"Bilemiyorum kurabiyem belki Casey gelebilir,yalnlız gelmek istemiyorum"dediğinde Eleanor'a öldürücü bir bakış attım.Louis'le olan telefon görüşmesini bitirdiğinde söylediği şeye pişman etmek için ağzımı açtım ve
"Sen benim adıma nasıl karar verirsin?!Louis'e seninle Londra'ya geleceğimi söyledin,bilmem farkında mısın?İnsan bir sorar değil mi?Müsait misin,bir planın var mı,devamsızlığın arttı mı diye.Ama nerde...Ev arkadaşı seçmeyi hiç bilmiyorum"dedim bir çırpıda ve oturduğum yataktağın ucundaki 1 tonluk tasarım kitabını almak için uzandım.
"Özür dilerim..Ama ben şey diye düşünmüştüm.."
"Ne diye düşünmüştün?"
"Bilirsin..biz dostuz ve dostlar...zor anlarından birbirlerine yardım edip,zorluklara göğüs gerir?"
"Tabii ki öyle yapacağım Ellie sadece..bana sormadan karar vermen hoşuma gitmiyor."dedim ve gözlerimi devirdim.
"Yaşasın'"dedi ve el çırptı."Seni seviyorum,sen gerçekten bir dostsun!"diyip yanıma geldi ve yanağıma şirin mi şirin bir öpücük kondurdu.Tamam,bu kıza dayanamıyorum!
"İşin bittiğine göre artık tasarıma devam etsek?"
**************
Bir kaç kombinleme bitirdikten sonra saatin geç olduğunu farkedip çalışmayı sürdürmedik. Acıkmıştım ve buzdolabını açtığımda sadece birlaz sebze ve meyve suyundan başka bir şey olmadığını gördüm. Bu saatte en yakın açık market iki mahalle yukardaydı. Nasıl taksi bulacağımı düşünürken cep telefonuma bir mesaj geldi:
"Londra'ya gidiyor olman,senin peşini bırakacağım ve saplantımın geçeceği anlamına gelmez.."
Gizli numaraydı,Eleanor'la konuştuklarımızı henüz kimse bilmiyordu ki!Takip ediliyor olabilirdim.Tamam artık tırsıyorum ve lanet olasıca hiçbir yerde taksi yok!Eve yürümek zorunda kaldığımı farkedince zaman kaybetmeden adımlarımı hızlandırdım.Şanslıyım ki 2 km ötede bir market olduğunu fark ettim.
Eve gelince hala tırsmamın etkisiyle -neredeyse- koşarak odama girdim ve converslerimi odanın bilmediğim taraflarına fırlatıp yatağıma atladım.***************
Sabah uyadığımda dolabımın karşısına geçtim ve dolabımı güzelce süzdüm.Sonunda sade bir şort,İngiltere basımlı bir t-shirt ve dökümlü bir hırka giyindim.Eleanor'a beni alması için mesaj attım.Geldiğine dair bir mesaj aldığımda acele adımlarla mutfağa indim.Ağzıma bir İngiliz Hanfendisi'nin aksine bir şeyler tıkadım.Çantama ne bulduysam doldurdum ve pencereden El'in arabasını gördüm.
Yoldayken Selena Gomez'in Undercover adlı şarksıı çıkmıştı ve aslına bakarsanız ikimizde bu şarkıya ölüyoruz.Pencerenin açık olmasından dolayı uçuşan saçlarımızla beraber şarkıya eşlik ettik.Okula varınca ikimizde salak gibi arabanın dikiz aynalarından kendimizi kontrol ettikten sonra bu halimize güldük.Bir dakika neden bahçede çık az kişi var?Hayır yine mi?
****************
"Geç kaldığımız için özür dileriz Bayan Mac Murchaidh."
"Bu 2. oluyor,3. olsun istemeyiz değil mi?Sonuçları umarım tahmin etmişsinizdir."dedi ve gözlüğünü düzeltti.Tam dalga malzemesiyerkes bize bakıyordu ve şuan nasıl durduğumuzu canlandırmak istemiyorum.
Saatlerce kadın bir şeyler geveledi ve ben hiç dinleyecek havamda değildim.Aslında...kimse havasında değildi galiba.
Ders çıkışında Eleanor ile gezmeye gidecektik.Sıkıcı bir ders sonrası bu iyi olabilirdi.
"Öyle hemen eğlence yok hanfendi."dediğinde yüzümü buruşturarak hiçbir şey anlamadığımı dile getirdim.Gözlerini devirip
"Uçak biletleri,Londra,dostluk?Bunlar sana bir şey anımsattı mı?"
"Ugh,tamam.."dedim ve adını bilmediğim şarkıya odaklandım.
***********
Uçak biletlerini aldığımzda Eleanor yüzüne her zamanki 'ben kazandım' gülümsemesini yerleştirip
"Evet,şimdi nereye gitmek istersin?dedi.Başkası olsa çoktan dalmıştım ama..dediğim gibi kıyamıyorum.
Market Street'deki eğlencemizden sonra El beni evime bıraktı.Laptopu açıp biraz Twitter'da geztikten sonra televizyonu açtım ve bir film açtım.Arabalara her zaman bir ilgim olduğunu bilmiyorunuz değil mi?Artık biliyorsunuz.Fast&Firious 6'ı açıp (Hızlı&Öfkeli 6) keyifle izlemeye başladım.O arabaların hızına hayranlıkla bakakalırken acıktığımı farkettim ve dolabı açtım.Ne mi oldu?Hiçbir şey,hayal kırıklığı.O kadar abur cuburun hepsini ben mi yedim yani?Gece gece bir saplantılımın olduğunu göz önünde bulundurarak şortumu çıkarığ onun yerine normal bir kot giydim ve markete doğru yol aldım.
********************
Markete vardığımda tam bir cips alacaktım ki market sahiplilerin pintiliğinden dolayı küçücük olan televizyon dikkatimi çekti."Brit Awards" vardı,Londra'da..Böyle şeylere pek ilgim olduğu pek söylenemezdi ama istedim işte!Londra'ya gidiyorum ve tarihler uyuşuyor!Bu fırsatı kaçırmak istemem değil mi?Hem Beyonce'da sahne alacak.Beyonce'a büyük ilgi ve hayranlık duyuyorum.Bunları düşünürken kasiyerle deli hastanesinden çkıkmış gibi bakıştığımızı farkettim ve yerin dibine girdim.Aceleyle eşyaları poşetlere yerleştirdim ve sıcak yatağıma kavuşma hayallerimle birlikte yola koyuldum...
