Öncelikle meraba arkadaşlar, aslında yeni bölüm yazmaya bayadır üşeniyodum, bildiğiniz üşeniyodum yani kalkıp bilgisayarı açmaya. Bugün de eve geldiğimde bilgisayar açık karşımda duruyodu, bu da Allah'ın bir takdiri derim ben :D Aklıma bir şey geldi sizle paylaşmak istedim, hikayeye kapak yaparsanız, ya da karakterleri kişilerle bütünleştirip bana mesaj olarak atarsanız çok mutlu olurum, hem de sizin de fikrinizi almış olurum, attığınız kapaklardan birini seçip kapak yapıp sonraki bölümü de ona ithaf etmeyi düşünüyorum, tabiki sırayla diğerlerini de kapak yaparım ve bölüm sonunda kapak atan herkesten bahsedicem. neyse çok konuştum, bekliyorum, iyi okumalar!
Ulan Duygu be sen aşık olacak kız mıydın, bu hikayenin aşık kızı bendim. Çok dalga geçtin benimle Allah senin de başına verdi sonunda gör gününü. İnsan yakın arkadaşı için böyle konuşur mu demeyin, çok çektirdi bana anlatamam. Kime aşık olsam sanki görücüye gelmişler gibi yok bu özelliği şöyle yok bu özelliği kötü, yok o sana bakmazl'lar havada uçuşuyordu, bir nevi hakettiğini yapıyorum, lütfen.
''Duyguuu hayırdır canım be ne bu hal eridin bittin??''
''Ya..çok..offff..çok..valla..Allahım...kanka çok yakışıklı be.''
''Lan kendine gel lan sen hiç böyle olmazdın kekelemeler falan hişşt Duyguuu kendine geel''
''Off tamam sakinim, Beren, bu çocuk, çok yakışıklı be, ilk görüşte aşk dedikleri buymuş. Seninle çok dalga geçiyordum ama öyle bişey varmış, affet kanka valla günahını almışım.''
Adamı böyle yola getirir aşk dedikleri şey. Ben aşık olunca kendimi kaybediyorum şahsen ama orayı karıştırmayalım. Kendimde en sevmediğim özelliğimdir. o kadar çabuk bağlanır, onunla gelecek hayalleri kurarım ki anlatsam yuh dersiniz. En ufak bi hareketiyle bile çok mutlu olurum. Sonra çocuk bana bakmaz, konuşuruz bişey çıkar yazmamaya başlar bana, benden haberi yok tabi bi bakarım başka bi kızla el ele falan. Günlerce yas tutarım ağlarım. Bu zamana kadar aşktan yana hep acı çektim, daha doğrusu kendime çektirdim. Ama biyerde mutlu elele sevgililer görünce özeniyorum napayım kıskanıyorum, ben niye mutlu değilim niye hiç böyle olamıyorum diyorum, benmi hayatım niye hep mutsuz geçiyor diyorum, ya belki ben biraz safımdır, hayal dünyasında falanımdır ben. Başka bir açıklaması olacağını sanmıyorum bu durumun.
Duygusala bağladım yaralarıma bastım gene. Biraz daha konuşursam ağlarım he, biliyorum. o yüzden şu an kendimi Duygu'nun derdine vermeliyim, anca bu unutturur bana mutsuzluklarımı.
''Eee napıcaz şimdi Duygu Hanım bana sürekli bi tavsiyeniz vardı adeta bir Güzin Abla'ydınız, Burak'a adresimi bile verdiniz, kendinize öneriniz nedir duymak isterim.''
''İnan aklıma şu an hiçbir şey gelmiyor ama okula yürümemiz lazım, geç kalıcaz gene, aslında burada durup çocuğun yüzünü gözünü de seyredebilirim ama rezil olmayayım daha tanışmadan, hadi hadi yürü.''
Yürüyoruz ama ne yürümek. Duygu dakika başı arkasını dönüp çocuğa bakıyor, aşık ve asi kız tavırları falan takınmış yüz ifadesi görülmeye değer ya ciddi anlamda çok komik.
''Duygu önüne bak düşeceksin sonra hepten rezil olacaksın beni de rezil edeceksin, kendini düşünmüyorsan beni düşün kanka, önüne bak da yürü Allah aşkına.''
''Ay tamam be, bu çocuğun ismini falan bulucaz kızım, nasıl Burak'ı buldum onu da bulucam.''
Ay bu iyice kafayı yedi psikopata bağladı. biraz sonra benim eniştem polis diğeri de subay arkam var benim istihbarattan CIA'den derse tuhaf karşılamam, o kadar şizofrenleşti şu an.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kız Tarafı
Teen FictionBelki çok güzel saçlara sahip değil, belki masmavi gözleri yok, belki çok şanssız ama umutlu, klasik Türk kızı.