BÖLÜM-1

59 4 2
                                    

Ben Serap. Terk edildim. Hem de düğünümden bir gün önce. Sebebi ise yok. Yani bana göre yok. Neymiş efendim, anlaşamıyormuşuz. Hadi ordan. Sanki ilişkiyi benimle yaşamıyor. Oysa bana göre, biz dünyanın en uyumlu, en anlaşabilen çiftiyiz. Yani çiftiydik. Nasıl olay bu raddeye geldi anlamıyorum. Kavgalar çoktu desen kırk yılda bir ya olurdu, ya olmazdı. Fikir ayrılığı çoktu desen, yok arkadaşım her konuda hemfikirdik biz. Ben neredeyse bir aydır bunlara kafa yorarken acaba şizofreni falan mı oldu diye düşünmedim değil. Sonuçta kendi kafasında kurguluyor olabilir dimi? Her neyse. Asıl olay bu değil, asıl olay Taner'in 3 gün sonra evleniyor olması. Taner'i tanıtmadım dimi? Eski nişanlım. Boyu devrilesice. Neyse konumuza dönelim. Ne demiştim? Hah! Evleniyor. Yahu daha bir ay olmuş ayrılalı adam evleniyor. Bir de pişkin pişkin düğününe davet ediyor beni. Biz iki medeni insanız, düşman olmayalım lütfen gel diye. Ben de bir şey diyemedim tabi, kabul ettim. Hayır, etmesem kesin hala beni seviyor, unutmamış falan diye düşünür. Zevzek. Gerçi seviyorum. Ama bunu onun bilmesine gerek yok. Gerek yok diyince canım çikolata çekti. Ne alaka dimi? Ben de böyleyim işte. Alakalı alakasız fark etmez. Her şeyi birbirine bağlarım. Neyse markete gideyim bari ben.

*************

Marketin kapısına elimde telefon, kızlara WhatsApptan olayı anlatıyorum. Ben telefona bakarken sert bir şeye çarptım. Kafamı kaldırmamla bir taşa çarptığımı gördüm. Taş derken o taş değil. İnsan olan, yakışıklı yani. Zaten markette taş ne arasın? Ne diyorum ya ben? Ben kendime gelmeye çalışırken o taş yani yakışıklı bağırmaya başladı.
- Aloo! Kime diyorum kızım? Hem çarpıyor, hem mal mal suratıma bakıyor. Bak hâlâ ya.
O hala köpürürken ben kendime geldim ve dedim ki;
- Benimle çıkar mısın?
Tabi çocuk şok. Gariban suratıma bakakaldı. Sonra başladım açıklamaya.
- Yani şey. Ya aslında ileride bir park var gidip otursak ben size her şeyi anlatsam?
Çocuk sadece başını salladı. Ben böyle sevine sevine çocuğu götürdüm parka. Bir banka oturduk. Çocuk hâlâ şokta tabi. Ben de başladım anlatmaya. Böyle baştan sona ne varsa hepsini anlattım. O da can kulağıyla dinledi beni. Yaklaşık beş dakikadır cevap vermesini bekliyorum. En son dayanamadım sordum;
- Eee ne diyorsun?
Çocuk;
-Kabul ederim ama bir şartla.
Şart mı? Acaba ne isteyecek?
- Dinliyorum.
- Sadece düğün günü yaparım bunu. Sadece bir gün. Eğer uzatırsan her şeyi anlatırım. Anlaştık mı?
- Anlaştık.
- Bu arada ben Okan.
- Biraz geç oldu ama neyse. Ben de Serap.
Tanıştıktan sonra numara falan aldık. Düğün günü birbirimize ulaşalım diye. Sonra o gitti. Bende marketten çikolata alıp eve doğru yürümeye başladım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 14, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ANSIZIN GELENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin