Derste kafama çarpan kağıt parçasıyla kafamı kitaptan kaldırdım. Kağıdı alıp açtım ve hızla yazıldığı belli olan yazıyı okumaya başladım.
Hermione, saat 12'de mutfağın önüne gel kimseye görünme.
Draco
Kağıdı okumayı yeni bitirmişken elimden alındığını hissettim. Ron kağıdı okumaya başlayınca işimin bittiğini anladım. Kağıdı sertçe masaya koyup sinirli sinirli Draco'ya bakmaya başladı. Kağıda yeniden baktığımda yazının değiştiğini gördüm. Artık kağıtta büyük harflerle "bulanık" yazıyordu. Draco kağıdı büyülemişti. Ona dönüp dudaklarımı oynattım.
"Dahice."
"Biliyorum."
"Egoist Malfoy!"
Gülümseyip önüne döndü. Ben de tüy kalemimi alıp yazmaya devam ettim.
♢♢♢♢♢♢
Saat 12 olduğunda Ginny'nin uyuyup uyumadığını kontrol ettim. Uyuduğuna karar verince kendime bir hayalbozan büyüsü uygulayıp yatakhaneden dışarı süzüldüm. Pek profesyonel olmasa da gece karanlığında Filch'ten kaçmaya yeterdi.
Ses yapmamaya dikkat ederek koşmaya başladım. Mutfağın önünde Draco beni bekliyordu. Yanına gidip üzerimdeki büyüyü kaldırdım. Draco endişeli görünüyordu.
"Hermione, fazla zamanımız yok. dediklerimi yapacaksın, tamam mı? Güvende değilsin."
"Draco, neler oluyor?"
"Ölüm Yiyenler Hogsmeade'de saldırı hazırlığındalar. Potter ve arkadaşlarının peşindeler. Yani sen ve Weasley."
"Black de aralarında mı?"
"Black Ölüm Yiyen değil. Potter'ın değil başka bir şeyin peşinde ama ne olduğunu bilmiyorum."
"Peki ne yapmalıyız?"
"Dumbledore veya McGonagall ile konuşun. Size inanmazlarsa veya ulaşamazsanız Hogsmeade'e gitmeyin veya hazırlıklı olun. Asla yalnız dolaşmayın."
"Teşekkürler Draco. Çok teşekkürler."
Uzanıp yanağından öptüm. Bunu yaptığıma inanamasam da Gryffindor cesaretim etkisini göstermişti. Kızardığımı görmesine izin vermeden hayalbozan büyümü yapıp koşmaya başaladım.
