hagsaeng;; yoongi ✅

on dokuz;; top

öğrenci ji na,

beden eğitimi dersinizde pencereden seni izliyorum.

herkes bahçede top oynarken sen bankta ji hun ile oturmuş konuşuyorsun.

yumruklarımı sıktığım sırada camdan içeri giren top tüm dikkatimi dağıtıyor. çocuklar topu atmamı söylerken gözüm yeniden ikinize takılıyor.

aklıma gelen şey ile topu alıyorum ve sinirle yanındaki çocuğun kafasına atıyorum.

top isteğim doğrultusundaki hedefe ulaşırken, "üzgünüm!" diye bağırıyorum ve en sonunda dikkatini çekebiliyorum.

ayağa kalktığında ve okula doğru adımladığında yanıma geleceğini biliyorum.

öyle de oluyor.

"siz ne yapıyorsunuz?" diye bağırıyorsun sinirle. "bilerek yaptınız, değil mi? topu bilerek-"

"ji na!" diye bağırıyorum aynı şekilde. "bana kimi savunduğunun farkında mısın?"

kaşlarını çatarken bağırmaya devam ediyorsun. "yanımdaki insanlara karışamazsınız!"

duyduğum şey tepemi iyice attırırken, "karışırım!" diye itiraz ediyorum.

"karışamazsınız!"

"bir daha benden başka bir erkekle görüşmeyeceksin," diye sert ve net bir şekilde uyarıyorum.

"yok öyle bir dünya!"

"ji na!"

"ne var?"

"bir daha başkalarıyla görüşmeyeceksin." uyarımı yeniden yaparken artık dayanacak sabrım kalmıyor.

"neden?" diye bağırıyorsun yeniden.

"görüşmeni istemiyorum diyorum işte!" diye bağırıyorum aynı şekilde.

"siz kim oluyorsunuz da bana-"

"çünkü seni seviyorum!" diye bağırıyorum gücümün yettiği kadar. "bu yüzden, bir daha başkasıyla görüşmeyeceksin!"

suratındaki sinir aniden yok olurken yerini şaşkınlığa bırakıyor.

"yoksa seni de, yanındakileri de buna pişman ederim. anladın mı?"

başını robot gibi aşağı yukarı sallıyorsun.

derin bir nefes veriyorum ve rahatlamak için yanından ayrılıp az önce ne halt yediğimi anlamaya çalışıyorum.

-müzik öğretmenin yoon gi.