9.BÖLÜM

1.2K 67 2
                                    

-Sen bakma Tarığa o hep böyledir işte odundan farksız.

Erkinin bunu söylemesi üzerine kahkahayı patlattım.Bu çocuk fazlasıyla eğlenceliye benziyordu.

-Aynen öyle arkadaşın maalesef yontulmamış odun.Görünüşe bakılırsa arkadaşları da onu yontamamış.

diyerek Erkine laf sokmaya çalıştım.Niye böyleyim bilmiyorum ama erkeklere laf sokmak en büyük eğlencelerimden birisi.Ay düşündüm de acaba Tarığa laf sokmak nasıl olur?Bence fazlasıyla eğlenceli olur.

Erkin bozuntuya vermeden;

-Onu bir kızın yontması gerekmez mi?

diyerek sırıttı.Allah'ım bu çocukta hep sırıtıyor ya!

-Orasını bilemem artık sevgilisine kalmış.

Bakalım bu odunun sevgilisi var mı?

-Sevgilisi mi?Onun olsa olsa arkadaşı olur yani hiç sevgilisi olmadı.

Ne?Bu haber bende şok etkisi yaparken,gözlerimi fışkırtmış Erkine bakıyordum. Cidden bu çocuğun hiç sevgilisi olmadı mı?

-Ne?

Yanımda heykel gibi konuşmadan bizi dinleyen Aylin de söze karıştı:

-Sevgilisi olmayacak bir tipe benzemiyor ama.

Erkin bu sefer Aylin'e baktı.Aylin,ela gözleri olan,standart boylara sahip,uzun sarımsı saçları olan,gerçekten de gúzel denebilecek bir kızdı.Erkin de bunu fark etmiş olacak ki ona da göz kırparak:

-Herkes benim gibi kadın ruhundan anlamaz.

demez mi? Allah'ım Ya Rabbim!Bu çocuk sapık çıktı.Hayır yani kendini dövdürtmek falan mı istiyor?

Aylin,hafif bir kızarmayla ona baktı.Hayır Aylin ya kızarma şimdi sırası mı kızım?Erkin de Aylin'in kızarmasını fark ederek;

-Yanlış anlamayın ama!Benim şuan bir sevgilim yok.

Hay Allah'ım bu çocuk ne yapmaya çalışıyor?Kızı daha da mı kızartmak istiyor?Neyse hemen durumu toparlayalım;

-Iıı...Bizde kantine gidecektik dimi Aylin?Sonra görüşürüz.

diyerek sevgili avına çıkmış olan çapkın Erkin'i geride bırakarak kantine doğru yürümeye başladık.

***

-O çay kaşığını daha ne kadar bardağın içicde çevireceksin Aylin?

Bu kızı anlamıyorum ya kaç dakikadır kantinde oturmuş karşıya hipnozlanmış gibi bakıyor.En son böyle gördüğümde...Ah hayır Aylin!Aşık olamazsın.Aylin'i dürtükleyerek;

-Aylin,hişt kızım huhu...İpekten Ayline,İpekten Ayline...

Yarım dakikadır elime yüzüne götürmüş sallıyorum ama nafile.

-Ayliin!

Resmen cırlamıştım.

-Duymuyormusun beni?

-Ha?Ne oldu?Nerdeyim?Ne yapıyorsun Îpek?Çek şu ellerini gözümün önünden.

-Transa geçtin arkadaşım transa.Kaç dakikadır çay kaşığını bardakta karıştırıyorsun.Çayın buz gibi oldu karıştırmaktan.Şeker desen buharlaşıp gitti zaten.

Ben ciddi görünmeye çalışıp alttan alttan kıkırdayınca Aylin transtan yeni çıkmış gözlerle bana döndü;

-Ne var ya? Ne var?Sanane benim çayımdan!

Upps.Ne oluyoruz?Bu kıza kesin bir şeyler olmuş.

-Aylin iyi misin?

-Kusura bakma ya bir anda patladım sana.

Gozleri dolu dolu karşıya bakarken bunları söyleyince,ben de dayanamayarak karşıya bakmamla ben de Aylin'in yanına transa geçtim.Karşıda bizim çapkın (Erkin'den bahsediyorum) oturmuş,dibine de okulun popilerinden olduğu belli olan,esmer bir kız oturmuş konuşuyorlar.Konuşuyorlar mı?Daha doğrusu anırarak gülüyorlar.Canım arkadadaşım ya şimdi ne kadar da üzülmüştür.Tam elimi Aylin'in sırtına koymuştum ki,ah lanet olmasın zil sesi.Evet lanet olmasın çunkü bizi bu durumdan kurtardığı için ona minnettarım.

-Hadi canım gidelim,zil çaldı.

Aylin,dolu dolu gözlerle bana bakıp,hafifçe başını salladı.Ah canım ne kadar da üzüldü ya.Ama şuan ders biyoloji ve derse geç kalırsak olacakları düşünmek bile istemiyorum.Hocanın işkenceleri aklıma gelince,Aylin'i kolundan tutup koşmaya başladım.Aylin garip garip bakınca;

-Biyolojiii!!!

diye koridorda bağırınca Aylin gözlerini fışkırtarak benimle koşmaya başladı.Nefes nefese sınıf kapısına geldiğimizde,biyoloji hocasının çoktan sınıfa girmiş olduğunu görmemle dışımdan hocaya ve derse saydırmaya başlamam bir oldu.Ben hocaya saydırırken,Aylin kaş göz işareti yapmaya başladı.Bende sinirlenip;

-Ne var Aylin ya?Şurada doğru düzgün küfredemiyoruz bile.

derken,arkamdan müdürenin sesini duydum.Gözlerim kapalı bir şekilde müdireye döndüm ve yavaşça gözlerimi araladım.

***

Abartmıyorum yarım saattir müdüre dil döküp yalvarıyordum.

-Hocam,bakın ben öy...

-Sus İpek.Sana hiç yakıştıramadım.Okulumuzun bu gibi durumlarda ne yaptığını biliyorsun sanırım.

Yutkundum,yutkundum ve yutkundum.Kahretsin kesin uzaklaştırma alacağım.Yavaşça başımı salladım.

-Hayır bilmiyorum hocam.

Artık özür dilemekten bıkmıştım.Nerden söyledim onca küfürü ben bile bilmiyorum.Utancımdan yerden başımı kaldıramıyordum.

Heh şimdi zil de çaldı.Kesin biyoloji çatlağı da gelir.Tamam dışımdan hakaret söylemek yok ama içimden de söyleyemeyeceksem...

-Hocam beni çağırmışsınız.

Diyen sese dönmeye çalıştım çünkü bu sese sahip kişi biyoloji hocasının ta kendisiydi.

Biyoloji hocası,kısa boylu,buğday tenli,standart Türk kadını tipindeydi.

Müdürün odasında süt dökmüş kedi gibi olsa da sınıfta bilirim ben bu çatlağı canavarın teki.Çatlak canavar.Hey!Sevdim bunu:çatlak canavar.

-Ipek sen dışarıda bekle.

Diyen müdirenin sesiyle kendimi dışarıya attım.Ben bu kadına okulun ilk günü sakin mi demiştim?Tam anlamıyla canavar2.Canavar 1,biyoloji hocası,Canavar2,müdire.

-İpek,ne oldu balım iyi misin?

Bu Aylin de olmasa ben ne yaparım?bir de bana 'balım' demesi yok mu?Şeker şey...

-iyi değilim Aylin.Kesin uzaklaştırma alacağım.

-Ne!Ne saçmalıyorsun?Durımlar o kadar vahim mi?

Ağzımı açamadan müdirenin kapısı açıldı ve ben içeri girdim.

-İpek cezanı duymaya hazır mısın?

Hazır olmasam da;

-Hı,hı.

Diye cevap verdim.çatlak canavar,kocaman kinayeli bir sırıtışla bana baktı.Ardından kapı çalındı.Müdirenin 'gir' demesiyle kapı açıldı ama eş zamanla benim ağzımda açıldı.

EVEEET BIRAZ BEKLETTİM AMA VOTE BEKLEDIM ;(

PEKI YENI BÖLÜM NASIL OLMUŞ ????

ÇömezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin