1.9

231 15 2
                                    


Hae won her  zaman yaptığı gibi bahçedeki boş banka oturdu ve dizlerini kendine çekti. Wonho gelmeyecekti ama bir umut bekliyordu. Telefonunu açtı ve ekrana baktı ne bir mesaj vardı ne bir çağrı..

Skylimit: bugün buluşmamız gerekirdi ama bil bakalım ne eksik..

Skylimit: gerçek ten cevap vermeyecek misin?

Skylimit: bana sarki soyleyecegine söz vermiştin ama buluşmaya gelmiyorusn bile...

Skylimit: ama biliyor musun wonho  ben bugün buluşacağız diye doktorumdan izin almıştım ve bugunlugune yanımda birisi olursa bu hapishaneden çıkmama izin vereceğini söyledi..  ama yine çıkamıyorum..

Hae won saatlerce o bankta oturdu ama ne gelen ne de giden vardı. Hava kararmak üzereydi ve üşümüştü. Sabahtan beri aynı yerinde oturmuş ve gelmesini bekliyordu. Kafasını dizlerine gömdü. Böyle gidersen soğuktan donarak ölecekti. Bi anda bir sıcaklık hissetti. Kafasını gömdüğü dizlerinden kaldırdı. Omuzlarından bir battaniye vardı. Yavaşça arkaya döndü ve onun gözlerinin içine bakan wonhoyu gördü. Halüsinasyon mu görüyordu? Evet evet bunun başka bir açıklaması olamazdı. Elini kaldırdı ve gördüğü gerçek olmayan wonhonun yanağına koydu. Eli sıcaklığı hissediyordu o gerçekti. Gözlerinin dolduğunu hissetti hae won.  Sessizliği bozan wonho oldu "ilk buluşmama geç kaldım beni affedebilecek misin?"gülümsedi. Sanki bu gülüş bütün soğuğu kesmişti " bugün dışarıya çıkabilirim hazırlanıp geleceğim randevu şeklinde yapalım bunu " dedi ve hızla ayağa kalktı hae won o hızla ayağı takılmıştı ama düşmedi çünkü wonhonun kolları onu sarıyordu. " hayır bunu daha sonra yaparız şimdi aksam oldu içeriye geçelim üşümüşsün"  wonho hae wonun koluna girdi ve içeriye doğru yürüdü. Hastane kokusu genzini yakmıştı. Hae wonu yatagiba yatırdı ve yatağın yanına bir sandalye çekerek onun solgun yüzünü incelemeye başladı. Hae won onun monotonlasmis kalbini tekrar canlandırmıştı. Tanrıya sonsuz şükürler saydı k gün numaraları yanlış tusladigi için. Yatağın kenarından sarkan elini avuçlarının arasına aldi wonho. Kız ise sadece ona bakiyordu ikisi de konuşmuyordu " canlı daha guzelmissin" dedi gülümserken wonho. Hae won uyanmıştı mesajlasirken bu daha kolay oluyordu ama yüz yuzeyken ne diyeceğini bilmiyordu. Hae won yatakta kenara kaydı ve wonho için yer açtı. Sonra da yanındaki boş yere vurdu. Wonho da dediğine itaat ederek yanındaki yerini aldı.  Hae wonun beklemediği bir anda onu kendine çekti ve sıkıca sarıldı sonra da kulağına eğildi ve şarkı mirildanmaya başladı. "Seni seviyorum hae won" hae son basını daha da çok göğsüne gömdü "bende seni seviyorum"

----------------------------------------------

Imperfectly perfect // wonhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin