3. Bölüm/2. Part

160 9 0
                                    

Küçük bir not=Merhaba, hayırlı akşamlar. Bu hesabımın şifresini kaybetmiştim. Şimdi buldum. Kusura bakmayın lütfen. Bu bölümü elimden geldigince up uzun yazacağım. Bu arada, diğer hesabımdaki; Dikkat! Yastık Canavarı'na bakın lütfen.😏

Annemle birlikte berkin peşinden salona girdik

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Annemle birlikte berkin peşinden salona girdik. Necla teyze elindeki örgüyü yanına bıraktı ve bize sarıldı. Muhabbet iyice koyulaşmıştı ki necla teyze bana dönüp "Ee kızım, hiç talibin yokmu?" Diye sorunca utanmıştım. Bunu fark eden annem benim yerime cevap vermişti." Olmazmı necla, amca oğlu murat haber yolladı iki gün önce ama yasemin kabul etmedi. Bende sordum niye kabul etmedin sevdiğin mi var diye ama geçiştirdi."annem sözlerini bitirdiğinde bakışlarım berke kaymıştı istemsizce. Kaşlarını çatmış çenesi seğiriyordu. Ben ağzımı açmış cevap verecekken berk benden önce davranmış "Niye soruyorsun ki anne, ne yapacaksın kızın talibini. Ha eğer hala ısrarcıy'san yaseminin yanında da söyleyeyim. Ben yaseminle evlenmeyeceğim anne. Bunu anla artık. Hem yasemin daha on yedi yaşında çocuk. Bense yirmi beş yaşındayım. Mantıklı ol anne" deyip dışarı çıkmıştı. Gözlerim doldu, sevdiğimden böyle sözler duymak kalbimi kırmıştı, "Anne, ben eve gidiyorum." Deyip ayaklan'dım. Anneme cevap verme fırsatı vermeden dışarıya çıktım ve eve doğru yürüdüm. Eve girdiğimde babam çoktan gelmişti. Aklıma gelen şeyle düşündüm. Berk beni sevmiyirdu fakat murat seviyordu, berk benden sekiz yaş büyüktü ama murat altı yaş büyüktü, evet neden olmasın ki. Murat'la ben çok güzel olurduk. Hem berki unuturdum hemde murat'la mutlu olurdum. "İyi akşamlar babacım, birşey söylemek istiyorum." Dedim. "İyi akşamlar kızım, buyur söyle." Yavaşça babamın oturduğu tekli koltuğun önünde diz çöktüm ve başımı babamın dizine yatır'dım. "Baba, murat beni gerçekten seviyor demi? Eğer beni gerçekten seviyorsa kabul ediyorum. Mura'tla evleneceğim." Babam şaşkınlıkla bana bakıyordu, bunu babama bakmadan bile hissediyordum. Başımın üstünde babamın şevkat'li elini hissedince yaşlar bir bir gözümden akmaya başladı. Hem mutluluktan, hem üzüntüden. Babam göz yaşlarımı sildikden sonra gözlerine bakma mı sağladı. "Bundan emin misin kızım? Evet murat'la evlenmeni istiyorum ama sen mutlu olmadıktan sonra bunun bir önemi yok. Emin misin? İstiyormusun gerçekten evlenmek?"diye sorduğunda başımı onaylat biçimde salladım. Beni bu dünyada mutlu etse etse birtek murat mutlu eder.
•••••••
Sabah gözlerimi her zamanki gibi ezan ile açtım. Abdestimi alıp namazımı kıldım ve Kuran-ı Kerim okumaya başladım. Ben kuran okumaya dalmışken annem içeri girmiş ve yanıma gelmişti. Bana seslenmese daha farkında bile olmayacaktım. "Efendim anne?"dediğimde gülümsedi"Hadi kızım, hazırlan. Amcangile, yani yakında nişanlın olacak muratgile kahvaltıya gidiyoruz. Güzel birşeyler giy tamam mı kızım? Pasaklı gibi durma."dediğinde gülümsedim. Herzamanki annemdi işte. Başımı onaylar biçimde onayladım ve annemin odamdan çıkışını izledim.
Ayağa kalkıp hazırlanmaya başladım.

(Temsili)Hazırlandıktan sonra aşağıya indim ve yola çıktık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Temsili)
Hazırlandıktan sonra aşağıya indim ve yola çıktık. Muratgilin evi zaten o kadar uzak değildi. Yürüyerek yirmi dakikaya ulaşabilirdiniz. Kapının önüne geldiğimizde babam zili çaldı. Aradan çok fazla zaman geçmeden murat kapıyı açmıştı. Göz göze geldiğimizde bakışlarımı kaçırdım, nedensiz ce utanmıştım. "Günaydın amca, günaydın yenge." Dediğinde annem ayıplar gibi ses çıkarmıştı ve "Ne amcası, ne yengesi evladım! Anne, baba diyeceksin bundan sonra" demiş ve beni daha çok utandırmıştı. "Afedersin yen- yani anne." Dediğinde basımı kaldırıp murata baktım. Annem ve babam içeriye geçmiş bizi yalnız bırakmışlardı. Kücük bir tebessüm edip "Günaydın murat" dedim ve içeriye geçtim. Annemgil çoktan sofraya oturmuş kahvaltıya başlamışlardı bile, masada sadece iki tane boş sandalye vardı ve yan yanaydı, bu da demek oluyordu ki murat ile yan yana oturacaktık. Derin bir nefes aldım ve kahvaltıma başladım.
••••
Kahvaltıdan sonra sevgile ailem salonda oturuken muratla beni bahçedeki çardağa yollamıştı. Muratın bakışları hala üstümdeydi, benim bakışlarımsa ellerimde. Murat boğazını temizledi ve " Neden başta kabul etmedin de sonradan benimle evlenmeyi kabul ettin?" Diye sordu. Bu soruyu zaten bekliyordum. Tekrar derin bir nefes aldım ve"Aslında ilk basta kabul etmek istemedim ama sonra düşündüm ki, beni bu güne kadar hiç senin gibi seven olmadı. Bende bu yüzden kabul etmek istedim. Beni yıllarca kalbinde ki kora reğmen sessiz ce seven adam her daim hem beni hem de gelecekte olacak olan çocuklarımı sever, sahiplenir." Dediğimde gülümsedi, "Evet, hem seni, hemde gelecekte olacak olan çocuklarımızı her daim seveceğim yasemin. Bundan asla şüphen olmasın." Dedi.
••••
Günün geri kalanı böyle geçti. Aksam eve geldiğimizde saat epey geç olmuştu. Hemen uyuduk zaten.
Tıkırtı duyduğumda gözlerimi yavaşça araldım. Bu ses te neydi böyle, hemde camdan geliyordu. Neler olduğunu anlamak için kendime birkaç saniye verdim. Aman Allahım, birisi gecenin üçünde camıma taş atıyordu, ama kimdi bu?

En heyecanlı yerinde kesiyorum.☻ Hayırlı iyi geceler olsun inşallah. En kısa sürede yeni bölüm atacağım. Selametle kalın. Bu arada bölüm duyurular dışında toplam 664 kelime. Benim yazdığım en uzun bölüm.

Helalim OlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin