1 - Gereklilik

5.8K 211 426
                                    

Trafik lambası, kırmızıydı.

"Bu gün hava çok güzel, öyle değil mi? *Öksürür* Ama, az sonra yağmur yağacak gibi..."

Eren, düşecek gibi olur. Levi, onu kaldırmak ister fakat Eren izin vermez.

Eren, titriyordur.

Levi, hemen ceketini vermeye çalışır. Eren, eliyle gerek yok anlamında, elini, yukarı-aşağı sallar.

"Sanmıyorum. Bulutlar oldukça beya-" demesi ile, bulutlar griden, siyaha dönmeye başlar. Ve yağmur başlar. Levi, konuşmak için ağzını açarken, Eren konuşmaya başlar.

"Hayat sürprizler ile doludur. İyi, kötü. Belki az sonra anlatacaklarım size saçma gelebilir ama, bence dinlemelisiniz."

Levi, onu dinlediğini belirtircesine, hafif ona döndü.

"Ben bir hediyesini aldım bile. Hemde en ağır şekilde. Lütfen, sevdiklerinize dikkat edin. Benim gibi, aptal bir şekle bürünmeyin. İyi günler. Rahatsızlık için kusura bakmayın, bayım." Dedi ve yeşil yandı. Yolun karşısına geçmeye başladı, yaklaşık yirmi ikisinde olan adam. Sonra ise, oldukça telaşlı bir kadın arkasından geldi.

"Jaeger-san! Tek başınıza dışarı çıkmanız tehlikeli! Eğer dışarı çıkmak isterseniz, bana söylemeniz yeterli!"

Eren once, acı bir şekilde gülümsedi.

"Yalnız değildim. Şuradaki beyfendi de yanımdaydı. Çok iyi birisine benziyor, Mikasa. Herhangi bir şey olsaydı, yardım edeceğine eminim!" Dedi neşeli bir ses tonuyla.

Mikasa, onlara donuk gözlerle bakan adama döndü. Levi, sadece yeşillere bakıyordu.

"Hah, saçmalamayın lütfen! Bu, Levi Ackerman değil mi?! Her işinden kovulan adam! Bunun iyi birisi olmasına imkan yok!"

Eren, Mikasa neredeyse kanını dondurabilecek türden bir bakış attı. Bu, Mikasa'yı susturmaya yetmişti.

"Peki ya, neden kovulduğunu biliyor musun?"

"..."

Eren yüzüne şevkat dolu bir ifade yerleştirdi.

"Bende öyle tahmin etmiştim." Dedi ve Mikasa'nın başını okşadı. "İnsanlar hakkında bilip-bilmeden konuşma lütfen." Sesini düzeltmek için öksürdü. "Çok iyi bir çalışan olduğunu duydum. Hatta fazla iyi bir çalışan olduğunu. Bundan dolayı iş arkadaşları ona hep iftira atmış. Tabii, sayısız yerden kovulduğu için, patronları onu dinlemeden kovmuş. Bunu, küçük bir araştırma sonucu öğrendim.

Levi, o anları hatırladığı için ona, zaman durmuş gibi gelmişti. Kendine geldiğinde ise, yeşilleri, kafasının biraz üstünde gördü.

Boy farkı...

Eren, Levi'ın cebine kartını bıraktı.

"Sizi aramızda görmekten çok mutluluk duyarız, Levi-san..."

-

Levi, bir dakika boyunca yerinde durdu. Sonra ise karta baktı. Şirketin ismi ve sahip olduğu kişi yazıyordu.

EREN JAEGER

Kesinlikle mutluydu. Çıkmazdan kurtulmuştu. Bir an onun, Tanrı olabileceğini bile düşündü.

Farlan ve Isabel çok mutlu olacaktı.

Bu düşüncelerinden kurtulup, gökkuşağı açmış gökyüzüne baktı. Ve ağzından şu kelimeler döküldü.

"Teşekkürler, Jaeger-sama..."

Bu sözler üzerine kendisi de çok şaşırdı. Küçük bir kıkırtı kaçırdı ve eve doğru yol almaya başladı... Ortağı kimdi acaba...?



Yeeey! İkinci kitap! Mutluyum! Aslında bazı biraz EreRi gibi dursada, RiRen! Bu arada diğer kitap bin okunma olmuş! Teşekkürler! Her neyse, iki kitabı beraber nasıl götüreceğim, göreceğiz... İyi akşamlar...

 İyi akşamlar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İhtiyaç | RirenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin