Draco'dan:
Baloya Astoria ile gelmek zorunda kalmıştım.Buna inanamıyordum.Ama bunu hak etmiştim.Ne diye kızdan uzak durursun ki?Aptal herif!O sırada çoğu konuşmanın kesilip yerini fısıltıya bıraktığını fark ettim.Nolduğunu anlamam uzun sürmedi.Altın üçlü ve eşleri salona giriş yapmıştı.Önde Ron ve eşi Lavender sahte gülümsemelerle içeri girdiler.Ardından Ginny ve Harry.Doğruyu söylemek gerekirse Weasley kızı gerçekten güzel olmuştu.Ve son olarak.Tanrım.Kesinlikle bir Tanrıçaya benzemişti.Güzelliğini bin kat daha ortaya çıkarmıştı.Ve kolundada salak çocuğun teki Cormac vardı.Kendime bir kez daha lanet okudum.
Bir an gözleri benimle buluştu.O sırada gözlerinin rengini keşfe çıktım.Gözlerim zarif burnundan kıpkırmızı dudaklarına kaydı.Sonra tekrardan gözlerine bakmak istedim ama o kafasını çevirmişti bile.Ta öteden onun bebeksi kokusunu alabiliyordum.Kokusunu da ilk sarılmamızda keşfetmiştim.Müzik çalmaya,eşler dans etmeye başladı.Ron-Lavender,Harry-Ginny çiftleri sahnedeydi bile.Gözlerim yine Hermione'ye kaydı.Cormac ısrar ediyordu.En sonunda dansa kalktılar.Bende sorma gerği duymadan Astoria'yı çekiştirerek sahneye yol aldım.
"Ow!Draco...sorabilirdin."
"Neyi?"
"Dans etmek isteyip istemeyeceğimi..."
"İstekli olduğunu görebiliyorum Astoria..."
Onun çenesi açılırken ben Cormac ve Hermione'nin dansını kesiyordum.Onlara baya yaklaştığımızda da Astoria'dan ayrılıp Cormac'ın omzuna dokundum.
"Eş değişmeye izin vaar mı?"
"Aslında..."
"Bende öyle düşünmüştüm." diyerek hızlıca dansa başladım.
Arkada salakça bakan Cormac ve Astoria bıraktığımı biliyordum.Yerlerine geçmeleri gerekirken aksine onlar da dans etmeye devam etti.
"Demek Astoria..."
"Demek Cormac..."
"Ne?"
"Cormac'tan mı hoşlanıyordun."
"Hayır tabikide.Bunu düşündüren nedir?"
"Baloya onla gelmen."
"Başka birileri davet etseydi belki onla giderdim." lafı yemiştim işte.
"Belki o başkaları edecekmiştir ama ediliştir."
"O zaman elini çabuk tutsaymış o başkaları."
Dansı bitirerek gitmeye hazırlanırken son anda elini tuttum ve onu kendime geri çevirdim.Tuhaf ki tam o sırada tangomsu karışık bir müzik çalmaya başladı.(umarım o müzik türünü anlamışsınızdır.)
"Hiçbir yere gidemezsiniz Hanımefendi."
"Bunu bir haftadır yüzüme bakmayan genç mi söylüyor."
"Ta kendisi..."
"Şaşırtıcı..."
"Bak Hermione!Tuhaf duygular içerisindeyim.Neler hissettiğimi çözemiyorum."
"Ya demek öyle..." O an aklımma bir koz geldi.
"Kimden hoşlanıyorsun Herm?"
"Ne?Kimseden!"
"Geçen gece hoşlandığın biri olduğunu söyledin."
"O geçen gece değil nerdeyse bir ay önceydi."
"Her neyse...kimdi o çocuk." diyerek dansın akışıyla onu yatırır pozisyona getirdim.
"Gerçekten kimse.Hoşlandığımı sanmışım ama meğersem aptalın tekiymiş." diyerek hızlıca doğruldu ve dansı bitirerek arkadaşlarının yanına döndü.
Sinirlenmiştim.Kesinlikle sinirliydim.Tüm gece elimde bir viski ile Cormac ile olan dansını izlemiştim.Herkes eğlenirken ben neredeyse ağlamak üzereydim.O gece binaya erken döndüm.
*******************************************
Hermione'den:
Dün gece dışım mutlu içim bulutluydu.Beni fazlasıyla üzmüştü Draco.Bunu neden yaptığına anlam veremiyordum.Ron ile de dün gece sonunda barışmıştım.Beni mutlu eden tek şey şu an buydu.Altın üçlü olarak hepberaber kahvaltıya sonra Hufflepuff'larla ortak olan İksir dersine gittik.Sonra ben Aritmansi dersi için onlardan ayrıldım ve Sihirli Yaratıkların Bakım dersinde tekrar buluştuk.Bu ders Slytherin'lerle ortaktı ve ben bundan hiç mutlu değildim.Der başladığında Draco Pansy ile göründü.Sonra hafalı bir şekilde canavar kitabın omurgasını okşadı ve elini kaptırmadan bir kaç sayfa baktı.
Umursamamaya mı çalışıyordu bu çocuk.Ih!Gıcıklık olsun diye Cormac'ın yanına yaklaştım ve elini tuttum.Şimdi birilerinin kıskandığını hisseder gibi olmuştum.Evet bakışları tam olarak bizdeydi.Şimdi olmuştu.Cormac'ın yanından tam çekilirken yanağıma bir öpücük kondurması ve tiksinmem bir oldu.Hızlıca elimi yanağıma götürerek öptüğü yeri sildim ve ondan uzaklaştım.
"Vay vay vay Granger!"
Şimdi de Granger mı olmuştuk yani.Harika!Daha ne olabilirdi ki...
Lafına devam etti.
"Ders ortasından birileriyle koklaşmak pek olmuyor ama...Özelliklede altın üçlünün bir beyniysen."
"Koklaşmak sana yakışır Malfoy.Ben senin gibi hayvan değilim en azından."
Etrafta "huhuhuuuuuuuuğ" gibi tuhaf sesler çıkmaya başlamıştı.
"Aptal kız!Hala hiçbir şeyi göremiyorsun değil mi?"
"Neyi görmem gerekiyor ki?"
"SANA AŞIK OLDUĞUMU!"
İşte tam olarak bu kıssım herkesin ağzının 10 metre açılıp bir bana bir Draco'ya baktığı kesimdi...
"AMA SEN HALA KÖR OLMAYA DEVAM EDİYORSUN.SIRF BANA ACIDIĞIN İÇİN BENİ ORDUYA KABUL ETTİĞİNİZİ BİLİYORUM.GERÇİ HAKLISINIZ.ACIMAKTAN BAŞKA NE YAPABİLİRSİNİZ Kİ."
Draco bunları söylerken Orduyu bilmeyen Slytherinliler de öğrenmiş oldu.
"SONUÇTA BEN İĞRENÇ,APTAL SLYTHERİNLİ'NİN TEKİYİM!" diyerek hızlıca çantasını kaptığı gibi gitmeye başladı.
O sırada tüm mantığım kapandı ve en doğru olanı yaptım.Koşarak onun omzundan tuttum ve kendime çevirerek şaşkın bakışlarla dudağına yapıştım.Sakince dudaklarını öperken bir kıpırtı hissettim.O da yavaş yavaş bana karşılık vermeye başlamıştı.Birkaç adım ilerliyerek ağaca yasladık ve öpüşmemizin kesilmesine izin vermedik.Nefeslerimiz kesildiğinde ayrılmak zorunda kaldık.
" Sana bunları söylediğim için beni öptün değil mi?"
"Evet."
"Ne?"
"Evet sen bunları söylediğin için öptüm çünkü aşık olduğum çocuk benim söylemeye aşırı derecede korktuğum şeyleri herkesin içinde kükreyerek bana söyledi ve bende ona aşkımı belirtmek için onu öptüm."
Bunları söyledikten sonra Draco tekrardan dudağıma yapıştı...
******************************************************
Öhöm öhöm sevgili oku.rlarım.Sonunda Dramione çifti buluştu.Yorumlarınızı bekliyor sizi çok seviyorum :))
YOU ARE READING
EJDERHA VE TANRIÇA [DRAMİONE]
FantasíaOğlan ejderhaydı,kız ise tanrıça...Hogwarts sanki tam olarak onlar için yaratılmıştı...Farklı türden ama aynı kandan!Okuyup okumamak tamamiyle sizin kararınız...