öğrenci misa,
saat sekize geldiği zaman merakla senin gelip gelmeyeceğini bekliyorum. dünkü konuşmamızdan sonra bana aldığın tavır kendimi çok üzgün hissettirse de bir şekilde bu sorunu halletmeye çalışacağım.
tam umudu kesmişken hızlıca kapımın açılmasıyla nefesimi tutuyorum.
"benim randevum var!" diye bağırıyorsun kapıyı kapatmaya zorlarken.
ne olduğunu anlamazcasına suratımı buruştururken kapının açılmak için karşı taraftan zorlandığını görüyorum.
"misa," diyorum sakince.
beni yeni fark eder gibi şaşkınca bana bakarken karşı taraf boşluğundan yararlanıp kapıyı sertçe açıyor.
ah evet, hoş geldin na young.
"hocam," diyor na young seni işaret ederken. "misa kendi dilinde küfür etti!"
"yah! küfür etmedim!"
"bana sürtük dedin!"
"kızlar!" diyerek sesimi yükseltiyorum ve ikinizin de bana bakmasını sağlıyorum. "yarın sabah na young odama gel, misa sende öğlen geliyorsun."
"neden ilk o geliyor?" kaşlarını çatmış bana baktığında gerçekten şok oluyorum.
misa, böyle bir yönün olduğunu cidden bilmiyordum.
"çıkabilirsiniz," diyorum sorunu görmezden gelerek.
na young sırıtarak dışarı çıktığında, önümdeki kağıtlarla ilgileniyormuş gibi yapıyorum ve çıkmanı bekliyorum.
çıkmadan önce japonca bir şeyler mırıldandığında sanırım gerçekten küfür ediyorsun ve ben öylece bakakalıyorum.
-rehber öğretmenin seok jin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hagsaeng;; seokjin ✅
Storie breviöğrenci misa, seni seviyorum. {hagsaeng serisinin üçüncü kitabıdır, diğer kitaplar ile bağlantısı yoktur.}
