Tehlike Yakın da May

1K 59 8
                                    

'' Beni görmeyi ummuyordun değil mi küçük bayan ''

Bana doğru geliyordu, o bana yaklaştıkça ben bir adım ondan uzaklaşıyordum en sonun da ona bakarak ;

'' Benden ne istiyorsun söyle acelem var ''

Bana biraz daha yaklaşarak kulağıma fısıldadı ;

'' Seni ''

Onu ellerimle aniden iterek ;

'' Neyden bahsediyorsun sen ? ''

'' Şşş sakin ol güzelim senin anladığın anlamda değil şimdi sınıfına git ve akşam için mesajıma bekle ''

Ona arkamı dönerek sınıfıma doğru ilerledim. Sınıfa geldiğim de hoca yok yazmış ve çıkışta müdürün yanına gideceğimi söyledi. Sırama kafamı koyup düşünmeye başladım ;

'' Acaba ne giysem ? Benden ne istiyor ? Saat kaçta beni almaya gelir ? ''

Zil çalmıştı çantamı toparlayıp yemekhaneye gittim masa da beni bekleyen amy'yi gördüm selam vererek yemeğimi alıp masaya oturdum. Ben öyle düşünürken aniden Amy ;

'' Ne düşünüyosun böyle ? ''

'' Hiiç öylesine akşam Justin'le buluşcam da ne giyeceğime karar veremedim ''

'' Vovv demek Justin'le randevu uu ''

'' Saçmalama amy sadece biraz arkadaşça yürüycez  ne var bunda ? ''

'' Neyse sen kızmaya başladın en iyisi ben kantine gidiyim ''

'' Tamam, he bu arada amy benim çıkışta işim var beni bekleme sen git ''

'' Tamam canım ''

Sonun da kendimi kütüphaneye atabilmiştim. Kitapları karıştırırken arkamdan ;

'' Üstünü güzel giyinsen iyi olur top oynamaya gitmiycez ''

Arkamı dönüp sinirli bir şekil de ;

'' Ben zaten çok güzel giyiniyorum boşuna konuşuyorsun ''

Tatlı bir şekilde gülümseyerek ;

'' Göreceğiz küçük hanım ''

Sinirle kitabı kapatarak onun gitmesini izledim. Siyah pantolonuyla o kadar havalı yürüyordu ki kütüphanede ki kızların gözü çıkcak gibiydi. 

Müdürün odasına doğru ilerledim kapıyı öalarak içeri girdim yoklama kağıdını yazarak sınıf defterinin arasına koydum müdür neden geç kaldığımı sorunca da lavabodaydım mazeretini söyledim umarım birşey çakmamıştır. Hızlı adımlarla okuldan çıkarak eve doğru yürüdüm, eve giderken telefonuma bir mesaj geldi. 

'' Seni saat 9 gibi almaya gelirim, saçma sapan bir şey giyme rezil olmayalım -Justin ''

Off ne kadar da sinir bozucu saçma sapan giyinmiycekmişim rezil olurmuş beyfendi emir veriyo sanki. Eve gelmiştim hemen çantamı atıp duşa girdim, duştan çıktıktan sonra üzerime kırmızı sırt dekolteli bir elbise geçirdim saçlarımı maşa yapıp iki yandan tutturdum üzerimede siyah bir şal şimdi olmuştum tek eksik makyaj. Hafif kırmızı parlayan bir ruj, gözüme bir göz kalemi ve onun üstüne eyeliner ve yanaklarıma da hafif pembemsi bir pudra işte olmuştum. Kıyafetime uygun küpelerimi ve bilekliklerimi taktım aşağıya inip anneme bu akşam biraz geç geleceğimi söyledim ve ayakkabılarımı giyip dışarı çıktım. Beni kapının önünde arabasıyla bekleyen Justin karşıladı. O kadar seksi olmuş ki hele o beyaz gömleğiyle o kadar cool duruyordu ki üstüne atlamamak için kendimi zor tuttum.

Justin'in ağzından :

Kapının önünde onu görünce birden dona kaldım hiç böyle bir şey beklemiyordum. O kadar güzel olmuş ki kanını emmemek için kendimi tuttum. O elbisenin içinde aynı bir melek gibi duruyordu bana doğru gülümsemesiyle beni kendine büyüledi. Saçlarının kokusu 2 metre öteden belli oluyordu, nasıl olur da beni böyle etkiledi şaşırdım ama bunun uzun bir gece olacağı şimdiden belliydi zavallı May.

May'in ağzından ;

Beni görünce afallayarak bana baktı ve '' Hadi gidelim artık '' dedi. Çantamı sıkıca kavrayarak arabaya bindim ve oradan uzaklaştık, araba da tek kelime etmiyordum buda açıkcası sinirimi bozmuştu, arabada ki sessizliği bozarak ;

'' Nasıl olmuşum beğendin mi ? ''

'' İdare eder, alt tarafı bir yemek bu kadar abartmana gerek yoktu. ''

'' Ne yani hem güzel ol diyen sensin hem de abartılı olmuş diyorsun öyle mi ? Dur dur şu arabayı inicem ''

'' Saçmalama kimsenin bir yere gittiği yok ''

'' Sana dur dur şu lanet olası arabayı dedim ''

Aniden fren yaparak durdu, bana dönerek ;

'' Canına mı susadın sen ? Seni şuan öldürebilirim yaptığın hareketlere dikkat et ''

'' Neden yapmıyorsun o zaman ucube ''

'' Şansını fazla zorladın sen ''

dedi ve araban aşağı inerek yanıma gelip beni de araban çıkardı. Arabayı kitledikten sonra kolumdan tutarak beni hızlıca ormanın içerisine doğru sürükledi ne kadar da yapma, bırak beni desem de beni dinlemedi. Ormanın içine geldiğimiz de durdu ve bana bakarak ;

'' Tehlike yakında May, ve bunu göremiyorsun ''

'' Ne demeye çalışıyorsun sen ? Beni bu aptal yere getiren sensin, neyi amaçlıyor- 

Justin'in ağzından ; 

Bana sinirli gözlerle bakarak ;

'' Ne demeye çalışıyorsun sen ? Beni bu aptal yere getiren sensin, neyi amaçlıyor- ''

derken  bir ok May'in beline saplandı. Gözlerimin önün de oraya yığıldı.

Hayır hayır olamaz Mayyy !!!

Merhaba arkadaşlar uzun bi süre sizi beklettim ama sınavlar yüzünden bir türlü yeni bölümü yazamamıştım. Öncelikle inş yb beğnmişsinizdir. Arkadaşlar üzülerek söyliyorum ki vote ve yorumlar çook az bu da beni gerçekten üzüyor emeğimin karşılığını alamıyorum. Sürekli vote ve yorum yapan arkadaşımızla özel bir itirafta bulunmayı düşünüyorum. Eğer çok yorum ve Vote gelirse yb en kısaa zaman da gelir sizleri seviyorum görüşürüz.

Karanlığa Doğru Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin