{2}

899 67 26
                                    

"Çekil üstümden!" Hoseok ve Seokjin aynı anda çığlık attı.

İkili ne olduğunu anlamasa da Yoongi ve Namjoon için anlamak zor olmamıştı. İkisi kendi aralarında beden değiştirmişti!

Saat geç olduğundan Hoseok eve gitmek için ayaklandı. Yanında ise Yoongi -Namjoon- vardı.

"Nereye?" Seokjin sordu.

"Saat geç oldu. Malum yarın işe gideceğiz. Her şey için teşekkürler!"

"Yine bekleriz!" dedi Seokjin, misafirleri kapıdan çıkarken.

Namjoon ve Yoongi son kez birbirlerine baktı. Birbirlerinin işlerine gitmeleri gerekiyordu.

Sorun olan şuydu; Yoongi yerel popülerliği olan bir fotoğrafçı ve Namjoon iyi bir okulda İngilizce  öğretmeniydi!
~~~

Eve varlıklarında Namjoon, tek tek tüm odalalara bakıp sonunda yatak odasını buldu.

Pijama olduğunu tahmin ettiği şeyleri üzerine geçirip yatağa yattı.

Uykuya dalacağı sırada Hoseok onun kulağına üfledi,

"Bana bir sözün var" etkileyici çıkan sesi Namjoon gibi dünden azgın birinin azmasına yemişti.

Ama eğer Hoseok'a uyarsa Seokjin'e ihanet etmiş gibi hissederdi.

Bu yüzden yataktan fırladı.

"Ha-hayır s-sevgilim yarın işe gideceğiz ya hani. Uyuyalım, uyku önemli."

Hoseok bir anlam veremedi. Çünkü bunu teklif eden Yoongi idi zaten!

"Ama sen demiştin!"

"İyi geceler Hoseok."

Hoseok, arkasını dönüp uyumaya çalıştı. Bir yandan böyle bir şey yaptığı arkadaşına lanet ediyordu.

~~~

Kim ailesinin evinde işler biraz daha kolaydı. Yoongi'nin tembelliği hariç tabi...

"Joon! Sana bu akşam ne oldu? Her zaman bana yardım ederdin." Seokjin son cümleyi aegyo yaparak söyledi.

"Ben öyle bir şey hatırlamıyorum." Yoongi otoriter bir sesle konuştu.

"Tamam... O zaman sana koltukla iyi eğlenceler."

Biraz sonra Seokjin elinde çarşaf ve yastıkla geri döndü.

Namjoon -Yoongi- konforlu bir uykudan asla vazgeçemezdi. İstemeye istemeye kalkıp yardım etmeye başladı.

Kocasının tahminin aksine hiç sakarlık yapmamıştı. Ama çok yavaş hareket ediyordu ve Seokjin'i çıldırtacak dereceydi.

Geniş omuzlu olan dayanamayıp uyumayı teklif etti. Aksi takdirde sabaha kadar bu iş bitmezdi.

~~~

Beden değiştirmiş ikili gecenin bir yarısı olmasına rağmen uyuyamıyordu.

Yarın ve sonrası çok zor olacaktı onlar için. Namjoon'un zaten sınav haftasıydı, tüm sınıfları sınav yapacaktı ama...

Yoongi o kadar da şanslı değildi. Ertesi gün için bir çiftin düğün fotoğraflarını çekmesi gerekiyordu. Eğer fotoğrafları çekemezsse... Popüleritesi kaybolabilirdi.

İkisi de -birbirlerinden habersiz-sıkıntıyla iç çekti

Uykuya daldıktan bir veya iki saat sonra yeniden uyanmaları gerekiyordu.

Yoongi, uyanır uyanmaz Namjoon'u aradı.

"Günaydın falan filan. Ne yapacağım ben?!"

Karşı taraf bu soruyu beklermiş gibi anında cevap verdi.

"Sınav... Sınav yapacaksın. Akşam kağıtları getir de okuyayım." Namjoon biraz durup devam etti.

"Peki ben?! Ben ne yapacağım?"

"Fotoğraf çekeceksin ama... Bunun nasıl yapacağını biliyor musun?"

"Lisede meraklanıp bir sene ders aldım ama... Umarım yapabilirim. Nereye gitmeliyim?"

"Öğleden sonra üçte stüdyoya gelecekler. Daha sonra seni gereken yere götürecekler. Stüdyoyu sabah onda açmalısın."

"Pekala. Görüşürüz."

"Görüşürüz." Yoongi telefonu kapatıp dolabın karşısına geçti.

Kendisi istediği şeyleri giyebiliyordu ama şu an resmi olmak zorundaydı.

Namjoon eline geçen spor gömlek ve kotu giymişti.

İkisi de hazır olduğunda evden çıktılar.

Zor bir gün onları bekliyordu.

Yazardan:

Okurken kafanız karıştı mı? Karakterlerin kendi ismini mi yazmalıyım yoksa yerine geçtikleri kişiyi miÖrneğin Yoongi yerine geçen Namjoon'u, kendi adıyla mı Yoongi diye mi?

Karışık oldu değil mi? Lütfen bana destek olun millet, bu konuda kafam karıştı.

Kendinizi sevin, beni de sevin~

Mixed ShipsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin