i love you, don't hate me [texting] /// boyxboy

three.2

Zach, telefonunu çıkardı ve bugün okula gelmeyen arkadaşını aradı. Telefon birkaç çalıştan sonra açılmıştı. "Zach?" dedi karşısındaki kişi. "Niye okula gelmedin?" diye sordu Zach. Jason öksürdü. "Her öksürdüğümde ciğerim fırlayacak gibi hissediyorum oraları kan yapmak istemem." dedi ve cümlesi bitmeden öksürmeye başladı. Zach şuanlık Jason'ın hastalığını umursamadı. "Neden o çocuğa gideceğimi söylüyorsun Jason?" dedi Zach hafif bağırarak. "Ne?" Jason öksürdü. "Senden başka hiç kimseye söylemedim, bana yalan söyleme." Jason öksürdü. Zach umursamamaya çalıştı. "Ben kimseye bir şey söylemedim, Zach." dedi Jason. Öksürüğü artık Zach'i rahatsız etmeye başlamıştı. "Ne halta hasta oldun ki sanki? Bekle, geliyorum." Zach telefonu kapattı ve Jason'un evine doğru yürümeye başladı.

Jason telefonunu kapattıktan sonra telefonu yatağın içine fırlattı ve mutfağa doğru koştu. Buzluktan bulduğu birkaç buzu ağzına attıktan sonra, gözlerini acıyana kadar ovuşturdu. Banyoya koşup suyu en soğuğa getirdikten sonra suyun altına girdi ve saçları hariç tüm vücudunu ıslattı. İşi bitince havluyla kendini üstten kuruladı ve odasına gidip sadece bir boxer giydi. Hasta rolü yapmak biraz zordu. Zach geliyordu. Ona yalan söylememişti, Jason hiç kimseye bir şey söylememişti. Yani kendisi hiçkimse sayılmazdı, değil mi? Mutfağa girip birkaç buz daha yuttuktan sonra odasına döndü ve yatağının içine girdi. Klimayı en sıcağa getirdikten sonra yorganı kafasına kadar çekti. Jason yaptığını aptalca buluyordu ama Zach'e baştan yaşan söylemişti, dönemezdi. Jason gözlerini kapattı ve Zach'in gelmesini bekledi.