16

235 25 2
                                    

Sık sık Jungkook'un yanına kalmaya geldiği için burada da kıyafetleri bulunuyordu. Bu yüzden kıyafet konusunda sorun yaşamamış, çabucak giyinmişti.

Beyaz tişörtünü siyah pantolonunun içine sokmuş, üzerinede kot bir çeket giymişti.
Pantolonu düşmesin diye kemer takmayı da unutmamıştı. İkide bir pantolonunu yuları çekmek hiç güzel bir şey değildi sonuçta.

Her zaman yanına aldığı favori gözlüklerinide çantasından çıkarıp, takmıştı.

Her zaman yanına aldığı favori gözlüklerinide çantasından çıkarıp, takmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Uzun zamandır görmediği hyunglarını göreceği için heyecanlıydı. Çünkü bu aralar oldukça meşguldü(!).

Çıkarttığı kıyafetlerini katlayıp kenara koyduktan sonra son kez üzerini kontrol edip çıkmıştı odadan Taehyung.

Salona geçip Jimin ve Jungkook'u beklemeye başlamıştı. Neredeyse on dakikanın sonunda dudakları şiş ve kızarık bir şekilde Taehyung'un yanına gelmişlerdi.

Taehyung gülmemek için kendini hiç tutmamış, kahkahasını basmıştı ortaya. "Aish! Cidden komiksiniz." kahkahaları arasından konuştuğunda Jimin'de onunla birlikte gülmüştü. Jungkook ise dudaklarını birbiri bastırıp saklamaya çalışıyordu. (anlatamamam...) Taehyung karşısında azıcık utanmıştı.

Jungkook lavaboya gidip üstünü başını düzeltmiş. Jimin'de ayakkabılığın yanındaki boy aynasından kendine çeki düzen vermişti.

Hep birlikte ayakkabılarını giymiş evden çıkmışlardı.

Jimin arabasını garajdan çıkartmıştı. Jungkook ön koltuğa, Taehyung'da arka koltuğa oturduktan sonra Jimin kafeye doğru sürmeye başlamıştı.

°°°°
Hoseok

Hoseok, Yoongi'nin telefonundan sonra hemen hazırlanmaya başlamıştı.

Yoongi onu her zaman topladıkları kafede buluşacaklarını, onunda gelmesini söylemişti.

Hoseok'da hemen kabul etmişti.

Boş boş oturmaktan oldukça sıkıldığından bu teklifi reddemezdi.

Yavaş adımlarla odasına gitmiş, dolabından uygun olan kıyafetleri seçmeye başlamıştı.

Siyah bol tişörtün üzerine siyah ceketini giymiş. Pantolon olarka kot pantolonunu giymiş paçalarını kıvırmıştı.
Dağılmış saçlarını eliyle düzeltmiş ve mutfağa inmişti.

Buz dolabını açıp ağzına birkaç parça yiyecek tıkıştırmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Buz dolabını açıp ağzına birkaç parça yiyecek tıkıştırmıştı.

Telefon ve anahtarını aldıktan sonra ayakkabılarını giyinip evden çıkmıştı.

Her zaman kullandığı sokaklardan geçip caddeye çıkmıştı. Kafeye yaklaştığında adımlarını birazda olsa azaltmıltı. On beş dakikadır yürümesine rağmen hiç yorulmamıştı.

Kapıyı iterek açılmasını sağlandığında bedenine çarpan o sıcak hava huzur vermişti.

Daima oturdukları masada oturduklarını görünce adımlarını oraya yöneltmişti. Tanıdığı kişilerin baş selamlarına karşılık verirken sonunda arkadaşlarının yanına varmıştı.

"Vay! Hobie! Ne çabuk geldin." Namjoon'un söylediklerine göz devirdikten sonra diğerleriyle konuşmaya başlamıştı. " Merhaba canım arkadaşlarım. Hepinizi çok özledim." dediklerine hepsi olumsuz sesler çıkarmıştı.

O sırada Hoseok'da sandalyeye oturmuştu bile.

"Özlemişmiş! Arardın özleseydin! Yoongi seni çağırmasa geleceğin yoktu!" Jin'in her zaman ki söylenmelerini doğru bulsada prensip gereği karşı çıkmaya başlamıştı bile. "Ne alakası var ki! Asıl siz beni arayıp sormuyorsunuz! Tek başıma evimde ölüp gitsem yeni haberiniz olurdu! Pislikler!"

Bu sözlerine karşı hepsi Hoseok'a gülmüşlerdi. Hoseok'da onlara katıldığında tıpkı eskisi gibi uzun sohbetlerine başlamışlardı.

Yoongi, Namjoon ve Seokjin'le konuşmaya öyle dalmışlardı ki. Kafeye gelen üç genci kimse fark etmemişti.

°°°°
Taehyung

İlk defa görmesede ilk kez gireceği kafenin önüne geldiklerinde heycanlanmıştı Taehyung.

"Heycanlandım ben ya." "Oh oh ne güzel iyidir heyecan." Jungkook'un cevabı ona hiçte iyi gelmemişti. Gelmesinide beklememişti zaten.

İçeri doğru yavaş adımlarla yürümeye başlamışlardı. Jimin ve Jungkook önden Taehyung onların arkasından yürüyordu.

Kapıyı açmış ve içeri girmişlerdi. Taehyung kafasını kaldırmamış, ayaklarını izlemeye devam etmişti.

"Ooo hyunglar çoktan gelmişler anlaşılan." Adımlarını hızlandıran Jimin'i fark etmiş. Kafasını kaldırmıştı Taehyung.

Dört kişinin oturduğu masaya geldiklerinde onlarda gelenleri fark edip ayaklanmışlardı.

"Jimin ve Jungkook! Uzun zaman oldu!"
"Hoş Geldiniz beyler."
"Sizinde geleceğiniz bilmiyordum."
Herkes bir şeyler söylerken son konuşan kişi Taehyung'un dikkatini çekmişti. Kafasını kaldırdığında gördüğü surat ona hiçte iyi gelmemişti.

Resimde gördüğü yüzü canlı görmek onu öyle şok etmişti ki. Dili tutulmuştu.

"Taehyung'u da getirdik bu sefer." Jungkook'un söylediklerini duymuş ama bir şey diyememişti.

Hoseok'da duyduğu isim karşısında iki gencin arkasında kalan Taehyung'u fark etmişti.

Üzerinde olan bakışların aynısıyla karşılık vermişti Hoseok.

"Ne oluyor? Neden birbirinize öyle bakıyorsunuz?"
Seokjin'in dediklerinden sonra iki gençte bakışlarını birbirlerinden çekmişti ve ilk buluşmalarını böyle beklemediklerini biliyorlardı...

Sonunda yazabildim cidden. Böyle yazmak zormuş jhfjkgfjg. Bundan sonra texting bölümlerine geçmiş olacağız. O yüzden sık sık bölük atacağım eskisi gibi...
Umarım beğenirsiniz.
Daima VHope ile kalın...
Byü.

PARDON. / VHOPE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin