j'ai peur~

44 7 7
                                    

'Kollarım seni özlüyor'
-Otistik çocuğun sözleri.

Gözlerim yavaşça aralandığında son hatırladığım yerin aksine rahat bir yatakta yatıyordum. Yatakta oturur pozisyona geldiğimde odayı incelemeye başladım. Gerçekten çok büyük bir odaydı fakat çok bir eşya yoktu. Tam karşımda büyük kahverengi bir dolap,solumda ise makyaj masasına benzeyen fakat aynası oldukça kirli bir masa vardı. Sanırım bu oda Dan Byul'un odasıydı. Yavaşça yataktan kalkıp odadan çıktım. Hala korkuyordum. Onlara nasıl bir açıklama yapacaktım?

"Yahh! Sen delirdin mi Tae? Tanımadığımız biri, üstelik tuhaf hareketler sergileyen biri bizimle kalamaz!" dedi hafif kirli sakallı,uzun saçlı diğerlerinin aksine daha yaşlı duran adam. Taehyung'un karşısında sinirle soluyordu.

"Sadece birkaç gün. Gidecek yeri yok ve belli ki zor durumda."

"Bu bizi ilgilendirmez. Bizde zor durumdayız!"
Tahmin ettiğim gibi burada kalmam herkes için sorun yaratacaktı. Ama gidecek yerimde yok.

Taehyung'a herşeyi anlatacağım.

'Sonunda doğru bir karar verdin,aptal. Hadi konuş onunla ve seni hastaneye bıraksın.'

Senin dediklerini yapmak istemiyorum!

'Ama yapmak zorundasın. Hadi aptal. Yap şunu!'

"T-taehyung?"

"Uh, uyanmışsın. İyi uyudun mu?"

"Biraz konuşabilir miyiz," gözlerimi gözlerinden çekerek etrafta gezdirirken devam ettim "Yalnız."

"Olur tabi. Gel içeri geçelim." dedi ve beni az önce çıktığım odaya geri götürdü.

Konuşmakta zorlanıyorum. Kalbim çok hızlı atıyor ve aptal beynim bana hiç yardımcı olmuyor.

"Ş-şeyy" dedim utancımın beni yenmesine izin vererek "Sana zorluk çıkarmak istemiyorum. Beni insanların çok olduğu 'meydan' gibi bir yere götürebilir misin? Orada başımın çaresine bakabilirim."
Taehyung söylediklerimi umursamayarak bambaşka bir konuya girdi.

"Adın ne? Gerçek adın?"

"Rose."

"Neden Eun Hoo dedin? Ve neden gecenin bir yarısı yolun ortasında öylece oturuyordun?" dedi ve yatağın ucuna oturdu. Yanını patpatlayarak oturmamı istedi. Yanına oturdum ve konuşmaya başladım.

'Hadi yapabildiğin en iyi şeyi yap. Yalan söyle'

Yalan değil. Sadece gerçekleri henüz söyleyemem.

'Bu yalan olmuyor mu,aptal?'

Kes sesini. Bana aptal demekten vazgeç!

'Ama aptalsın.'

"Adım Rose ama bunu gizlemek zorundayım. P-peşimde adamlar var."

"Adamlar mı? Ne istiyorlar senden?"

"Eve geri dönmemi." derken aklıma hastane geldi ve bir an orda olmak istediğimi hissettim. Ordan ne kadar nefret etsemde senelerdir ordaydım ve o lanet olası yere alışmıştım. En azından güvende hissettiriyordu.

Gözyaşlarıma engel olamıyorum. Korktuğum için mi ağlıyorum? Ne yapmalıyım? Keşke Mi Joo Unni burada olsaydı. Ağladığımda bana hep sarılırdı ve ağlamam kesilirdi. Acaba Taehyung'tan bana sarılmasını isteyebilir miyim?

"Taehyung."

"Hım."

"Kollarını bana sarabilir misin?"

"Mmh? Kollarımı sana mı sarayım?"

"Yalnızca korku-"

Bu nasıl bir his? Kokusu ne kadar güzel. Yıllar geçse de unutulamayacak kadar güzel bir koku. Burnum boynundayken ağlamam hafiflemiş, kokusu lanet ilaçlardan daha iyi hissettiriyordu.

Dead Rose/kthHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin