Görünmezlik pelerinini üstüme atıp yola koyuldum. Zonko'dan alınma olduğu için alt tarafındaki büyü bozulmaya başlamıştı. Beni gidip gelene kadar idare etmesini umuyordum. Mutfağın önüne geldiğimde Draco da oradaydı. Görünmezlik pelerinini çıkarır çıkarmaz gelip bana sarıldı.
"Hermione, nasıl böyle bir şey yaptın?"
"En azından birden çok masumun hayatı kurtuldu."
"Nasıl bu kadar cesur olabiliyorsun? Görülebilirdiniz!"
"Benim için telaş yapmana gerek yok. Şimdi gitmem gerek. Pelerinin büyüsü azalıyor."
Pelerini üzerime geçirip yanına yaklaştım. Tekrar yanağından öptüm.
"Bunu çok sık yapmaya başladın."
"Biliyorum."
♢♢♢♢♢♢
İksir sınıfında oturmuş Harry ve Ron'un gelmesini bekliyordum. Kitabımı karıştırmaya başladım. Ron sınıfın kapısında belirince yanımda ona oturması için yer açtım.
"Harry nerede?"
"Dün Quidditch antrenmanında sakatlandı. Pansy Parkinson'ın işi."
"Antrenman sırası sizdeyken bir Slytherin sahaya nasıl girebiliyor?"
"Snape izin kağıdı vermiş. Adam Harry'e kafayı taktı."
"O Quidditch takımında bile değil!"
"Her zaman Slytherin'lere torpil yaptığını biliyorsun."
Etrafa bakındım. Draco hala yoktu. Snape neredeyse gelirdi. Ve gelmişti bile. Asasıyla tahtaya dokundu ve iksirin tarifi tahtada belirdi. Gerekli malzemeleri hazırlarken aklım hala Draco'daydı.
