Burnum acayip kaşınıyor şuan ciddiyim. Lan sinek az bi git uyuycam ben ya. Elimi burnuma götürüp vurdum ama sinek kaçtı benim burnum acıdı ya. Sineklere hücüm!!
"Lan sinek bana bak ağzına ederim senin az ötede oyna lan!"
Diyip kafamı öbür tarafa çevirdim. Yine burnuma gelince dişlerimi sıkıp açtıp gözlerimi açmaz olaydım. Sinek değildi bu tüy.
"Bu ne be?"
Diyip tüyü burnuma tutan kişi tam çekecekken tuttum kolunu. Kim sizce bu kim? Söyleyin kim olabilir?
Tabii ki. Yiğit. Kim olcak başka!?
"Napıyon lan sen?"
"Uyanma time."
Diyip güldüğünde kolunu sertçe savurdum.
"Uyuyacaktım ben sen niye rahatsız ediyorsun beni? Hem ne işin var senin burada?"
"Çakıl sizi davet etti kahvaltıya. Defne gitti bile."
"Pis çiyan hemen gitti dimi?"
"Önce kalkan önce yol alır demişler."
"Gitmezsen ölüceksin dedi bil bilge az önce."
"Tamam gidiyorum."
Diyip çıkınca bende hemen hazırlanıp kalktım. Bugün cumaydı bir gün daha sabretsem bitecekti şu erkekleri görmek istemiyordum artık.
Okul kıyafetlerini giyip çantamı alıp dışarı çıktım. Pontolan giyme zorunluluğu varken defnenin etek giymesi benim sinirlerimi alt üst ediyordu. Ama amcası okul müdürü ne olcak ki dimi?
Çakılların evinin önüne geldiğimde arka bahçeden sesler geliyordu. Bende zili çalmadan o tarafa doğru yürümeye başladım.
Attığım son adımda olduğum yerde durdum. Öylece bakmaya başladım karşıdaki şu görüntüye. Bana bir kez bile gülümseyen, bir kez bile yüz vermeyen hatta sorularıma cevap vermeyen adam defneyi... Sırtına almış dönderiyordu. Defnenin sevinç çığlıklarının bahceyi doldurması ile ne yapacağımı şaşırmıştım.Yutkundum... Ama boğazımdaki o yumru engel oldu buna. Biliyordu onu sevdiğimi ama yine yapmıştı yapacağını. Gözümden düşen yaşı sildim. Beni fark eden yiğit oldu yine bana doğru gelmek için bir adım attığı zaman ben bir adım geri gidip kafamı sağa sola salladım. Konuşmak istemiyordum.
Koşarak çıktım oradan Derin diye bağıran yiğidi duymazdan gelerek koşmaya başladım. Ne yapaçağımı şaşırmış bir şekilde öylece koşuyordum. Sonunda yorulup olduğum yere oturdum. Nerede olduğumu bile bilmiyordum.
Defneydi bu biliyordum erkeklere bayılırdı. Ama çakıl? Onu sevdiğimi, aşık oldumu bildiği halde bunu yapması çok kalbimi kırmıştı.
Kime istiyorsa yavşasın ama çakıla asla! Bunu ödetiçektim ona ama şimdi değil. Şimdi ne kadar gerizekalı oldumu düşünüp kendimi teselli etmem lazımdı. Hem ağlıyor, hemde kendimden geçiyordum. Gözlerim yavaşça kapanırken üstüme örtülen ceket ve havaya kaldırıldığım zaman nedense güvende oldumu hissettim.
"Gitmek istiyorum burdan."
Dedim sığındığım her kimse ona daha çok sığınarak. Kendi başıma dert açmakta üstüme yoktu ama olsun bir defalık yabancı bir insana güvenmek istiyordum. Sadece bir kez olsun yabancı birinin beni dinlemesine ihtiyacım vardı. Bir kez olsun birine sığına bilmek. Birine içimdekileri anlatabilmek. Tek istediklerim şuan...
____
Kaybolduğunuz ve bilmediğiniz bir yerde iseniz ne yaparsınız? Ben normalde panik olmam lazım ama şimdi hiç bir şey yapmak istemiyordum. Ne birinin beni bulmasını, ne de birini görmek. Hiç bişey yapmak istemiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yan Komşum
General Fiction"sadece sen vardın ama sen bana bile düşman oldun sırf sana onu hatırlattığım için." Kapak için sadece_bensize teşekkürler...