'Dostum neden sana yalan söyleyeyim?' 'Tamam hadi doğru olsa, her şeyi yaptın diyelim peki son etkeni nasıl bulacaksın?' 'Bilmem. Elbet bulurum.' 'Tamam Hıyarto.' 'Bana böyle deme.' 'Tamam, tamam. İstersen seni gideceğin yere yürüyen uçağımla bırakabilirim.' 'Tamam. Sınırda nöbetçiyim. Oraya.' 'Olur hadi gel' der ve giderler. Giderken yolda aniden /A Nı Tuur, A Nı Tuur, A Nı Tuur Aaaaa... En güzel anılar Anı Tur'la başlar./ bir yürüyen uçak çıkar. [Bizim deliyürek gider ve onca yer varken uçurumun kenarında odun toplar. Ve bir odun görür. Üzerinde bir şeyler yazıyordur. Ama uçurumun kenarındadır. Yavaşça gider meraklıcık. Ve aniden ayağı kayar. Tutunmaya çalışır ama olmaz. Çaresizdir. Ve kendini bırakır...]
