04

9.4K 968 597
                                    

Jungkook V'nin üzerindeki beyaz tişörtü, beyaz kapüşonlu ve siyah pantolonla değiştirmesini sağlamıştı. Bir şey, bunun V'ye rahat olduğunu düşündürüyordu. Pekala, bu sadece daha önce Jungkook tarafından giyildiklerini bildiği içindi.

Güvende hissediyordu.

Hazırlanmayı tamamladıklarında, ikisi de dışarı çıkmış ve V'nin nefesi kesilmişti.

"Bu şey de ne ?!" V onlara yaklaşan arabaya şaşırarak, Jungkook'un arkasına saklandı.

"Sadece bir araba, Tae" Jungkook büyük olanın titrediğini gördüğünde kıkırdayıp, mırıldandı.

"Bir araba mı ?! Neden hareket ediyor ?"

"Uhm, hey, Bay Jeon ? Hala sizi alışveriş merkezine bırakmamı mı planlıyorsunuz ?" Sürücü kapıyı açtı ve ikisine bakarak sordu.

Jungkook V'nin elini çekerek başını salladı. "Hadi, Tae. Gidip telefonunu alalım."

"N-Ne ya beni canlı canlı yerse !" V onun elini uzaklaştırıp, birkaç adım geriye gitmişti.

"İnatçı olmayı bırak."

"H-Hey ! Ne yapıyorsun--"

Sadece birkaç saniye içerisinde, V arabaya taşınmış ve tenine çarpan soğuk havayla titriyordu.

"Gördün mü ? Seni yemedi ya da başka bir şey yapmadı. Hala her zamanki gibi yaşıyorsun."

Büyük olan gözlerini devirip, somurttu ve kollarını göğsüne getirip birbirine bağladı.

"Geldik, Tae" Jungkook kapıyı açarak, alışveriş merkezinin manzarasını ortaya çıkarmıştı. V korkuyla gördüğü tüm insanlara baktı.

"Gerçek... Et." Biraz ağzı sulanmıştı, uzun zamandır et yemiyordu.

Evet, cehennemde birkaç şeytanın etini yemişti ama hiç canlıyken et yememişti.

"N-Ne diyorsun, Tae ?" Jungkook dikkatini çekebilmek için büyük olanın omzuna hafifçe dokundu.

"Hey ! Tae-Owww !"

V parmağını ısırdığında, acı içinde tıslamıştı.

"Bay Jeon, iyi misiniz ?"

Sürücü onları kontrol etmiş ve V'nin neredeyse onun parmağını yediğini görünce şaşırmıştı.

V durdu ve Jungkook'a baktı.

"B-Ben özür dilerim, ben-"

"Hayır, sorun değil" Jungkook gülümseyip, acıyı alması için elini ovuşturmuş ve sallamıştı.

"Hadi içeri girelim ve sana telefon alalım, tamam mı ?"

Büyük olan başını sallayıp, alışveriş merkezine girerlerken Jungkook'u takip etmişti.

.

.

"A-Aman Tanrım, hepsi parlıyor !" V mağazanın etrafına bakarken nefesi kesilmişti.

İçerideki tüm müşteriler ona sanki bir yaratıkmış gibi bakıyordu ama Jungkook buna gerçekten aldırmamıştı.

Aslında bunu oldukça sevimli bulmuştu.

"Beğendiğin bir tane buldun mu ?"

"H-Hangisini seçeceğimi bilmiyorum..." V ceketinin etekleriyle oynarken, sesi giderek kısılmıştı.

"Pekala... ? Genellikle ne yapmaktan hoşlanırsın?"

"İnsanlara işkence etmekten."

Jungkook eliyle yüzünü kapatıp, iç çekti.

"Demek istediğim, hobilerin ne ? Biliyorsun, çizim gibi ?"

"B-Ben nasıl bilmiyorum... İnsanlara işkence etmek gerçekten yaptığım bir şey."

Büyük olan utançla aşağıya baktı, Jungkook'a dönmekten korkuyordu.

"Bu nasıl, Tae ? Telefonu kullan ve onunla biraz oyna." Jungkook elini V'nin beline koyup, gülümsedi.

V kızarmıştı, bunu Jungkook'a göstermemeye çalışıyordu. Başını sallayıp, telefonu ellerinin arasına almıştı.

Merakla, rastgele bir simgeye tıkladı ve başlata bastı.

Neredeyse tüm mağazanın dikkati, gürültülü bir müzik çalmaya başladıktan sonra panik olan V'nin üzerine toplanmıştı.

"J-Jungkook ! B-Ben bir şey yapmadım ! Yemin ederim, b-ben sadece..."

Jungkook büyük olanın bunun nasıl yapıldığını bilmemesine şaşırarak, hemen müziği kapattı.

"Buradaki en pahalı telefonu alayım, lütfen."

Jungkook kasiyere söyledikten sonra, kredi kartını çıkartıp uzatmıştı.

Kasiyer içinde telefonun olduğu selofan çantayı ona vermiş ve V onu göğsüne götürmüştü.

Şu anda zihinsel bir çöküş yaşıyordu, bu yüzden Jungkook avuç içini kullanıp, sırtını daireler çizerek okşuyordu.

V'yi kendisiyle birlikte alıp, oldukça kaba bir şekilde bakan insanları görmezden gelerek alışveriş merkezinin çıkışına doğru ilerlemişti.

"Shh, V. Neden ağlıyorsun ?"

Jungkook aynı yerde bekleyen sürücüye sinyal vermiş ve o, ikisine yaklaşmıştı.

"V ?"

Cevap yoktu.

Arabaya girerken, V'yi nazik bir şekilde arabanın deri koltuklarına yerleştirmiş ve onun yüz özelliklerini incelemişti.

V'nin ona şeytan olduğunu nasıl söylediğini hatırlamıştı. Ve her nasılsa, Jungkook buna inanmaya başlamıştı.

Yine de bir düşünce onu rahatsız ediyordu.

'Şeytan gerçekten bu kadar sevimli mi ?'

Forcing Satan As My Boyfriend | TaeKook [Çeviri]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin