Stripteaser | Vmin

1.Başlangıç

Altın sarısına bürünmüş saçlarını geriye doğru tarayarak etrafına bakındı. Bacakları, iddialı duruşunu destekleyerek üst üste atılmış, koltuğu sahiplenen cüssesi güçle parlıyordu.

Keskin bakışları ile yukarıdan süzen bir kartal edasıyla, dans eden avının üzerine kenetlenmiş zengin bir müşteri gibiydi.

Keyifle gülümsedi.

Bu kararlı striptizciyi, günlerdir izliyordu. O dolgun ve sıkı kalçaları müziğe nasıl uydurduğunu, beyaz tenine her türlü rengi nasıl yakıştırmayı başardığını, esnek ama kaslı vücudunu ordan oraya nasıl da uçurduğunu; mutsuz gözlerini ve gergince dişlediği dolgun dudaklarını...

Onu her geçen gün daha da ezberliyordu.

Sert içkisinden büyük bir yudum aldı ve bedenine sırnaşan göğüslü yaratığı elinin tersiyle kovarak işine devam etti.

Ince kadın çamaşırları içerisine sıkıştırılmış lekesiz beden zarifçe, kendisine seslenen yaratıklardan yukarı kaçarak, belini büktü ve bedenini aşağı sarkıttı.

Havaya doğru naif bir adım attı ve çığlıklar eşliğinde aşağı inerken, şehvetin rengi, neon lambalar tarafından mor ile değiştirildi.

Giyindiği fiyakalı tanga, farklı ve göz alıcı bir rengi yansıtarak parladı ve güzel çocuk, koyu bir sarıya bürünmüş dağınık kesimli saçlarını savurarak şaheser niteliğindeki kalçalarını seyircilere sundu.

Kim Taehyung, güzelini keyifle izlemeye devam ediyordu ki; çığlık ve ıslık sesleri eşliğinde, yüksek sahneye doğru adımlayan ve kirli ellerini ona dokunmak için yukarı doğru uzatan herifleri görerek yüzünü buruşturdu.

Böylesine elit bir ortamda, saygısız insanların yer bulmuş olması, kanında rahatsız edici bir öfkeyi isyana kaldırıyordu.

Şehvetli irisleri, güzel çocuğu süzmeye devam ederken onu zevkten kıvrandıracak olmanın hayaliyle birkaç saniyeliğine kendinden geçti.

Ömrü hayatı boyunca, onun kadar güzel bir yaratılış görmemişti gözleri.

Çapkın gülümsemesi, dudaklarına daha büyük bir alana yayılarak yeni bir imparatorluğa yolculuk yaptığında, şık takım elbisesinin siyah kravatını çekiştirerek genişletti ve arkasında dikilen adamına, hafif bir el hareketiyle, kadehini doldurmasını işaret etti.

İstediği yapılırken, avından ayırmadığı karanlık bakışları eşliğinde, ona edilen rahatsız edici tacizleri çattığı kaşları eşliğinde dinliyordu. Her an, sorun çıkabilirdi.

Dakikalar, çığlık seslerinden inlemelere dönüşen ve gürültülü müziği bile bastıran kirli seslere eşlik etmeye devam ederken; gösterisini, tamamlamasına çok az zaman kalmış olan parlayan yıldız, şekilli bacaklarını direğe sardı ve kendisini aşağı bıraktı.

Beli, tıpkı bir yılan gibi seksice kıvrılmıştı ancak gözleri acıyla etrafta geziniyordu. Taehyung zorlukla yutkundu. Bu çocuğun, üzerindeki etkisi inanılmazdı.

Sadık adamlarından biri olan Bong Hwa'yı yanına çağırarak, kendisine doğru eğilen iri bedeni, emirleri konusunda bilgilendirdi.

Yakınca çıkacak bir karışıklık, onun için bir kalenin uzun zamandır planlanan fethi demekti.

Hwa, tetikte olmaları gerektiğini aşağıdaki adamı, Daeshim'e iletirken; patronu keyifle gülümsedi.

Bir bardak kadar daha içtikten sonra, herşey tam da istediği gibi gerçekleşecekti. Bugün olmak zorundaydı.