-Buse-
Çocuk baya bozulmuştı ve kantindekiler gülmemek için zor tutuyorlardı kendilerini. Çocuk sinirlenip gitti. Bizde kalkıp sınıflarımıza dağıldık.
Okuldan çıktım ve direk eve gittim. Annem yine çok güzel sofra hazırlamış. Canım annem benim. Hemen oturdum ve yemeye başladım. Annem "Kızım nefes al." dediğinde nefes almadan yediğimi fark ettim. Biraz sohbet ettik. Sonra odama çıkıp biraz ders çalıştım. En sonunda yeterince ders çalıştığımı anlayıp masanın başından kalktım. Kendime kahve yapıp odama geçtim. Pencerenin karşısına oturup bugün olanları düşünmeye başladım. Ediz.. Rüyalarımda gördüğüm birini gerçekte görmek garipti. Belki de önceden bir yerlerde görmüştüm. Kalktım ve kitaplığımdan bir kitap aldım.
Kitabı bitirdiğimde geç olmuştu. Uykum gelmişti. Yatağa girdim ve okuduğum kitabın karakterlerini düşünerek, kitabın devamına bi senaryo yazarak uykuya daldım.
Karşımda bir adam duruyordu. Öyle bir güzelliği vardı ki bu insanı hem büyülüyor hem de ürkütüyordu. Etrafına 'ben kötüyüm' havası yayıyordu. Konuşmaya başladığında sesi beni büyülemişti. "Vay canına Grace. Yoksa Katia mı desem? Yoksa.. Neyse. Bunu tartışmaya kalkarsak çok zamanımızı alır. Doğrusu ben bile bu kadar güzel bir varlık yaratabileceğimi düşünmemiştim." "Sen kimsin?" diyebildim sonunda titrek sesimle. "Şimdilik bunu söylemeyeceğim. Ama ileride öğreneceksin." "Peki ben kimim?" Ben kimdim? Olduğum kişi gibi hissetmedim hiçbir zaman. "Sen intikamsın. Sana intikamın güzelliğini verdim. Seni öfkeyle, intikam hırsıyla yarattım. Sen sonsun. Herşeyin sonu. Ve benim başlangıcım." Söylediklerine anlam veremiyordum. Bir anda her yer ateş aldı. Etrafımızı alevler sarmıştı. Ve hiç birşey anlamadığım fısıltılar vardı etrafta. Nereden geldiklerini bilmiyordum. Sadece duyuyordum. " Benim cennetime hoşgeldin kızım. Veya cehennemime." dedi ve gülümsedi. Karşımdaki adamın gömleği yırtıldı ve büyük kanatlar çıktı. Bunlar hep gördüklerim gibi değildi. Ateşten kanatlardı, çok daha büyük ve görkemliydi. "Son geldi. Herşey bitiyor artık kızım."
Ve birden uyandım.
Kan ter içinde kalmıştım. Hemen banyoya girdim. Şuan beni sadece su rahatlatabilirdi. O fısıltıları duyuyordum hala. O adam..Beni fazlasıyla ürkütmüştü. Sadece rüya demek istiyordum Ama Ediz'i gördüğümden beri rüyalara inanır olmuştum. Acaba neyin sonundan bahsediyordu?