selena gomez - bad liar
Birbirimize bakışlar atarken hala onlara ne açıklama yapacağımı bilmiyordum. Even uzun süredir bunu amaçlıyordu, ikimizi de bulmuşken kelepçeyi takıverdi diyemezdim ya. Sana Even'in kafasını kırmaya çalışırdı. Aslında bu benim işime gelirdi ancak bir kelepçe de o yesin istemiyordum.
"Açıkla Kviig," dedi Christina ikinci adımı kullanarak. İkinci adımı yalnızca ciddi bir şey olduğunda kullanırlardı. Sıçmıştım yani. Ben konuşamadan Christoffer öne atılıp konuşmaya başladı.
"Günlerden Cuma'ydı. Her zamanki gibi bir şeyler içmek için bara gitmiştim. Barmenle konuşurken elini açarak bana gelen birini gördüm. Para istiyordu. Cebimde tam içeceğim şeyler kadar para olduğu için onu göndermeye çalıştım. Sonra bir baktım bacağıma yapışmış. Beni eve götür diye yalvarıyor. Evsiz herhalde diye düşündüm. Acıdım açıkçası. Meğer beni elde etmek için oynamış bu oyunu. Dün gece çok içince geçirmiş kelepçeyi. Aşık olmuş kendince. Jonas'a da anlatmış bana olan aşkını. Terk etmiş onu. Şimdi bu haldeyiz işte." Christoffer'ın anlattıkları bitince ağzım açık halde ona bakıyordum. Saniyeler içinde nasıl yazabilmişti onca şeyi?
"Şaka olduğunu söyle," dedi Noora neredeyse bağıran bir tonda. Ben ise hala tepki veremiyordum. Kal gelmişti sanki. İkna edici ses tonunu kullanması ile ben bile inanacak hale gelmiştim. Bu halimden hemen sıyrılmam gerektiğini düşünerek Christoffer'ın koluna sertçe vurup kahkaha atmaya başladım.
"Şaka elbette. Christoffer çok şakacıdır. Zaten ona sit-com programı yapması için sponsor arıyoruz. Bulur bulmaz şakalarını tüm Norveç duyacak. Değil mi hayatım?"
"Evet, hayatım," dedi hayatım kelimesini bastırarak. Ağzında garip durmuştu. O ağızdan güzelim dışında iyi bir kelime çıkacağını sanmıyordum. "Bol bol güleceğiz."
"İşin aslına gelirsek." Sana mesafeli ses tonuyla konuştu. Aramızda olanlara bir anlam vermeye çalışıyordu. Ben de çalışıyordum. Planladığımdan daha kötü gidiyorduk ve bir an önce bu durumu toplamamız gerekiyordu.
"Biz sevgiliyiz," dedim Christoffer'ın eline tutunurken. Aklıma gelen en boktan ancak en çok kabul görecek düşünceyi sunmuştum.
"Even'i biliyorsunuz İsak'ın sevgilisi. İkimizi de davet etmişti uzun süre önce evlerine. Orada tanıştık. En başta arkadaştık. Uzun zamandır Jonas ile aramızda sorunlar vardı. Aramızda sevgi adına bir şey kalmamıştı. Christoffer'a ise arkadaşlıktan başka duygular hissediyordum. Jonas'la ayrılma kararı aldığımız gece Christoffer'a geldim. Onun da bana arkadaşlıktan başka duygular hissettiğini öğrendim. Ve işte buradayız."
Kafamı Christoffer'ın göğsüne yaslamıştım. Bu açıklamadan sonra inandıklarını düşünüyordum. İçten içe Jonas'ı unuttuğumu düşünmeleri kötü hissettirsede gerçeği onlara söyleyemezdim.
"Peki o kelepçe ne?" Christina bu mantıklı soruyu bize yönelttiğinde cevap vermek için doğrulacaktım ki Christoffer yüzüm gözükmeyecek şekilde kafamı omzuna geri yasladı.
"Dün gece biraz hareketliydi. Anlarsınız ya." Neden yüzümü sakladığını anlamıştım. Bu haldeyken utanıyor gibi gözüküyordum. Kızların gülüşmesinden numaramızın başarılı olduğunu fark etmiştim. Ucuz yırtmıştık.
"Anahtarı kaybetmişiz. O halde bir yerlere fırlatmış olmalıyım," dedim kafamı olduğu yerden ayırmadan. Sadece yüzüm birazcık gözükecek şekilde dönmüştüm. Böylece onları da görüyordum. Vilde gülerken neredeyse yere düşecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Handcuff • chriseva
FanfictionO kelepçe sadece ellerini değil kalplerini de birbirine bağlamıştı. 08.07.17 Hakları Eva'nın Christoffer ile sarıldığı yatağın altında saklıdır.