AŞKIN NEFESİ

&DOĞUM GÜNÜ&

Onurun babasının doğum gününe gitmek için hazırlamaya başladım . Ama ne giyeceğime bir türlü karar veremiyordum. Mavi su gibi elbisemimi giysem yoksa yemyeşil straplez olanını en iyisi Çisemi arayayım.

—Alo Çisem.

— Efendim canım.

—Nasılsın?

—İyiyim canım sen nasılsın?

—Ben de iyiyim işin yoksa bana gelir misin yardımına ihtiyacım var.

—Hayırdır?

—Ya ben bir doğum gününe gideceğim ve ne giyeceğime...

—Karar veremedin ve benden fikir istiyorsun

—Aynen öyle canım yardım edecek misin?

—Tabiki

1 saat sonra Çisem bizdeydi ve mavi olan elbisesi giymemi istedi.Ben de onu giyinip Onuru beklemeye başladım ama Onur saat kaç oldu gelmedi. Dışarıdan bir ses duydum ve cama koştum ama gelen Onur değildi ama kim olduğunu da bilmiyordum siyah bir arabaydı tek gördüğüm ve az sonra içinden bir esmer yeşil gözlü bir adam indi inanmıyorum gelen Çelikti bizim apartmana girerken gördüm onu içimi bir heyecan kaplamıştı ne yani ben Onuru beklerken Çelik mi gelmişti neden acaba ama ben onu değil Onuru istiyordum.Kapının çaldığını duydum ve kapıyı açtım Çelik bana içten bir gülümsemeyle;

—Şey Onur bey gelemeyecekmiş onu iletmemi söyledi ve siz çok güzel olmuşsunuz.

—Ne nasil ya olamaz bu akşam babasınin doğum günü değil mi bu arada teşekkürler.

—Sanırım iptal edilmiş Nefes ama neden olduğunu bilmiyorum.

—Tamam teşekkürler Çelik o kadar da hazırlamıştım ama

—Madem öyle bu kadar hazırlık boşa gitmesin ben seni güzel bir restoranta götürsem beraber akşam yemeği yesek lütfen hayır deme Nefes

—Yok ya Çelik hiç keyfin kalmadı boşver.

—Lütfen beni kırma

—İyi peki ama benden gülen yüz bekleme

—Olsun ben seni güldürürüm.

—Hiç sanmıyorum ama deneyeceksin yapacak bir şey yok.

Çelik beni çok güzel bir restoranta getirmişti.Sanırım bu gece benim yüzümü güldürebilecek. Neyse büyük haksızlık yapmışım Çeliğe  yakışıklı kibar yani hani etkilenmedim  desem yalan olur ama Onura gerçekten ilgi duymuştum sanırım o yalancının tekiydi. Neyse üzgün anımda çelik yanımdaydı.Onu sevmeye başlamistim ama arkadaş olarak neyse  olanları unutmaya çalışacağım.

Ona bakıyorum ve yüzündeki hüzünü görebiliyorum AA o da ne gülümsedi bana gülümsedi ona tekrar aşık olduğumu hissettim kendime bile açıklayamadığim duygular hissediyordum Nefese , sanırım ona aşık olmuştum en azından ben böyle hissediyorum onu görmeyince morelim bozuluyor günüm kötü geçiyor sanki ben onunla yaşlanmak onunla ölmek istiyorum!

Ama bunu ona söylemek için daha erken sanırım çünkü o şu anda Onur için agliyor onun için üzülüyor ben ona bu duygularımı söylesem onun kafasını karıştırmaktan başka bir şey yapmayacaktım bunu iyi biliyorum onun üzülmesini istemiyorum ben onun yerinede üzülürüm.

Az sonra garson masamıza geldi ve ne yiyeceğimizi sordu.Çelik bana sen ne yersen onu yiyeceğim der gibi bir baktı ve ben garsona:

—Çelik bey ne yerse bende ondan alayım, dedim.

Garson bir anda çeliğe döndü ve ne alırsınız bakışı attı Çelik:

— Restorantınızın en güzel yemeği neyse onu getirin bize  ha birde en güzel şarabınızı alalım biz, dedi

—Ne gerek vardı ki şaraba, şarap beni çarpıyor zaten içmesem de olur, dedim

— Olmaz Nefes bu akşam benim için iç bu şarabı lütfen.

— Ama...

— Lütfennnnnn

—Ahhh tamam

Garson bir süre sonra masayı donattı ve yemek yemeğe başladık. Söz verdiğim gibi şarap içtim ve beni baya bir çarptı.Daha sonra kulağıma çok güzel bir müzik geldi ve karşımda diz çökmüş ve bana elini uzatmış Çeliği gördum .

—Benim dans eder misin Nefes? dedi.

Ne diyeceğini bilemedim ve bir anda kendimi onun kollarında dans ederken buldum.Müzik bittiğinde yerime oturmak için bir hamle yaptım ama bir anda kendimi Çeliğin kollarında bayılmış buldum ve Çelik beni evime kadar taşımış ben bunu sabah beni aradığında öğrenmiştim ama.Ben ona söylemiştim şarap bana çarpıyor diye beni dinlememişti.

Sabah kalktığimda başımda inanılmaz bir ağrı vardı.Ve bir anda telefon çaldı arayan Çelikti telefonu  açtım

— Günaydın Nefes

—Günaydın Çelik

—Nasılsın akşam çok kötuydun seni evine kadar taşıdım yanında da kalacaktımda daha sonra uygun olmaz diye düşündüm ve eve döndüm.

— İyikide yanımda kalmamışsın.

—Dimi bende öyle düşündüm işte

—Neyse ben telefonu kapatıyorum.

—Güle güle .

Hazırlanıp  işe gitmek için dışarı çıktım ve kapının önünde Onuru gördüm.Bana doğru geliyordu.Bir anda elim ayağıma karıştı ve istemsiz olarak ona arkama döndüm.O da bana:

—Nefes sana açıklayabiliriz lütfen boyle yapma

—Neyi açıklayacaksın Onur önce beni babanın doğum gününe çağır sonra da gelemeyeceğini bile Çeliğe Söylet insana bir arar ya!

—Ama arayamadım

—Neden peki?

—Bunu sana söyleyemem Nefes

— O zamana git buradan Onur hoşçakal

—Ama...