1.0

1.1K 68 227
                                    

"Amacım Natsu'yu korkutmak değil!" diye bağırdığımda Natsu şaşırmış bir şekilde bana bakıyordu.
"Lucy ne oldu?"
İçimdeki karmaşık duygular daha da şiddetlenince Natsu bana doğru yaklaşamaz olmuştu.
"Lucy kendini kontrol et!" dedi Laxus.
Loncanın altını üstüne getiriyordum. Ve bu elimde bile değildi.
Gözlerimi kapattım. Aklımdan sadece Laxus'un söyledikleri geçiyordu. Abim.. miydi?
Gözlerimi açtığımda yanıma gelebilen bir tek Laxus'tu.
"Uzak dur ondan! Onu bu hale sen getirdin!" diye bağırdı Natsu. Suçu Laxus'a atıyordu.
Laxus buz kesmiş titreyen ellerime dokunmaya çalışıyordu.
"Lucy sakin ol lütfen. Seni bulmuşken bir daha kaybetmek istemiyorum."
Ona cevap verecekken kapıyı kırarcasına açıp içeri giren çocuğa çevirdim gözlerimi.

"Ona cevap verecekken kapıyı kırarcasına açıp içeri giren çocuğa çevirdim gözlerimi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözlerine baktığımda sanki bütün vücudum ürpermişti. Gözlerindeki keskinlik yüreğimi kesmişti sanki.
İki parmağını birleştirip öne doğrulttu. Ve yukarıdan aşağıya hızla indirdi.
O an bütün gücüm bitmiş gibi hissettim. Başım dönüp gözlerim karardığında dizlerimin üzerine çöktüm.
"Onu kim bu hale getirdi?"
Bu sesi tanıyordum. Bu sesi gerçekten tanıyordum.
"Y-Yato?"
Yanıma geldi. Sert bakışı hala yüzündeydi.
"Adımı hatırlıyorsun demek?"
Vücudum titriyordu. Korkuyordum.
Göz kapaklarım sanki dünyanın en ağır şeyleri gibiydi. Gözlerimi açık tutmakta zorlanıyordum.
"Seni tanımıyorum."
"Şaşırmadım sarışın. Korkma, geçti."
Elleriyle saçımı okşadı.
"Yanındayım."
Gözlerim burnuma gelen güzel kokuyla huzur içinde kapanırken, Natsu'nun koşar adımları kendimden geçmeden gördüğüm ve duyduğum tek şeydi.

--------------------------------------------

Uyandığımda bir yataktaydım. Gözlerimi biraz daha araladığımda loncada olduğumu fark ettim. Yanımdaki sandalyede Gray uyuyakalmıştı.
Gülümsedim. Kısa sürede ne kadar yakın arkadaşlarım olmuştu.
Ayaklanmak için kıpırdandığımda Gray anında uyandı.
"Lucy? İyi misin?"
"Evet iyiyim. Seni meraklandırdıysam kusura bakma."
"Önemi yok, biz bir aileyiz biliyorsun. "
"Gray.. Şu siyah saçlı çocuğa, Natsu bir şey yaptı mı?"
Gray ensesini kaşıdı.
"Sen bayılır bayılmaz çocuğun üzerine atladı."
Gözlerimi kapatıp elimi alnıma vurdum.
"Kahretsin."
"O çocuğu nerden tanıyorsun?"
Gözlerimi açtım. Bu sorunun cevabını ben de bilmiyordum.
"Ben.. tanımıyorum. Sadece ağzımdan kelimeler döküldü."
"Adını söyledin."
"Biliyorum ama.."
Derin bir nefes verdim.
"Adını nasıl söyledim bilmiyorum."
Gray ile biraz daha konuştuktan sonra kendimi daha iyi hissedip içeri geçme gücünü kendimde buldum.
"Gray, yanlarına gidelim mi?"
"Eğer iyi hissediyorsan, bana uyar."
Gülümseyerek kafamı evet anlamında salladım. Yataktan çıkarken bana yardım etti. Ayaklarım hala az da olsa titriyordu.
"Koluma gir de yürümene yardım edeyim."
"Peki."
Gray'in koluna girip odadan çıktık.
Çıkar çıkmaz herkesin bir anda dönüp bize bakması saniyeler sürmüştü.
"Luce, iyi misin?"
Natsu yanıma gelip beni sanki küçük bir çocuğun en sevdiği oyuncağı başka birinin elinden kaparcasına aldı.
"İyiyim evet, seni korkuttuysam özür dilerim."
Sadece ismini bilebildiğim Yato, yanıma geldi.
"Lucy, beni hatırlıyor musun?"
"Sadece ismini."
"Bu da bir şey, değil mi Yukine?"
Konuştuğu tarafa baktığımda şirin bir çocuğun bana umutlu gözlerle baktığını gördüm.
"Lucy?"
"Y-Yukine?"

Daemonium /NaLu +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin