on üç;; unutamamak

4.8K 471 70
                                    




öğrenci ji na,

bugün öğle arasında her zamanki gibi müzik odasında oturuyorum ve sen yanıma geliyorsun. daha geçen hafta bana tokat atmışken şimdi neden yanıma geldiğini anlayamıyorum.

belki bir özür dilersin?

ya da ben mi dilemeliyim?

bilmiyorum.

"hey," diyorsun arkadaşınmışım gibi. "hocam."

ne diyeceğini merak ediyorum ve başımı sallıyorum.

"ben bir şey soracaktım."

"sorabilirsin ji na," diyorum bakışlarımı sana çevirmemekte kararlıyken.

sınıftaki piyanoya yaslanıyorsun ve ellerinle oynamaya başlıyorsun. sanırım yapacağın şeyden tam olarak emin değilsin ya da çekiniyorsun.

"sizden nefret ettiğimi biliyorum ama nedenini bilmiyorum."

derin bir nefes veriyorum ve, "her öğrenci her öğretmenini sevmek zorunda değildir," diyorum.

kaşlarını çatıp, "hayır!" diye sesini yükseltiyorsun. şaşırarak gözlerimi sana çeviriyorum. "sizi görmek istemiyorum ama görmeyince de yalnız hissediyorum."

"öyleyse okul çıkışları piyano kursuna gelmelisin."

"anlamıyorsunuz!" diye bağırıyorsun en sonunda. gözlerini birkaç saniye sakinleşmek için kapatıp geri açtığında yanına doğru adımlıyorum.

"anlamıyorum," diye onaylıyorum seni.

başını eğiyorsun ve konuşmaya başlıyorsun. "bir hafta boyunca unutamadığım tek şey siz oldunuz, hocam."

bu dediğine gerçekten şaşırıyorum.

"anlıyorum," diyorum sesim çatallı çıkarken. "anlıyorum."

"ne bu?" diye soruyorsun gözlerimin içine bakarken. "ben de bunu anlayamıyorum."

"hastalığın için iyi bir şey," diyebiliyorum sadece. gülümserken inanman için içimden dua ediyorum.

sonunda sen de bana gülümserken, "yaşasın!" diye neşeyle ellerini çırpıyorsun.

sınıftan çıkacağın sırada sana sesleniyorum. "ji na!"

bana döndüğünde, "yeni danışman öğretmenin benim. yanıma sık sık gelebilirsin," diyorum.

başını salladıktan sonra çıkıyorsun ve ben hala şaşkınlığımla birlikte sınıfta kalıyorum.

-müzik öğretmenin yoon gi.

hagsaeng;; yoongi ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin