{8}

574 58 13
                                    

[Birkaç Hafta Sonra]

Namjoon sıradan bir fotoğraf çekiminin ardından kendisini bilgisayar masasının başındaki tekerlekli sandalyeye bıraktı.

Montaj işlerini -her zamanki gibi- Jimin'e bırakıp telefonuyla ilgilenmeye başladı.

Doğrusunu söylemek gerekirse boş boş internette takılıyordu. Bir anda aklına hayatının yavaş yavaş düzene girmeye başladığı geldi. Bu süre zarfında Yoongi ile yaşamaya başlamıştı. Ancak Seokjin'i oldum olası özlemişti.

Telefonuna gelen mailin üzerine tıkladı Namjoon. Haftalardır beklediği mail sonunda gelmişti.

Gönderen: ××××@gmail.com

Merhaba!

Oluşturduğumuz sıkıntıdan dolayı özür dileriz. Daha detaylı bilgi vermek için sizi yarın öğleden sonra şirketimize bekleriz.

Adres: ××××

Namjoon içinden mutluluk dansı yapmaya başladı. Daha sonra hemen Yoongi'yi aradı.

"Ne var?! Ne halt yemeye dersin ortasında arıyorsun?"

"Maile geri dönüş aldık desem?"

"Cidden! Bekle beni gelmeye çalışacağım. Sen de eve git."

Namjoon Jimin'e yapması gerekenleri söyleyip eve doğru yol aldı.

👬👬

"Kim gidecek peki?"

"Seokjin ve ben!"

Seokjin bir zamanlar Yoongi sandığı Namjoon'a ters ters baktı.

"Ben Hoseok ve ben gideriz diye düşünmüştüm."

Hoseok onaylayan bir bakış attı.

Yoongi, durumdan tamamen alakasız olmakla birlikte, konuşmaya başladı.

"Millet... Ben bir şey itiraf etmeliyim. Ya da etmeliyiz?" Seokjine baktı.

"Ben Jin'i öptüm. Üzgünüm Joon."

Namjoon falan taşı gibi açılmış gözlerle Yoongi'ye baktı.

"Şaka mı yapıyorsun?!"

Hoseok bir patavatsızlık yapıp araya girdi.

"Neden şaşırıyorsun ki?! Sen de aynı şeyi yapmadın mı?"

Bu sefer gözlerini fal taşı gibi açma sırası Seokjin'deydi.

"Tamam." Çatallaşmış sesini düzeltip devam etti. "Şu Yoongi şeysinin bize bulaştırdığı lanetten kurtulduktan sonra konuşacağız. Şimdi lütfen konumuza geri dönelim."

Büyük bir sessizlik oldu.

👬👬

"Öncelikle sebep olduğumuz bu durumdan dolayı çok üzgünüz."

"AMA SİZİN ÜZGÜNLÜĞÜNÜZ BİR ŞEYİ DEĞİŞTİRMİYOR!"

"Pekala, sakın olun bay Min, ya da Kim. Her neyse, aslında bir çözüm var. Ancak... Bu biraz zaman alabilir."

Y:

Bu kısımdan sonra yazacaklarımı okumak tamamen size kalmış. Herhangi duygusal bir konuşmaya tahammülü olmayanlar oy verip bölümü kapatabilir.

(

Medya: Demi Lovato- Cry Baby Medya ile okuyabilirsiniz bu kısmı)

Geriye kalanlara bir kaç sözüm var:
Herhangi bir insandan pek haz etmediğiniz bir gün gelebilir.
O kişiyle aranız bozulmuş olabilir.
Onu gördüğünüzde orayı terk etmek isteyebilirsiniz.
Ama nefret edemezsiniz
Etmemeniz gerekir.
İğrendiğinizi söylemeniz,
Kabaca laflar etmeniz
Etrafındakileri almanız
Özel durumlarını bilip bunu bahane ettiğini söylemeniz
Çekememezlik yapmanız
Sizi çok sevdiğini bile bile arkasından küfretmeniz
Öyle bir şey olmadığı halde cinsiyet değiştirdiğini iddia edip alay etmeniz (ki alay edilecek bir konu değil.)
Onun hakkında yalan söylemeniz
Nefret etmeyi bir kere bile bırakmamanız
Ya da her ne halt yiyorsanız onu yapmanız
Sizin hakkınız değil, kimsenin hakkı değil.
Siz bir gün ölebilirsiniz hem de aniden.
Yalnız kalabilirsiniz
Dünya tersine dönebilir
O zaman pişman olursunuz
Arkanızda kırık kalpler bırakıp da ölürseniz eğer ruhunuz rahat olmaz inanın bana.
Etrafınıza bir bakın haksız yere yargılandığınız ve nefret ettiğiniz insanlar var mı?

Not:Herkesi sevmek zorunda değilsiniz. Sadece onların da kalplerinin olduğunu unutmayın ♡

Mixed ShipsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin