5

59 6 0
                                    

Güneşin kavurucu ışıkları göz kapaklarıma dolduğunda gülümsedim.

Bugün erkenden kalkmış, kıyıya uzanmış ve yaz güneşini kaçırmamıştım.

Gözlerimi kapattım ve suyun sesini dinlemeye başladım. Geçen bir kaç dakikanın ardından, gözümde bir parmak hissettiğimde açtım.

Hayır bu sefer Tara değildi, küçük deniz kızı Monaydı. Kuyruğunu benim gibi uzatmış, benim gibi güneşi seyrediyordu.

"Merhaba, Meyus abla."

Mona'nın neşeli sesiyle gülümsedim.

"Merhaba Mona, ne yapıyorsun?"

"Hiç, senin gibi güneşi seyrediyorum."

Tebessüm ettim.

Mona tam ağzını açacağı sırada, gelen siren sesi kendini yine belli etmişti. Yine denizciler gelmişti. Mona ne olduğunu anladığında, denize geri girdi.

Kafamı kaldırıp, geminin olduğu yere baktığımda onlar olduğunu gördüm.

Kıyıya mutlaka geleceklerdi, o yüzden suya geri girsem iyi olacaktı.

Kafamı son bir kez kaldırıp, güneşe baktım. Sıcak ışınları yüzüme işlediğinde, beklemeden suya girdim.

Gidip, Kraliçe Marizyayı uyarmam gerekiyordu. Çünkü bugün Mermaid Krallığının kuruluş günüydü ve bugüne özel bir deniz kızı dans gösterisi hazırlanmıştı.

Kapının önüne geldiğimde, Cey adındaki bir deyan sordu.

Deyan; deniz erkeklerine deniyordu.

Her ne kadar az olsa da, deniz erkekleride vardı.

"Buyrun?"

"Kraliçe Marizya'yı görmem gerek."

"Kraliçe şuan meşgul."

Kraliçeyi mutlaka görmem gerekiyordu.

"Çok önemli, lütfen izin verin."

Cey, kafasını iki yana sallayıp;

"Ne söyliyeceksen bana söyle ben iletirim."

Bunun daha iyi olduğunu düşünüp, her şeyi anlattım.

Bunun hakkında bir önlem alacaklarını belirttiğinde, yüzerek oradan uzaklaştım.

Yosunlarla çevrelenmiş, bir kayanın üstüne çıkıp oturdum. Buradan denizciler görünüyordu. Kayayla geminin arasında baya vardı.

Yine büyük oltanın atıldığını gördüğümde, balıkları yine kurtarmam gerecekti. Ancak bu sefer dikkatli olmaya çalışacaktım çünkü daha önceden beni bir insan görmüştü.

Kayanın üstünden atlayıp suya daldığımda, hızlı yüzmeye başladım. Yaklaşık bir kaç dakika sonra geminin ucuna gelmiştim. Her şey daha kolay olsun ve kafamı sudan çıkartmıyayım diye bu sefer atılan oltayı kesecektim.

Oltanın olduğu yere geldiğimde, ellerimle çekiştirmeye başladım.

Nihayet olta yırtıldığında, oradan hemen uzaklaşmam gerektiğinin farkında vardım.

Gideceğim anda;

"Aşağıda bir şey var, beni dinleyin."

Diye bağıran sesler duymuştum.

Givemesign.

Mermaid: Lost CoastHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin