X:Günaydın Gece Güzeli.
Sanki o ana kadar hiç afallamamışım gibi yeniden afallıyorum ve belki de dakikalardır yapmam gereken şeyi yapıp gözlerimi ondan ayırıyorum. Etrafımı incelememle bir otel odasında olduğumu anlıyorum. Ama neden beni delirtecek yakışıklılıkta olan bu adamla bir otel odasında olduğumu anlamlandıramıyorum. Ben tam ağazımı açacakken Rüzgar odaya giriyor.
Rüzgar: Tanıştınız ha?
X: Pek sayılmaz. Ama en azından daha bir cadılığını görmedim diyebilirim.
Diyor , Okyanus Bey bana göz kırparken.
Rüzgar: Yeni uyandığındandır o.
Diyor , Rüzgar , Okyanus Bey 'le aynı sırıtışla. Tabi , "Canım Ben" durur mu? Hemen Rüzgar 'ın yanlışını -yapmamam gerektiğini bildiğim halde- düzeltiyorum.
Selin: Aslında daha çok böylesine güzel gözlerle uyanmaktan...
Tabi benim bu mükemmel(!) Açıklamam üzerine ima dolu bakışlar beni buluyor. Bende bu iki çift gözün göz hapsinden kurtulmak adına yeniden konuşmaya başlıyorum.
Selin: Niye öyle bakıyosunuz ya! Rüzgar 'dan bahsediyorum ben. MaşşAllah rüzgar gibi gözleri var benim arkadaşımın.
X: Rüzgar gibi gözler?
Rüzgar: Hemde kahverengi rüzgar ha?
Elbette ben çok bilmiş bir tavırla cevap veriyorum.
Selin: Evet. Olamaz mı?
X: Cık.
Okyanus Bey bana yemedi bakışları atarken Rüzgar konuşmaya başlıyor.
Rüzgar: Neyse Selin Hanımcım. Bunları sonra konuşuruz. Ben yatmaya gidiyorum. Siz ikinizide aynı eylemi yapmaya davet ediyorum. Çünkü sabah çok işimiz var.
Diyip , odadan çıkıyor.
Tam o sırada Okyanus Bey 'de ayağa kalkıyor.
X: Emir büyük yerden... İyi uykular Selin.
Adımı ne kadar güzel söylediğini bir kenara bırakıp tam kapıdan çıkarken ona sesleniyorum.
Selin: Adını söylemedin.
Söylediğime tebessüm ediyor. Ben adını duymaya kalbimi hazırlamaya çalışırken ,
o bir şey demeyip çıkıyor. Ama ben durmuyorum ve sesimi biraz yükseltip duyabileceği şekilde konuşuyorum.
Selin: Ama ben merak ederim. Hem uyuyamam da.
Cümlemin bitmesinin ardından daha yeni kapattığı kapıyı yeniden açıp bana uğruna can verebileceğim kişinin adını ve hatta belki de sonradan sahip olabileceğim o soyadı bahşediyor.
X: Ali. Ali Mertoğlu.
××××××××××××××××××××××××××××××××
Biraz daha iskenderle bakıştıktan sonra ilk lokmayı ağzıma atıyorum.
Doğa: Sana inanamıyorum Kuzey! Bursa 'ya gelmemize ses etmedim ama saat onda kahvaltı yerine iskender yemekte neyin nesi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beklediğim
Fiksi RemajaSelin: Sen benim gözyaşlarımın karşılığısın. Bu kadar acıya karşı hayata tutunabilmeme bir ödül. Ama aynı zamanda en büyük korkumun kaynağısın sen. Bu mutluluğumun da bir bedeli olacağından korkuyorum ben Ali. Ali: Olmayacak. Her ne olursa olsun biz...