{10}

560 51 12
                                    

~Final değil~

👬👬👬

Seokjin ve Namjoon uzun süre sonra ilk kez sakince oturmuş yeşil çaylarını içiyorlardı.

Bir ara Seokjin Namjoon'un gözüne çok tatlı göründü.

Yenilemesi gereken [ ;) ] bir şeker gibi...

Eğilip onu öpeceği sırada aklına Yoongi'nin de onu öptüğü geldi.

Seokjin gözlerini kapatıp bekledi lakin hiçbir şey olmadı.

Sinirle gözlerini açtı ve bağırmaya başladı.

"SEN KİMİ KANDIRIYORSUN APTAL HERİF! ÇABUK ÖP BENİ!"

Uzun olan bunun üzerine oldukça sinirlendi.

"Git de seni Yoongi öpsün."

Gözlerini devirdi.

Ayaklandı ve salondan odasına doğru gitmeye başladı.

O sırada geniş omuzlu olan arkasından seslendi.

"Herhalde canın biraz Hoseok istedi ha? Arayayım gelsin mi?"

Sözünün bitmesiyle birlikte sırtı duvarla buluştu.

Dudakları da Namjoon'unkilerle...

Ama acıyordu. Isırıyordu çünkü uzun olan, tıpkı koparmak ister gibi...

👬👬👬

Hoseok işten çıkıp yorgun argın eve gelmişti.

Yoongi'yi evin hiçbir yerinde bulamayınca yatak odasına girdi.

Odaya girmesiyle birlikte sadece şortuyla oturan süt beyazı tenli Yoongi'yi görmesi bir oldu.

(Y: Sope Family'den gelenler kendini belli etsin 😂)

Hoseok hemen gözlerini çekti, ama o sırada bir el tarafından yatağa çekildi.

Üzerindeki eller büyük bir açlıkla gömleğini çıkarmaya çalışıyordu.

Hoseok'un üzerindekilerden de kurtulduklarında büyük bir açlıkla öpüşmeye başladılar.

Ta ki Yoongi aniden doğrulana kadar.

Bir hışımla doğrulup konuşmaya başladı.

"Söylesenize Bay Jung Hoseok, Namjoonla da bu kadar zevkli miydi?"

Hoseok anlamamış gözlerle ona baktı.

Arkasını döndü mavi saçlı olan.

"Namjoon'u diyorum o gece iyi ayartmışsın."

"Bekle! Sonuçta beden senindi. Bu yüzden beni suçlayamazsın. Hem bilmiyordum ki!"

Yoongi onu dinlemedi ve salona doğru ilerledi.

Duymak istemiyordu. Beden onundu belki ama aldatılmış gibi hissediyordu.

Büyük koltuğa uzandı ve ayaklarını karnına doğru çekti.

Mavi saçlı, hayatının en huzursuz uykusunu geçirdi...

👬👬👬

Geniş omuzlu olan üzerindekini iterek,

"Hah! Tek suçlu ben miyim ha? Neden Hoseok'u öptün? Yapmaman gerektiğini biliyordun?!"

"Sarhoştum."

"Hep öyle derler zaten."

Demesiyle birlikte yerden havalanması bir oldu.

Namjoon'un kucağındaydı.

"Bırakır mısın?"

"Hayır?"

"Bırak?"

"Hayır?"

"Lütfen?"

"Bir şartım var? "

Seokjin ofladı ve dinlemeye başladı.

"Şunu kabullen Seokjin, ikimiz de bilinçsizdik. Ayrıca mantıksal olarak ben Yoongi idim bu yüzden Hoseok'u öpmüş olmuyorum?"

"Neden o zaman bir anda tartışma başlatıp sonra özür dilemeye kalkıyorsun?"

Namjoon Seokjin'i yere bıraktı ve küçük çocuklar gibi başını önüne eğdi.

"Bir an sizi öyle düşününce..."

"Beni takip et Jonnie~"

Bunun üzerine iki beden koca karanlıkta birbirine karıştı. (Y: Smut yapmışlar yani)

~~~

Yoongi sabah gözlerini açar açmaz Hoseok'u gördü baş ucunda.

Ayakta dikilmiş onu bekliyordu.

Gözlerini açtığını görünce,

"Tanrım, sonunda! Yoongi bir an için öldün sandım. Ateşin çok yüksek. Neden üzerin açık uyudun?"

Mavi saçlı, hiçbir şey söylemeden arkasını döndü ona.

"Lütfen böyle yapma Yoongi. Oturup konuşabiliriz, gururumu ayaklaraltına almam gerekse bile."

(aduket39 bebeğime selam olsun. Hoseok'u gurursuz yaz)

Hoseok mutfağa gidip Yoongi için yaptığı çorbayı getirdi.

Yemesi için Yoongi'nin önüne koydu.

Fakat o yemeyince eline kaşığı aldı ve zorla yedirmeye çalıştı.

Fakat karşısındaki sertçe elini itince kasedeki çorba karnının üzerine döküldü.

Hoseok acı ile bağırırken Yoongi ellerini onun karın kaslarında gezdiriyordu.

"Bence üzerini çıkartıp gelmelisin."

Biraz durlakladı,

"Bekle. Üzerini burada da çıkarabilirsin?"

Hoseok bunun affedildiğine bir işaret olduğunu biliyordu.

Derken Yoongi Hoseok'un tişörtünü yerle buluşturdu ve iki adam barışmalarını kutladı.  [;)]


















Mixed ShipsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin