Jimin beni görmüştü ve bana doğru yavaşça geliyordu. Hemen kalkmaya çalıştım bi an sarsılsamda daha Jimin gelmeden kalktım ve arkama dönerek koşmaya başladım. Sadece koştum. Neyse ki ayağımda spor ayakkabı vardı. Koşuyordum, durmuyordum. Hıçkırarak ağlıyordum. Nefes alamıyordum sanki. Bağırmaya başladım, boş sokağa doğru bağırdım.
Sen: BANA BİR DEFA SARILMADIN! BENİ BİR DEFA ÖPMEDİN! BEN SANA SEVGİYLE BAKTIKÇA SANKİ BABAMIN YAPTIKLARI BENİM SUÇUMMUŞ GİBİ BANA NEFRETLE BAKTIN! SANKİ O DEĞİL BEN ÜVEYMİŞİM GİBİ! (Fısıltıyla) sanki beni sevmiyormuş gibi.
Bi anda durmuştun. Dizlerinin üstüne düştün. Yerler taş olduğundan kanadığına emindin ama umrunda değildi. Sadece ağlıyordun ve durmadan 'neden beni sevmedin' diyordun. Bi anda telefonun çaldı.
Namjoon arıyor... sen aldırmadan cebine koydun. Sanki hava seni hissetmiş gibi yaz yağmurları yağmaya başladı. Sanki çok sevdiğin gökyüzü seninle beraber ağlıyordu. O sırada telefonun ısrarla çalıyordu. Açtın
Sen: Ne var!?
Namjoon: İyi misin? Nerdesin? Hemen konum at geleceğim.
Sen uğraşmak istemediğinden kapatıp konum attın ve yerde diz üstü oturmaya devam ettin. Yağmurun nerden yağdığını arar gibi gökyüzüne baktın. Artık ağlamıyordun sadece gökyüzüne bakıyordun. O anda omzuna bi ceket düştü. Sen arkana baktığında Namjoon'un geldiğini gördün. Tekrar gökyüzüne baktın. O sırada kolunu tuttu ve
Namjoon: Kalkmalısın.
Demişti ve seni kaldırmıştı. Senin itiraz edecek gücün kalmamıştı. Arabaya bindirdi ve sana evini sormadan götürdü. Sen nasıl bilmeden götürdüğünü sormadın. Şu an tek umrunda olan yatağına girmekti. Tam odana girmiştin ki Namjoon dolabını açıp kuru pijamalarını çıkardı ve giyinemen için yatağa koyup
Namjoon: Ben çıkıyorum giyin ve uyu. İçerde uyanmanı bekleyeceğim.
Sen o çıkınca üstünü değiştin ve yatağa uzandın. Yatağa girdiğinde gözünden bi kaç damla yaş süzüldü. Aldırmadan uyudun. Sabah kalktığında içeri gittin. Namjoon yatıyordu sende üstüne tayt e bol bi bluz giyip çıktın. Deniz kenarına gidip bi banka oturmak yerine bi ağacın dibine çöküp oturdun. O sırada yanına biri oturdu. Dönüp baktığında Jimin'i gördün. Tam kalkacakken seni kolundan tutup oturttu.
Jimin: Özür dilerim... yani daha önce söylemediğim için.
Sen: (gözlerin dolmuştu) Kendimi ağaca tutanamayıp daldan kopan bir yaprak gibi hissediyorum. Sanki artık kurumaya yüz tutmuşum ve onun acısını çekiyomuşum gibi. Ama en kötüsüde (Jimin'e dönüp) alıştım. Dedin ve gözünden yaş süzüldü
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jimin ile hayal et smut (+18)
FanfictionHayal etmek umut demektir; Umut bazen öldürür,bazen ise yaşama dönme nedeni olur. Aslına bakarsak umutlanmak çok kolay,çok güzel ve eğlenceli ama kimi zaman, kimine göre umutlanmak zordur,umut ölümcüldür. Benim hikayemde bazen Jimin'i gerçek hissede...