Tehlike

▪Tehlike▪ 14

Bölümün sonuna gekmeden beddua etmeyin anlımda koca bir sivilce çıktı 😞😏😒

"Beni özledinmi " demesiyle gözlerim sinirle açıldı

"Kızlar tuvaletindesin . Yoksa gerçek cinsiyetini sende mi farkettin" yüzündeki bütün kaslar sinirle kasılmıstı

"Kuzey yok farkındamısin " demesiyle yine gerçeklik duvarına toslamıştim. Yoktu iykide yoktu. Hayatimda pislik aptal duygusuz beni seven yakışıklı birinin olmaması güzeli birseydi yani sanırim

"Kuzey olsa şuan karşımda olmaya zaten cesaret edemezdin " dedim ve sırıttım doğa vurdu ve gol oldu

"Kuzey'in gerçekten seni sevdiğinimi düşündun . Aptal olma doğa başından beri seni asla sevmediğini ikimizde biliyoruz " kısa bir kahkaha atti
"Zaten sevseydi şuanda yanında olurdu. Sana bu aptal aile olaylarınızdan kurtulman için destek olurdu ama yok çünkü sen onun için bir oyuncaktın ve hem sen eskiden aynı zamanda da daha iyi modellerin çıktı kısacası artık onun umrunda bile değilsin " sinir bütün hücrelerime hücum etmişti . Gözlerim hafiften dolarken söyledikleri aklimda tekrarlanıyordu

Sen onun için bir oyuncaktın
Sen onun için bir oyuncaktın
Sen onun için bir oyuncaktın
Sen onun için bir oyuncaktın

Kendine gel doğa sen asla o zavallı kızlardan olmadın.

"Mert bence senin şuanda asıl dert etmen gereken şey kuzeyin senin ne bok olduğunu öğrendiğinde sana yapacakları " dedim. Güçlü durmaya çalışyordum ama bu durumda zordu

(Mert'i kimse tahmin etmedi 1 kişi bile tahmin etse kuzey yapicaktim hshsj uzgunum simdi bana beddua etmeyi bırakıp kitaba devam edebilirsiniz sizi svyrm💜💛💚💙)

"Kuzey ögrenmicek " dedi sırıttım

"Hadi ya neden öğrenmiyormus yoksa annemi mi öldürüsün yada babamı mı gercegini oldurursen daha çok mutlu olurum aslında ikisinide oldurebilirsin umrumda degil beni hiç birseyle tehdit edemezsin artik" dedim

"Seni tehdit etmeme gerek yok çünku benimle geliyorsun "

"Gercekten her kapısında 4 tane özel güvenlik olan bir alış veriş merkezinden beni kaçırabileceģinimi sanıyorsun " dedim . Doğa hanim açıklarmisiniz bu cesaret nereden geliyor

"Ben kaçırmıcam sen kendin benimle geliceksin " dedi pardon (!)

"Nedenmiş o " dedim anlamazca ona bakarken

Belimde hissettiğim soğuk demirle gözlerimi açtım

"Nedeni bu" dediğinde elindeki bıçağı gösterdi

"O-onu nasıl içeri soktun" dememle gülümsedi

"Asagıdaki büyük markette satılıyordu" dedi . Gerçekten mi ?

"Şimdi gidiyoruz " dediğinde hiçbirşey demeden onu takip ettim . Arkasından gittiğim için yavaşlıyordum aramızdaki mesafe 2 metreye ulaştığında konuşmaya başladı

"Kaçmak yapabileceğin en aptalca şey olur " demesiyle kolumu tutup yürütmeye başladı. Elini çok sıktıgı için kolum acıyordu. Insanların biri farketsin diye dua ederken şuanda arabaya binmiştim. Kimse farketmemişti. Sahi kimin aklına gelirdiki.

1 saatlik yolun ardından tek katli eski bir eve gelmiştik

"Ee beğendinmi " dediğinde gözlerimi devirdim. Bayıldım (!)

Kolumdan sürükleyerek evin içine soktu eski bir kanepe 2 tane eski ahsap sandalye ve odanin kosesinde çift kisilik bir yatak. Burasi kuzeyin beni kaçırip kilitledigi yere hic benzemiyordu . Orasi daha guzel en azindan temizdi