akat| Cehennem

333 38 82
                                    

Yaratıklar tortudan oluşmuş duvarlarda sürünerek onları takip ediyordu. Yanlara doğru sivrilen kulakları; gorillerinkini andıran geniş burunları; ince, sık ve sivri dişleri vardı. Gözleri yuvalarına gömülmüş parlak iki siyah taş gibiydi.

En önde koşan Chanyeol kafatasını göğsüne bastırıyordu. Sol eli ise Rosé'un elini tutuyordu.

"Bu da ne böyle!" diye sordu.

"Bilmiyorum!" Jennie korkuyla bağırdı.

Jisoo'nun çığlık attığı o kısa sürede yaratıklardan birinin vücudunu görmüştü. İnsan şeklindeydiler ama kuyrukları vardı ve vücutları çok gelişmişti.

Jisoo'nun ayağı yerdeki bir şeye takıldığında tökezledi ve yere düştü. Elleri yerdeki göllenmiş suyun içine girmişti.

Arkasına dönüp üzerine gelen yaratıklara baktı. Bir kertenkele gibi hareket ediyorlardı. Ağızlarından akan sıvı yerde yeşil bir yol çiziyordu. Jisoo yaratıkların testere gibi duran dişlerinin onun etine geçtiğinde canının nasıl yanacağını düşünürken Sehun onu ayağa kaldırdı ve tekrar koşmaya başladılar. Sehun onu peşinde sürüklerken Jisoo ne olduğunu anlayamamıştı.

Lisa yukarıdan sarkan bir sarkıtı son anda fark edip başını eğdi. Jennie ile el ele tutuşmuş koşarlarken yaratıkların çıkardığı seslerden başka bir şey düşünemiyordu. Jisoo'nun çığlığı ile korkunun tadı ağzına gelmişti. Elinden düşen fenerini almak için zaman kaybetmedi.

Chanyeol bulduğu geniş bir oyuğa kendini atıp Rosé da içeri çekti. Sırtını nemli duvara dayadığında nefes nefeseydi. On sekiz yıllık hayatında bu kadar korktuğunu hiç hatırlamıyordu.

Lisa ve Jennie de oyuğun içine girdiğinde arkaya doğru kayıp Jisoo ve Sehun için yer açmaya çalıştılar. Ama oyuk o kadar büyük değildi.

Sehun oyukta yer kalmadığını fark edince koşmaya devam etti. Yaratıkların bir kısmı oyuğun girişinde dururken bir kısmı ise hala onların peşindeydi. Elini oyuğun içine uzatan yaratık Lisa'nın bacağını son anda ıskaladı. Lisa korkuyla bacaklarını kendine doğru çekti. Gözleri dolmuştu ve her an ağlamaya hazırdı.

Yaratık kafasını içeri uzatıp havayı kokladı. Oyuğun onların içeri girebileceği kadar geniş olmamasına şükretti Lisa. Nefes almaktan bile korkarak sessizce beklemeye başladılar.

Yaratıkların biri hala uzun kollarını içeriye uzatıp yeri yokluyordu. Jennie yaratığın eline baktı. Parmak ayrımları insanlarınki kadar belirgin değildi ama tırnakları vardı.

Rosé kendini biraz daha geriye çekerken yere düşen bir taşın çıkardığı ses ile oyuğun girişinde duran yaratık hareketlendi. Çıldırmış gibi hareket ediyordu. O anda Chanyeol yaratıkların sese karşı duyarlı olduklarını fark etti. Yaratık hareket etmeyi bıraktığında onu esir eden korkusunu unutmaya çalışarak fenerini yaratığın gözüne doğru tuttu. Yaratıkta hiçbir hareket yoktu. Kızlar da onun ne yaptığını anlamıştı; yaratıklar kördü.

Jisoo'nun titreyen bacakları gittikçe güç kaybediyordu. Yaklaşık on dakikadır yerden beş metre yükseklikte, iki duvarın arasında sırtlarını ve ayaklarını duvara dayamış bir şekilde duruyorlardı. Jisoo yaratıkların kör olduğunu fark ettiğinde bunu Sehun'a söylemişti ve ikisi yukarı tırmanmıştı. Yaratıklar altlarından geçerken Jisoo gözlerini sıkıca kapatıp bildiği tüm duaları okumuştu.

Sehun Jisoo'ya baktı. Yaratıkların boğuk hırıltıları ikisinin arasındaki tek sesti. Jisoo'nun dış görünüşü onu eski bir kitapta yazan kafatasını aramak için bir mağaraya girecek biri gibi göstermiyordu. Ama burada bu cehennemde şu an benim yanımda, diye düşündü. Sehun.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 02, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kristal Kafatası | Oh SehunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin