1. Bölüm

67 1 0
                                    

Diğerleriyle birlikte eve dönmeliydi.

Melinda Lannister, gördüklerine bir anlam vermeye çalışarak kırık lekeli aynadaki yanısımasına baktı. Aynadan ona bakan yamuk yumuk yüz onun yüzü olamazdı. Rimeli akmış, göz altlarında icinde küçük siyah taneler olan ve ne kadar ovuşturursa ovuştursun çıkmayan koyu renk lekeler bırakmıştı. Fondöteninden geriye kalanlar burnunun etrafında ve kupkuru alnında çizik çizik görünüyordu. Yüzü kıpkırmızıydı ve çenesinde evden çıkarken orda olmadığından emin olduğu bir leke vardı... Melinda büyük bir çaba harcayarak başını önünde eğdi ve baktı. Şarap diye düşündü sarhoş kafayla. Kırmızı şarabı üzerine dökmüştü. Hayal meyal hatırlıyordu. Deli gibi güldüğünü, sırılsıklam olmuş kumaşı şarap ziyan olmasın diye hiç tanımadığı bir adama uzattığını ve sonra Faye'in

onu adamın yanından sürükleyerek uzaklaştırdığını ve kulağına sinirli bir şekilde kendine gelmekle ilgili bir şeyler fısıldadığını hayal meyal hatırlıyordu. Ama Melinda'nın da belirttiği, daha doğrusu belirtmeye çalıştığı gibi, bu gecenin amacı kendine gelmek değil kendinden geçmekti. Richmond'da kızlarla bar bar dolaşıp içerek özgür bir gece geçirmek. Sömestr nerdeyse bitmek üzereydi ve hepsinin bir mola vermeye ihtiyacı vardı. Özellikle de Tyron'dan üç hafta önce ayrılmış olan Melinda'nın. Daha açık konuşmak gerekirse Tyron'un terk ettiği Melinda'nın. Iki yıl birlikte olmuşlardı ve Tyron o şişko sürtük Vanessa Cobbet için bir anda her şeyi bırakmıştı. Bir damla yaş, Melinda'nın makyajından geriye kalanların üzerine akıp gitti.

Arkasındaki kabin sarsılıp sallandı. Melinda kendine gelmek için gözlerini kapadı, bütün ağırlığıyla lavaboya yaslandı ve bekledi. Zaten kusmuştu. Sorun midesindeyse bunun iyi gelmesi gerekirdi.

Bu gece perşembe gecesi yani hafta sonunun gayri resmi başlangıcıydı ve şu anda Melinda dahil herkes biraz eğlenmek için dışarıdaydı. Ama Melinda için herşey bir yerden sonra tamamen ters gitmişti. Diğerleri ona eve gelmeye hazır olduğunda bir taksiye binmesini söyleyip bardan ayrılmışlardı. Tanımadığı bir adamla dans ediyordu. Faye onu ikna etmeye çalışsada Melinda kabul etmemişti. Eğlenme sırası ondaydı.

" Fena sarhoş oldum" dedi aynadaki yorgun yansımasina bakarken. " eve dönmeliyim."

Melinda kapıyı çekip açınca içerideki gürültü ve sıcak birdenbire yüzüne çarptı. Ne tarafa gitmesi gerektiğini hatırlamaya çalıştı. Dış dünyaya açılan kapının solda olduğunu düşündü. Kalabalığın arasına daldi. Ayık görünmeye çalışarak çıkışa ilerledi.

Birden kapının dışına kendini atınca sendeledi. Her zaman giymekten zevk aldığı yüksek topukluları bugün fazlasıyla canını yakmıştı.

" korsan taksi mi lazım güzelim ? Dur sana yardım edeyim" dedi boğuk bir ses ve birden beline bir kol dolandı. " eve dönme zamanı küçük bayan."

Adama cevap vermemişti. Bunun için çok yorgundu ve bu saatte taksi bulamayacağını bildiği için korsan taksi fikri ona cazip gelmişti. Kafasını kaldırıp sesin sahibine baktı.  Teşekkür etmek için ağzını açtı. Melinda arkasında aşağı yukarı sallanıp duran yüze odaklanmaya çalıştı. Çerçeveli gözlükler, gerçek olamiyacak parlaklıkta sarı saçlar ve yüzün sahibine yapıştırılmış gibi duran kırışıklıklar görüyordu. Babam yaşında diye düşündü Melinda. Çantasını alıp eve yürümeyi düşündü fakat ayaklarının ağrısı ve midesi bu duruma izin vermiyordu.

Kibar bir adamdı. Nazik, terbiyeli, düşünceli.  Yaşlı adamlar öyle olmaz mıydı zaten ?

Taksiye bindiğinde bir kilit sesi duydu. Yan tarafa döndüğünde bıyık altindan gülümseyen ve güvenlikle ilgili bişeyler zirvalayan yaşlı adamı dinlemeye çalıştı. Motorun sesi duyulduğunda Melinda çoktan uykuya dalmıştı.

ATEŞÇİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin