Meraba arkadaşlar, burada yeni olduğum için biraz nadir yazıyorum, biraz da keşfetmem lazım sanırım burayı :P
En son çocukla çarpışmıştık ben gurur yapıp lafımı söyleyip yoluma devam etmiştim, evet. Eve vardığımda hem çok şaşırmış, hem de biraz hayal kırıklığına uğramıştım. Çünkü onu bir daha göremeyeceğimi düşünürken bi anda karşıma çıktı, buraya kadar iyi güzel, ama aramızdaki diyalog iki düşmanın diyaloğundan farksız, hatta daha da berbattı. Çok sinirlerim bozulmuştu. -Biz kızların bir özelliği vardır, sinirlerimiz bozulunca istemsiz de olsa ağlamaya başlarız, yerine göre kötü bir özellik aslında.- Hemen odama çıktım ve ağlamaya başladım, gözyaşlarıma engel olamıyordum, daha 2 kere gördüğüm bir çocuk için neden bu kadar üzülüyordum? Belki bir daha hiç göremeyecektim. Hem o bana gayette güzel bağırmıştı, doğru ilk başta ben bağırmıştım ama o bağırmamalıydı. -biz kızların düşünce yapısı işte.-
Ben de düşüncemi başka taraflara yönlendirmeye çalıştım, kitap okuyayım dedim, olmadı. Ders çalışayım dedim, olmadı. Şarkı dinleyeyeyim bari dedim, her yerde duygusal şarkılar, sanki hazırlanmış beni bekliyorlardı, anlayacağınız o da olmadı. En sonunda çok yorulduğumu ve uykumun geldiğini farkettim. Hepimiz biliyoruz ki uyku her şeyin ilacıdır, bir tek uyku her şeyi unutturabilir, ve cidden çok uykum vardı. İnşallah rüyamda da onu görmem diyerek güzel bir uykuya daldım.
Sanırım 2, 2buçuk saat falan uyumuştum ki annemin seslenmesiyle uyandım, Duygu gelmişti, beni görmek istiyormuş. Ağlamaktan gözlerim şişmiş, bir de üstüne uyuyunca 2 kat daha fazlası işte siz düşünün. Gözlerimi açınca annem ''Kızım bu ne hal noldu sanaa!'' diye feryadı bastı. Başımın ağrısından ağlaya ağlaya uyumuşum falan diye geçiştirdim ama biliyorum ki annem inanmadı sadece inanmış gibi yaptı. Çünkü ne zaman anneme yalan söylesem ya da gizli bi işler yapsam bir yerlere gitsem annem er geç öğreniyordu. Bu da sadece annelere özgü bir güç galiba. Duygu zaten beni tanıdığı için ağladığımı anladı, ama daha 2 kere gördüğüm bir çocuk için bu kadar üzülmem onu bile şaşırttı. -Ben bile şaşırdım Duygucum sana özgü değil.-
Duygu benim çocuk yüzünden çok üzüldüğümü bildiği için ufak çaplı bir araştırma yapmış. Ufak çaplı dediğime bakmayın 5-6 saat falan. Çocuğun sosyal medya hesaplarının hepsini bulmuş. Ya Duygu sen can mısın, sen bitane misin, sen melek misin, seni bana Allah mı gönderdi! Dedim önce facebooktan başlayalım. Eveet, öğrendim ki benim biricik platonik aşkımın adı Burak'mış. Buraya kadar çok iyi, çok güzel, soyadı Önlüoğulları'ymış. Be biricik aşkımın büyük büyük dedesi, başka soyad mı bulamadın be amca? Böyle çocuğa böyle soyad olur mu, valla acıdım. Neyse dedim aşıksan her şeyiyle kabul edeceksin bla bla. İlişki durumuna bakıcaz ama benim elim gitmiyor ilişki durumunun bulunduğu bölüme, nasıl korkuyorum nasıl, neyle karşılaşacağım belli değil çünkü. Duygu dedi ki: ''Tamam o zaman sen kapat gözlerini ben duruma göre sana söyliycem ya da vazgeçicez bu işten.'' Olsun böylesi daha acısız diye kabul ettim. Duygu ekranı aşağı kaydırmaya başladı, ben gözlerimi kapattım veee.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kız Tarafı
Teen FictionBelki çok güzel saçlara sahip değil, belki masmavi gözleri yok, belki çok şanssız ama umutlu, klasik Türk kızı.