3. Bölüm "Mete"

62 6 0
                                    

********
Mete arıyor...

Mete ? O da kim ?

Yağız'ın telefonu hala çalarken, Can "Kimse aç artık şu telefonu." dedi. Yağız telefonunu eline alıp bize bir dakika bekleyin hareketi yaptıktan sonra dışarıya çıktı. Aklıma takılmıştı. Neden yanımızda konuşmayıpta dışarıya çıkmıştı? Mete kimdi ? diye düşüncelerime esir kaldım. Birisi beni sarsarak "Alo. Eylül iyi misin kanka ?" dedi. Bu Candı. Berk ise elini gözlerimin önünde sallayıp "Öldü mü yoksa ?" dedi. Sinem ise Berk'in koluna vurdu ve "Saçmalama be. Oturarak mı ölecek ?" dedi.

Can bana bir tokat atınca kendime geldim. "Noldu kanka neyin var ?" dedi. Bende gülümseyip "Hiçbir şeyim yok." dedim. Can yine o tatlı gülüşünü sergilerken ne olduğunu anlamaz bir şekilde Can'a baktım. Noldu dercesine baktığımda "Berk seni öldü sandı da." dedi ve tekrardan güldü. Berk bana bakıp "Kusura bakma Eylül. Bir an kıpırdamayınca öyle sandım." dedi. Sinem'e baktığımda ise Berk'e göz devirmişti. Soğuk içeceğimden bir yudum almak için masaya baktığımda içeceğim yoktu. Can'a baktığımda sırıttı. Gözlerimi kısıp "Yoksa sen mi içtin ?" dedim. Can buna karşılık gülümsedi ve bana sarıldı. "Tamam sakin ol. Anlamıştım. Senden başkası içmezdi zaten." dedim.

Kafenin kapısı açıldığında Yağız içeriye girmişti. Yanımıza geldi ve Berk'in yanına oturdu. Ben, Ceylin ve Can onların karşısında oturuyorduk. Yağız hepimize baktığında bir şey söyleyeceğini anlamıştık. Ben tam "Ne oldu ?" diyecekken Yağız hemen lafa girip konuşmaya başladı.

"Gençler az önce arkadaşım Mete aradı. O da arkadaşıyla birlikte tatile çıkmayı düşündüğünü söyledi. Yat kiraladıklarını söyledi ve bizimde onlarla gelmemizi istedi. Ee siz ne dersiniz ?" dedi. Ceylin söze girip "Biz kararımızı çoktan verdik tatile çıkacağız biz bize diye. Şimdi onlar nereden çıktı ya. Ne güzel bizim grup birlikte gidecektik." diye sitem etti.

Ceylin'in omzuna dokunup "Sakin ol." dedim ve Yağız'a dönüp sözüme devam ettim. "Aslında kız haklı. Biz bize gitmeyi düşündük ama sen o Mete denen çocuğu ve arkadaşını da bize kattın." diyerek bende sitem ettim.

Can "Güzel fikir ama yani. Yat falan kiralamışlar. Bence harika. Onlarla birlikte gitsek fena olmaz." dedi. Can'ın kolunu cimcikledim.

Can "Ah.. Acıdı ama." dedi. Gözlerimi devirdim ve kafede fazla oturduğumuzdan dolayı sıkılmıştım. Telefonumun şarjına baktığımda %18'di. Birde saate bakayım dediğimde gözlerimi kocaman açtım. Saat 16:39'du.

Demekki kafede bu kadar fazla oturduk. Hiçte zamanın geçtiğini anlamadım. Bizim çocuklara "Saat 16:39 gençler. Şarjımda %18 olduğundan eve gitmem lazım. Ben size Whatsapp'tan yazarım, konuşuruz." dedim. Hepsi kafasıyla onayladı ve ayağa kalktım. Hepsini öptükten sonra "Görüşürüz millet." dedim ve kafeden çıktım.

Taksiye binmek yerine yürümeyi tercih ettim. Yolda yürürken müzik dinlemek için tam kulaklığımı çıkarıyordum ki bir bağırma sesi duydum. "Kardeşimin peşini bırak. Yoksa senin için hiç iyi şeyler olmayacak." dediğinde merakla sesin geldiği yöne doğru ilerledim. Eski binaların olduğu tenha bir sokakta iki çocuk vardı. Daha demin bağıran çocuk o olmalı ki karşısındakinin yakalarından tuttuğu gibi kafayı gömdü. Çocuk yere yığılınca tam kalkacakken bir tanede tekme yedi. Bu kadar şiddet uygulayan çocuğa baktığımda yüzü tanıdık gelmişti. Uzaktan inceleyebildiğim kadar inceledim ve şok oldum.

Bu Koray'dı. Bir süre sonra kendime geldim ve kulaklığımı takıp,müzik dinleyerek eve doğru yol aldım. Yürüdüğümden dolayı eve 30 dakikada gelmiştim. Apartman önüne geldiğimde kulaklığımı çıkarttım ve saate baktım. Saat 17:09 'du. Hemen zili çaldım. Açan olmayınca tekrar çaldım. En sonunda anahtarımla kapıyı açtım ve apartmana girdim. Merdivenleri çıkıp kapının önüne gelince telefonum çaldı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 14, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YAN KOMŞUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin