1.Bölüm

152 5 3
                                    


         Hermione Jean Granger!

                       Gryffindor'un prensesi,altın üçlünün beyni,cesaretin adı ve çoğu erkeğin rüyası...

Her adımını büyük bir özgüvenle duyabileceğiniz kehribar ve kahvenin ıssız karışı gözleriyle çoğu kişiyi büyüleyen kız...Onu özel kılanda tam olarak bu.Özgüveniyle bir muggle doğumlunun çağın en zeki cadısı olabileceğini kanıtlaması...

*****************************************************************

      Draco  Lucius Malfoy!

                   Slytherin'in prensi,iksir dersinin edebisi,çoğu kızın tek hayali....

   Ukala bir beyni,unutulamaz saç rengi ve çok derinlerde sakladığı harika bir kalbi var bu oğlanın...Tek *engeli babası aslında...Safkan takıntısı Lucius...Ama onu Draco yapan içten içe sakladığı karakteri...

*****************************************************

        Hermione'den:

Gryffindor masasına oturmuş iki aptalla sohbet ediyorken büyük bir bağrışmanın kulaklarımda çınladığını fark ettim.Sesin geldiği yöne kendimi çevirdiğimde ise Slytherin masasından Pansy Parkinson'un sinirli bir şekilde el kol hareketleriyle ortalığı inlettiğini görünce olayı kavramaya çalıştım.Fısıltılardan olayı öğrenince bu kızın tam bir aptal olduğunu garantilemiş oldum.Yanında ona bağırdığı belli olan Ravenclaw'lı bir kız üzerine balkabağı suyu dökmüş.Kesinlikle yanlışlıkla olduğu belliydi.Ama o bir Slytherin idi.Olayı büyütmek doğasında vardı.

                Yavaşça ayağa kalktım ve Slytherin masasına doğru yöneldim.

"Balkabağı suyundan tiksineceğini sanmazdım Parkinson!"

"Bulanık!Git başımdan seni sülük bozuntusu yeteri kadar olayla uğraştım pislik.Sana zaman ayıramam."

"Doğru!Ayırman zaten tuhaf olurdu.Boş laflarınla ortalığı inletmen ve beynini bir saniye bile kullanmamanı kanıtlaman senin zamanına daha çok yakışır."

            Etrafta seslerin azaldığını hisseder gibi oldum.Herkes çevremize bir daire oluşturmuş ve Parkinsonla ben ortada kalmıştık sanki.

"Ne demeye çalışıyorsun sen?Bana nasıl hakaret etmeye çalışırsın...Sersemlet."

        Karşı büyüyle onun ufak büyüsünü hızlıca engelledikten sonra yine lafa döndüm.

"Anlaman inan bana bir mucize ourdu .Yoksa yerdeki bir fare mi?"

"Nerde?Nerde?Tanrım alın onu...aaaağğğ...ıy..."

                Korkak bir tavırla yavaşça uzaklaşan Parkinson'u büyük bir sırıtışla izledim.Böcürtlerle ders yaptığımız gün dikkat edip çoğu kişinin korkusunu incelemiştim.Parkinson'un fareden korktuğunu bildiğimden ve daha fazla konuşmasını engellemek için fare olduğunu söylemiştim.Tam bir korkak olarak beklediğim bir tepki vermişti.Arkamda olan Harry ve Ron'a döndüğümde iyi iş çıkardın bakışlarını üzerimde hissettim.Herkes büyük bir huzurla yemeklerine geri döndü.

*************

          Draco'dan:

   Ortak salonda sıkkınlıkla koltuklara yayılmış Pansy'nin cırtlak tonlu sesini dinliyordum.Anlaşılana göre Granger yemekte ona iyi bir ders vermişti.Anlattıkları pek umrumda değildi.Şu an tek umrumda olan iksir kitabına geri dönmek ve huzurla birkaç sayfa okuyabilmekti.Ne yazıkki tüm gün boyu rahat vermeyen Pansy'den hiçbir şey yapamamıştım.Gece herkes yataklarına çekildikten sonra sırtıma pelerinimi atıp mutfağa,yeşil elmamı almaya, gitmeye karar verdim.Her gece bir yeşil elma yemek resmen beni rahatlatıyordu.Bir haftadan beri mutfağa gidemiyordum.Bu gece yeşil elmanın keyfini çıkarmak istiyordum.Slytherin binasından çıkarak doğruca mutfağa yollandım.Kapıyı araladıktan sonra tezgahın üzerindeki yeşil elmaları görünce resmen gözlerim kamaştı.Elime bir tanesini alıp büyük bir ıssrık almak üzereyken kapı aralandı.Yakalanmış mıydım?

               Kapıdan içeriye dalgalı saçlarıyla beraber Granger'ın girdiğini görünce hem şaşkınlığımı saklayamadım.

"Malfoy?"

"Granger?"

"Senin bu saatte burada ne işin var?"

"Asıl sana sormalı..."

"İlk ben sorduğuma göre..."

"Sana niye hesap veriyim?"

              Ses çıkarmadan yanıma daha sonradan tezgahta duran yeşil elmalara yaklaştı.Bir tanesini eline aldıktan sonra geri çekildi.

"Elma mı?"Sende mi?"

"Ne bende mi Malfoy?Elmaları illa sadece sen seveceksin ve bir gece vakti mutfağa gelip yiyeceksin diye bir kural yok."

"Doğru yok!"

         Granger'ın surat ifadesini anlamaya çalışıyordum.Belliki o da benim kadar şaşkındı.Hem gece elmasından dolayı hemde bir şeyi ona karşı hiç sorgulamadan ilk defa kabul ettiğimden dolayı...

"Bugün yemekte Pansy'ye  yaptığın şey..."

"Bunu hak etmişti...kesinlikle kimsenin yemeğini bozmaya hakkı yok."

          Bir şey demedim.Haklıydı.Sonuçta bende sinir olmuyor muydum?

"Sen Malfoy olduğuna emin misin?"

"Ne demeye çalışıyorsun Granger?"

"5 dakikadır aynı ortamda bulunuyoruz ve sen iğrenmeden laf atmadın,bulanık demedin ve bazı şeyleri kabulleniyorsun.Sen gerçekten iyi misin?"

               Dedikleri benimde dikkatimi çekmişti.Hergün oynadığım karakterden bahsediyordu.Sevgili babacığımın emirlerinden birini yerine getirmek artık ismimin vaz geçilmezi olmuştu.Şaşırması normaldi.

"Düpediz aynı Malfoy olduğuma emin olabilirsin.Sadece seninle uğraşmak istemiyorum Granger.Neyse!İyi geceler!"

               Son dediğime ben bile şaşırırken bana tuhaf bir şekilde ve kaşları çatık bir şekilde bakarak o da "iyi geceler" dedi.İyi biri olabiliyordum.Henüz her şey için geç değildi.Bu beni sevindirmişti.Acababir gün boyunca iyi olmaya çalışsam ne olurdu.Deneyebilirdim...

***************************

            Hermione'den:

Gryffindor ortak salondan çıkmış,altın üçlü olarak kahvaltıya gidiyorduk.Bende yolda dün gece Malfoyla olan tuhaf karşılaşmamızı,bulanık demeyişini ve iyi geceler demesini anlatıyordum.Anlattılarımdan sonra Harry ve Ron da bana uzaylıyı öpen kedi görmüş gibi tuhafça baktılar.Bu duruma hiçbirimiz anlam veremedik.Kahvaltıdan sonra Aritmansi,Biçim Değiştirme ve Ravenclawlarla ortak İksir dersine girdikten sonra yorulmaya başlamıştım.Ders programına bakarken dersin Slytherinlerle ortak KSKS dersi olduğunu fark ettim.Sınıfa ilk girenlerdendim.Sınıfa girdiğim anda kitap okuyan bir Malfoyla karşılaşmayı beklemiyordum.Kitap!Kitap okuyordu!Malfoy!Kitap okuyordu!Kendime gelmek için elimin içini oymaya çalışsamda bir türlü kendime gelemedim.Bu tuhaf bakışlarımın arasında beni daha da şok eden bir şey oldu.

"Merhaba!"

Malfoy gayet medenice "merhaba" demişti.Tamam kesinlikle kabus filan görüyordum.Bu bir kabustu çünkü Malfoy'u rüyamda görmezdim.Sınıftan saçmalaya saçmalaya çıkarak direk iki aptalı buldum ve durumu hemen anlattım.Malfoy değişiyor muydu yoksa hepimiz şu an büyük bir eşşek şakasının içinde miydik?Umarım eşşek şakasıdır çünkü hiçbirimizin bünyesi Malfoy'un değişmesini kaldıramaz.


         Merhaba arkadaşlar!Tomione hikayesinden sonra oturup düşündüm ve neden bir tanede Dramione hikayesi yazmayayım diye düşündüm.En yakıştırdığım çifti başka bir hikayede görmek inanın bana beni bile heyecanlandırdı.Diğer bölümde görüşmek üzere.:))))

EJDERHA VE TANRIÇA  [DRAMİONE]Where stories live. Discover now