olduğu için yaşamına izin verdim."

Askerler sessizce bebeği odadan çıkarttılar. Bebek ise hafızasını kalan gücü ile silerek yeni bir yaşama adım attı.  Babasının son sözleri ile aldığı karardan boyut değiştirirken olduğu kadar emindi.....

Oxderia adlı ilk kurgunun Ardından Phytca yı yayınladım Phytcayı konusu durduğu için yayımdan kaldırdım.  Kurgu zaten aklımda olduğu için yazma kararı aldım.  Üçüncü kitap olarak değerlendirebilirsiniz.  Yayımda olan ikinci kitap.
Hatalarım olursa lütfen bana bildirin ayrıca kitap hakkındaki yorumlarınızı bekliyor olacağım.  Bu bölüm giriş bölümü olduğu için oldukça kısa oldu sonraki bölümler en az iki bin kelime olacak.  Çarşambadan çarşambaya bölüm gelecek.  Okuduğunuz için teşekkürler.